Top
08/04/2023

Saadet, Deva ve Gelecek Partilerinin Seçim Stratejileri

Parlamenter sistemlerde küçük partileri doğuran iki neden vardır; biri pratik diğeri ise ideolojiktir. İdeolojik olarak marjinal grupların temsili hiçbir yere sığmadığından birçok küçük parti oluşur. İkincisi ise, siyaset pratiği içinde büyük partilerde yaşanan politik çekişmelerin kaybedenleri küçük olsun bizim olsun mantığı ile yeniden partileşirler ya da büyük partilerde alan bulamayan yeni siyasiler kendilerini ispat için partiler kurabilir.

Bugün varoluşlarını Kemalist vesayetçiliğin karşıtlığı üzerine oturtan küçük partilerin bizatihi CHP payandalığına soyunduğu bir siyasi sürece tanık olmaktayız. Muhalif siyaseti bu seçeneksizliğe getiren de aslında Kılıçdaroğlu'nun stratejisi olmuştur. CHP listelerinde küçük partiler için grup kuracak kadar milletvekili adaylığı şayiası çıkarılıp, pazarlık gücü yitirildiğinde üçe beşe razı edilmeye çalışılmaktadır. Artık Bor'un pazarı geçti ama Niğde'ye gidecek zaman da takat da kalmadı. Zira masanın uzun ve yıpratıcı süreci CHP dışındaki bütün ortakları eritti. Oysa zamanında masadan kalkmasını becerenler muhtemelen 2028'nin kazananı olacaktı. "Seccade krizi" sonrasında muhafazakâr seçmenle bağı zayıflamamış olsaydı Kılıçdaroğlu'nun sessiz gazabından küçük partilerin hiçbiri kurtulamayacaktı. Dini değerlere duyarsızlığın faturası CHP'ye küçük partilere taviz olarak yansımıştır. Muhtemel odur ki CHP vermeyi düşündüğünden fazlasını verecek ama küçük partiler de hayallerinden azına razı olacaklar.

Masa siyasetine dahil olanların her birinin motivasyonları farklıydı. CHP Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanlığı adaylığının onanmasını isterken, İYİP yeniden diriltilmeye çalışılan Kemalist seküler merkezin çekici gücünün kendisini büyüteceğini zannediyordu. Küçük partilerin hesabı ise muhtemel iktidarın bileşenlerine dahil olarak bir sonraki seçimde potansiyellerini korumaktı. Diğer taraftan CHP için küçük partiler İYİP'i masada dengeleme ve ikna etmeye yarıyordu. İYİP için küçük partiler masanın ideolojik ağırlığının milliyetçi muhafazakarlığa kaymasına neden oluyordu. Böylece CHP'nin radikal sol ve Kürt siyasetine selam çaksa da sağa eğilimli olmaya mahkûm olacağı zannediliyordu. Fakat masanın tek kazananı olarak CHP, sağa selam çakan ama sola kayan bir konsept oluşturdu.

DP gibi toplumsal tabanı erimiş bir partiyi saymazsak Deva, Gelecek ve Saadet partilerinden oluşan liberal muhafazakâr İslamcı bloğun masa stratejileri CHP payandalığında eridi gitti. Küçük partilerin masaya otururken iki temel motivasyonu vardı; ilki stratejik ikincisi ise ilkeseldi. Stratejik iddiaları politik arenada kalıcı olmak ile ilgilidir. İlkesel iddiaları ise temsil ettikleri ideolojilerle alakalıydı. CHP'nin bayiliğine mahkûmiyet her iki iddiayı da boşa çıkarmaktadır. Elde kalan tek motivasyonları ise farklı nedenlere dayanan öfke ve hınçlarıdır.

Masa siyasetini iktidara ulaşmanın yolu olarak gören küçük partilerden en stratejik görüneni Deva'ydı. Başından beri kendi logosuyla seçimlere girmeye hazır gibiydi. Bu nedenle diğerlerinden kendini liberalliği ile ayrıştırmaya özellikle özen gösterdi. Sanki 2023'e değil de 2028'e dönük bir siyaset yapar gibiydi. Masa siyasetinin sıkıştığı bir yerde Meclis dışı kalmak pahasına masadan kalkmaya cesaret edebilseydi ya da kendi logosuyla seçimlere katılma hususunda direnebilseydi stratejisinin bir anlamı olacaktı. Saadet Partisi ise gelenekselliğine güvenerek diğer küçük partilerin kendi logosu altında birleşeceğinden emin gibiydi. Fakat masa sürecinde eriyen oylar ve aynı kulvarda Yeniden Refah Partisi gibi ciddi rakibin ortaya çıkışı geleneğin büyüsünü de bozdu.