Top
21/10/2023

Kalkınmayı Doğru Planlamak

Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi'nin ikinci uzun vadeli strateji belgesi, yeni dönemin ekonomi yol haritası, stratejileri ve eylemlerini ortaya koyan Türkiye Yüzyılının ilk kalkınma planı (12. Kalkınma Planı) meclise sunuldu. Ortak akılla, farklı paydaşların da doğrudan katkısı ile hazırlandığı ilan edilen yeni Kalkınma Planı, hükûmetin önümüzdeki 5 yılının yol haritasını ve 2053 vizyonunu yansıtıyor.

2024-2028 arası dönemi kapsayan yeni kalkınma planı veya strateji belgesinin, aynı zamanda, küresel bir güç olmanın iktisadi altyapısını da hazırlaması bekleniyor. Plan, 2053 vizyonu doğrultusunda, uzun vadeli (2024-2053) gelişme stratejisini de içeriyor. Türkiye Yüzyılında, ekonominin potansiyelini harekete geçirmeyi amaçlamakta; bu yolla da uzun vadeli, kapsamlı, bütüncül bir yaklaşımla, sürdürülebilir ve kapsayıcı bir büyüme hedefi ortaya koymaktadır.

Yeni yüzyılda küresel bir güç merkezi olmayı planlayan Türkiye, şüphesiz, bu idealin ekonomik temellerini de sağlamlaştırmalıdır. Küresel politik bir güç olmanın, iktisadi altyapısını da sağlamlaştırmalıdır. Nitekim, ekonomik güç olmadan, siyasi gücün de sürdürülmesi mümkün olmaz. Tam bağımsız bir Türkiye hayali gerçeğe dönüştürülemez.


Sürdürülebilir Büyüme

Yeni 5 yıllık kalkınma planı, söz konusu dönemde ortalama %5'lik istikrarlı ve dengeli bir reel büyüme süreci ile kişi başı gelirin 17 bin 500 dolara (satın alma gücü paritesi ile, yani ülkeler arası fiyat farkları da göz önüne alınırsa, kişi başı milli gelirin 58 bin dolara) yükselmesini; 5 milyon yeni istihdam (yıllık %3'lük büyüme) ile işsizliğin de %7,5'e gerilemesini öngörüyor. Plan kapsamında, ihracatın da 375 milyar dolara çıkarılması hedefleniyor.

Uzun vadede istikrar ve sürdürülebilirlik, yeni dönemin temel kaygıları arasında. Ekonomik ve sosyal kalkınma yoluyla hem refahın artırılması ve pastanın büyütülmesi, hem de adil paylaşım ve büyümenin daha kapsayıcı hale getirilmesi planlanmaktadır. Yeni eğitim yatırımları ile beşerî sermayenin geliştirilmesi, teknoloji hamleleriyle de yeni teknolojiler ve yenilik kapasitesinin güçlendirilmesi amaçlanmaktadır.

Sanayide %5,9'luk büyüme ile imalat sanayinin desteklenmesi, sanayinin GSYH içindeki payının %27'ye yaklaştırılması; rekabetçilik ve verimliliğin artırılması hedeflenmektedir. Sabit sermaye yatırımlarının da %5,5 büyümesi ve payının %28'in üzerine çıkarılması hedefleniyor. Teknolojik kapasite ve beşerî sermaye güçlendirilerek, Toplam Faktör Verimliliğinin yıllık %1,1 artması ve ekonomik büyümeye %20'nin üzerinde katkı sağlaması bekleniyor.

2019-2023 dönemini içeren bir önceki ve Başkanlık sisteminin ilk kalkınma planında (On Birinci Kalkınma Planı) da 2023'e dek;

İşsizlik oranının %9,9 seviyesine, Enflasyon oranının %5'e, Milli Gelirin 1 trilyon 80 milyar dolara, Kişi başı GSYH'nin da 12 bin 484 dolara çıkarılması amaçlanıyordu.

Pandemi, kur oynaklıkları ve savaşlar gibi ciddi belirsizlikler ve risklere rağmen (finansal oynaklıklar dışındaki) birçok reel parametrede hedeflere yaklaşıldı. İstihdamda (teşvikler ve genişleyici politikaların desteği ile) tarihi rekorlar kırılırken; ihracat ise hedeflenen 227 milyar dolar hedefini fazlasıyla aşmış durumda.

Makro-Finansal İstikrar

Yeni dönemde, makro-finansal istikrarın da daha fazla önceliklendirilmesi, fiyat ve kur istikrarına yönelik yeni düzenlemeler de öngörülmektedir. Makro-finansal istikrar ile birlikte de güçlü ve dengeli bir büyüme öngörülmektedir. Nitekim, ihracat son 2 yılda, 255 milyar dolar ile, Orta Vadeli Program ve On-Birinci Kalkınma Planı hedeflerini yakalarken; Türkiye ekonomisi de 12 çeyreklik uzun bir büyüme sürecini devam ettiriyor. 2023 büyümesinin %4,4 seviyesinde gerçekleşmesi beklenirken; 2024'te de büyümenin %4'ün üzerinde kalması öngörülüyor.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp