Top
Yetenekli Kalemler

Yetenekli Kalemler

yeteneklikalemler@tg.com.tr

27/02/2023

Tahammülün de bir sınırı var...

Milletimizin başı sağ olsun… Devletimize zeval gelmesin… Bize insanlığımızı hatırlatan dünya milletlerine selam olsun… Kartlarını açık oynayan içimizdeki yabancılar her fırsatta karakterlerinin gereğini sergilemekten kaçınmadı. Yazık! Bizim de söyleyeceklerimiz var ama şimdi yutkunalım. “Her gün yeniden doğarız, bizden kim usana” der Yunus Emre… İtalya, Lombardiya’da yaşayan ve bir lokantada garson olan münasebetsiz, konuşma engelli bir garibe musallat olur. İşinden kaytararak sürekli bu garibe sataşır. Yalandan dolandan da yararlandığı için sansasyon oluşturabilir… Tabii ki bardağı taşıran son damlaya gelene kadar…

Ve bir gün bu engelli kişinin sabrı taşar, o çırağa masada duran bıçağı saplar… Tabii ki kaçmak saklanmak sabrı taşanların işi değildir… Ayrıca çevresinde bulunanlar ve yöre halkı onun yanında yer alır… Yörenin en başarılı avukatı olan “Lombardiyalı” lakaplı avukatı ona vekil tutarlar…

Dava günü herkes salonda yerini alır. Savunma hakkı verildiğinde avukat önce başkana iyi dilek ve temennilerde bulunur. Başkan, sesli cevap vermez ama beden diliyle teşekkür ettiğini belli eder. Tabii jüri üyeleri de iyi dileklerde ihmal edilmez. Sıra savcıya gelip ona da teşekkür ederek “Sayın Savcı Bey” diyecekken savcı avukatın sözünü bir azar ile beraber keser. “Kes şu abuk sabuk konuşmaları da savunmaya geç” der. Avukat dayatma yolu ile de olsa aradığı fırsatı yakalamıştır. Savunmaya geçip:

Sayın Başkan, sayın üyeler, gördüğünüz gibi size sadece iyi temennilerimi arz ederken bile tahammül sınırını biraz zorladım diye neredeyse beni salondan çıkaracaktınız. Hâlbuki maktul müvekkilime her yakaladığı ortamda sataşıp, kendisi yetmemiş gibi bir de adamlarını musallat ettirip onu hırpalatmaktaydı. Siz de biliyorsunuz ki tahammülün de bir sınırı vardır. Müvekkilimin tahliyesini ve beraatını istiyorum” der… Yeterli izahat adalet fazladan izahat kabahattir...

     Mustafa Ali Mahdum

 

 

 

 

 

ŞİİR

 

     UNUTURSAM KAHROLAYIM

 

Yıllar geçti bu sevginin üstünden,

Azalma olmadı, her saniye arttı.

Bakışların yaktı beni, köklendin kalbimde,

Bakışlarını unutursam kahrolayım sevgilim…

 

Çocukken başladı, geldik kaç yaşına ben ve sen

Seviyorum seni, bitkinin güneşi sevdiği gibi.

Ayın yıldızı, denizin suyu sevdiği gibi.

Sevgimi unutursam kahrolayım sevgilim.

 

Daha kavuşmamıza kaç gün var bilmem

Ama hesapladım ben, dört yıl on altı saat.

Bir ömür sabrettim dört yıl ne ki?

Seni unutursam kahrolayım sevgilim…

 

     Asaf

 

 

 

DUYGU DAMLASI

 

Kızılırmak’ı bilir misiniz? Derler ki ilk kaynağında, yani Sivas'ın İmranlı ilçesindeki Kızıldağ eteklerinde o kadar temiz o kadar berrak o kadar tatlı bir sudur ki sanki kaynak suyu gibidir… Ama aynı Kızılırmak denize döküldüğü Samsun’un Bafra ilçesinde çamur çökek içindedir, içilemez…

Kaynağında sadece temiz ve berrak bir su olan ırmak Sivas, Kayseri, Nevşehir, Kırşehir, Kırıkkale, Ankara, Çankırı, Çorum, Sinop’tan geçerek Samsun’da Karadeniz’e dökülene kadar temiz özelliğini yitirir ama Karadeniz'e döküldüğü alan da dâhil toplam 56.000 hektarlık deltasıyla ile Türkiye'nin en önemli sulak alanını oluşturur. Üzerinde 12 baraj ve hidroelektrik santrali vardır. Enerji üretimi ile ülkeye çok önemli katkı sağlar. Bu illerde tarım arazilerinin sulama faaliyetleri Kızılırmak sayesindedir… Türkiye’nin en verimli ovalarından biri olan Bafra Ovasını ülkeye Kızılırmak kazandırarak denize dökülür…

Bir konuya takılıp, bir açıdan bakıp çok önemsenen nice mevzular bu örnekte olduğu gibi sadece bir özelliği düşünülerek değerlendirilirken diğer açılardan nice büyük faydalar ve önemler gözden kaçmaktadır…

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları