Top
Yetenekli Kalemler

Yetenekli Kalemler

yeteneklikalemler@tg.com.tr

25/02/2023

Sosyal medya yalanları ve linç kültürü

Merhaba bugün sizlere sosyal medya denilen algı uygulamalarını anlatacağım. Malum genciz biz de katılıyoruz bu sosyal medyada dönen safsatalara. Hatta cevap yetiştiriyoruz bir de. “Aman doğrusunu yazalım şuraya insanlar doğrusunu duysun” diye.

6 Şubat'ta Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve on ilimizde etkili olan depremlerden herkes bir sonuç çıkardı, bir ders çıkardı. Benim çıkardığım derslerden biri de sosyal medyada yalan ve dedikodunun ne kadar hızlı yayıldığı gerçeği. Bazen bir yalan nice canların hayatını kaybetmesine sebep oldu. Sırf “üç beş kişi daha beni beğensin”, “adımı duyurayım” diye “enkaz altındayım kurtarın beni” diye yalandan tweet atanlar mı dersin! Devlete iftira atanlar mı dersin... Peki sosyal medyadaki kutuplaşma ve linç kültürü, ona ne demeli? Herkes kutuplaşmış durumda ve bu kutuplaşan insanların tek bir görevi var karşı tarafa laf yetiştirmek. Örneğin bir kişi siyasi bir paylaşım yapmış, normal şartlarda o gönderinin altında o kişinin savunduğu fikirleri savunan, o kişi ile üç aşağı beş yukarı aynı fikirde olan insanların yorumlarını görmemiz lazım. Bizde tam tersi o kişiye ve görüşlerine muhalif ne kadar insan varsa yorumlara doluşmuş zavallı adamın sevenleri ve fikrini savunanlar canhıraş cevap yetiştirmekte. Bu sadece bir taraf için değil hepsi için geçerli. Yani şunu anlamıyorum; o adamı sevmiyorsun, fikirlerini beğenmiyorsun, yaptığı haberlere güvenmiyorsun anlıyorum, peki neden takip ediyorsun? Bir de üstüne laf yetiştirip malayani (gereksiz) işlerle vakit geçiriyorsun. Gerçek hayat sosyal medyadan ibaret değil sokağa çıkıp insanların içine karıştığınız zaman bakıyorsunuz ki ne kutuplaşma var ne linç kültürü var. Herkes işinde gücünde hayatını idame ettirmeye çalışıyor. Yani sosyal medyadaki linç kültürü aslında kahir ekseriyetin yani büyük çoğunluğun yani vatandaşların umurunda değil.

Bu da sosyal medyanın, güvensiz ve yalan dolu içerikleri sebebiyle uzun bir süre habercilik açısından geleneksel medyanın yerini alamayacağını gösteriyor. En azından benim düşüncem böyle.

     Abdullah Karakoç

 

 

 

ŞİİR

 

          DERS

 

Geçti hazan mevsimi, geçiyor kış mevsimi.

Kar çizmedi resmimi, ölüm verdi dersimi.

 

Çığlık atan insanlar, ağlıyor bak ihvanlar.

Bitti artık oyunlar, ölüm verdi dersimi.

 

Haberler hiç bitmiyor, gözyaşları yetmiyor.

Artık baca tütmüyor, ölüm verdi dersimi.

 

Yüksek yüksek binalar, yakılmıştı kınalar.

Şimdi mevta oldular, ölüm verdi dersimi.

 

Âşıklar can verdiler, canlar yola serdiler.

Bu da geçer dediler,  ölüm verdi dersimi.

 

İnce kullar yoldalar, oğul uşak burdalar.

Ahbap, yâran sordular, ölüm verdi dersimi.

 

Çadır çadır obalar, yanar odun sobalar.

Şimdi herkes zordalar, ölüm verdi dersimi.

 

Şeb-i Aruz diyordun, kavuşmak istiyordun.

Cihat kul bekliyordun, ölüm verdi dersimi.

 

Şimdi sağlar düşünsün, kış ayında üşürsün.

Yalın ayak yürürsün, ölüm verdi dersimi.

 

Sıcak suyu unuttum, ninnilerle uyuttum.

İçim harla soğuttum, ölüm verdi dersimi.

 

Asla isyan edemem, bozuk yola gidemem.

Senden gayri sevemem, ölüm verdi dersimi.

 

Yokluğa şükrederim, adını zikrederim.

Aciz kulum, söylerim, ölüm verdi dersimi.

 

     ACİZ-AGÖK (SULTAN DİVANINDAN)

 

 

 

ESKİMEZ KELİMELER

 

İNFİAL: Birine içerleme, gücenme, kızgınlık duyma. 2. Herhangi bir şeyden etkilenme. 3. Dışarıdan herhangi bir sebeple etkilenip hareketlenme.

İHMAL: Ehemmiyet yani önem vermemek. Yapılması lâzım bir işi sonraya bırakmak. Dikkatsizlik. Başlayıp yarım bırakmak. Terk etmek.

İHTİMAL: Mümkün olma, belki. Olması mümkün görünmek... Ola ki, olabilirlik.

İHTİRAS: 1. Aşırı, güçlü istek. 2. Tutku, 3. Amaca ulaşmada aşırı hırslı olma hâli.

İNTİKAL: 1. Bir yerden başka bir yere geçme, geçiş. 2. Anlama, kavrama 3. Miras olarak babadan çocuğuna kalma.

İRTİHAL: Bir yerden başka yere göçmek, gitmek. Ahirete göç eylemek. Ölmek.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları