Öyle ki… İçinde yaşadığımız dönem, şekillerin dahi şekilsizleştiği, doğruların eğrildiği, gerçeklerin sanallaştığı, ruhsuz, duygusuz, acımasız bir dünyanın merkezine doğru hızla sürükleniyor.
Toplum olarak biz de, hayatımıza yön veren bu çılgın etkileşimler sayesinde acemi raftingciler gibi sağa sola yalpalayarak dibi girdap olan bir şelaleye doğru hızla ilerliyoruz...
Bin yıllık birikimimize rağmen kültür musluklarının birer birer kurumasıyla susuz kalmış dimağlar, ister istemez yılanın kabuk değiştirdiği gibi kendi kültüründen hızla soyutlanıyor.
Asalet ve zarafet timsali olan ve âlemi ihata eden kemalin miftahı olan milletimiz, iki asır boyunca, varlığına düşman kesilen ihanetlerin pençesinde, kan revan bir hâle geldi.
Benliğinin her zerresini tahkir etme gayesiyle çırpınan habis güruh, şanlı Türk milletini yok etmek için mukaddesleri ayaklar altında çiğnedi. Evvela düşman, bir asır mücadele ederek, varlık salahiyetimizi elimizden söküp aldı. Badehu çorap söküğü gibi iğfal ettiler ruhumuzu. Tarihimiz tahrif edildi, yazımız imha edildi ve en mühimi dinimizle alay edildi. Hülasa, kemiklerimizdeki iliğe kadar bilcümle hakikat, kabuk tutmaz bir yara hâline getirildi.
Bunlar mühim değildi. Biz küllerimizden daima yeniden doğacak aziz ve şanlı şahsiyetlerin ve mukaddes emanetlerin bekçileriydik. Nitekim tarihimiz, hakikatleri ikrar etmeye muktedir olacak bir merhale katetti. Az da olsa, lisana sahip çıkan ariflerin sadası, kalpleri mest ediyordu. Eh, dil işi, gönül işiydi. Ve dahi dinimizi Allahü teala muhafaza ediyordu. Filhakika, her şeyimizi, tedricen geri alıyorduk.
Fakat iki asırdır yaşanan badireler ve hadiseler genç nesillere intikal etmedi. Yokluktan ve zulmetten bihaber yetişen cehalet asrı mümessilleri, küfrün zulmünü idrak edemedi. Bilakis, hakka ağyar, batıla talip kesildi. Karanlığın zulmü, zerrelerimize kadar işlemişti. Asırlarca süren içtimai rezaletin naraları yeni yeni zuhur etti ve hissiyatımızı zehirledi. Zannederim ki, doğum asrı, ihtar gömleğine muhtaç idi...
Cüneyt Akçatepe
ŞİİR
AYASOFYA'M CÂMÎ OLDU
Ayasofya'm cami oldu
Müjde olsun müminlere
Seven sevinen belli oldu
Kutlu olsun müminlere
Seksen altı sene oldu
Esaretteydi bu mabet
Kan ağlıyor idi ümmet
Ayasofya'nın hâline
Ceddim fâtih tembih etti
Câmi olsun "kılıç hakkım"
Vakfetmişti yüzyıllardır
Aksi hâlde tutar ahım
Ayasofya'm ikinci kez
Fethedildin müjde sana
Reis geldi hasret bitti
Helâl olsun bu cihana
Ayasofya kutlu mabet
Müjde sana artık hürsün
Minareler artık gülsün
Beş vakitte ezan olsun
Köremezli sen de şükret
İtikadın Ehl-i sünnet
Ceddin buldu şimdi rahmet
Ayasofya'm cami oldu
Hasan Dinç-Köremezli
UNUTULMAZ TARİHLER
KERKÜK KATLİAMI: 14 Temmuz 1959 tarihinde yaşanan Kerkük Türkmenlerine yapılan katliamdır...
Irak’ta krallığı devirip cumhuriyet ilan eden 14 Temmuz 1959 Askerî Darbesinin birinci yıl dönümü münasebetiyle düzenlenen şenlikler sonrası kutlama anında kaynağı belli olmayan bir yerden birkaç el ateş edildi, arkasından da otomatik silahlarla topluluk üzerine ateş açıldı. Cumhuriyetin birinci yıl dönümünü kutlamak amacıyla toplanan Türkmenler büyük panik yaşadı. Bu esnada provokatörler 14 Temmuz kıraathanesine dalarak buranın sahibi Osman Hıdır’ı şehit ettiler...
Şehirde sokağa çıkma yasağı ilan edildi ve üç gün üç gece Türkmenlere karşı korkunç bir katliam gerçekleştirildi. İleri gelenler feci şekilde cesetleri ipler kullanılarak günlerce caddelerde sürüklendi ve ağaç dallarına asıldı. Olay esnasında Türkmenlere ait bütün dükkân ve mağazalar yağmalandı, Atlas ve Alemin sinemaları havan topuyla dövüldü, dışarıdan herhangi bir yardım ulaşmaması için de şehir tümüyle kuşatma altına alındı. Ayrıca olayı düzenleyenler şehrin her yerinde büyük yangınlar çıkardı ve bu esnada petrol şirketi tarafından gönderilen yangın söndürme araçları da aynı gruplar tarafından ateşe verilerek yakıldı. Hatta öldürülen Türkmenlerin cesetlerini toplamak için Kerkük hastanesinden gönderilen ambulans arabaları da aynı akıbete uğratıldı...
Tarihin en acımasız katliamlarından biri olan bu katliamda, Irak Türkmenlerinden 25 güzide insan hayatını kaybetti, 130 kişi de yaralandı. [http://www.kerkukvakfi.com/tr/content/266]
