Top
Yetenekli Kalemler

Yetenekli Kalemler

yeteneklikalemler@tg.com.tr

18/02/2023

Yer üstü zenginliklerimiz -2

Depremzedelere yardım için topladığımız battaniyeleri teslim etmiş, çıkmak üzereyken omzunda kocaman bir çuvalla bir genç içeri girdi.-Hocam, bunu depremzedelere göndereceğim, tır ne zaman gelecek, diye sordu.Okul Müdürü Ali Koç Bey, gıda yardımlarının Kanuni Ortaokulu'nda toplandığını söyleyince, "o zaman ben oraya götüreyim" dedi.Ali Bey "Sen acele etme, ben şimdi bir araç bulur seni gönderirim” dedi.İsmini sordum. Samet dedi. Çamardılı imiş. 15 Temmuz Şehitleri Spor Lisesi 10. Sınıf öğrencisiymiş. Sırtındaki bir çuval kuru fasulyeyi indirmeden “hocam, tır gelince bana haber verir misiniz, yüklemede yardım etmek istiyorum” dedi. “Hem başka arkadaşlarım da var, onları da çağırırım.”Ali Hoca, telefon numarasını istedi Samet'ten. “Benim telefonum yok” dedi, kara gözlü delikanlı. Öyle asil bir bakışı, yüzüne vuran öyle temiz yüreği vardı ki, tüm afetzedeleri sarmaya, ısıtmaya gidiyor sanırsınız.Ali Hoca, “telefonun yoksa sana nasıl ulaşacağız?” diye sordu. Bir an düşündü, “Dedemin telefonunu vereyim” sonra da “eviniz yakında hocam, balkondan bakarım ben; araç gelince gelirim” dedi.Samet'i çuvalıyla birlikte Kanuni Ortaokulu'na götürdük. Yardım etmek istedik, kabul etmedi.“Siz zahmet etmeyin, ben taşırım hocam” dedi. Çuvalı omuzlayıp görevlilere teslim etti. Yolda bir sürü öğüt verdim Samet'e çok biliyormuş gibi... Öğretmenlik hastalığı bizimkisi, ders vermeye programlanmışız ders almasını bilmeden... Hâlbuki asıl hayat dersini Samet veriyordu bu sefer bize sessizce. Kim bilir derununda daha neler vardı, ne cevherler saklıydı.Samet’le beraber ev ev gezip battaniye topladık. Beraber teslim ettik toplama merkezine. Ayrılırken bir müddet arabanın içinden takip ettim. Görevlilere yardım ediyordu. Kim bilir, belki de dünya genç Sametlerin yüzü suyu hürmetine ayakta duruyor diye düşünmekten kendimi alamadım.Böyle mübarek annelere, böyle temiz evlatlara sahip oldukça, bu asil milletin sırtını hiçbir felaket yere getiremez. Ey Türk! Senin ilin de, tören de ebediyen var olacaktır. Sen, şu yuvarlak dünya üzerinde çırpınan masumların yegâne ümidisin. Var ol!     İdris İspiroğlu-Öğretmen

ŞİİR
     DERDİM, DERDİN…
Yine tazelendi geceyle pınarımDert tası doldu akmasın gözyaşım.Yolcu herkes, burada kimse kalmasınDerdimden başka kimse yolda kalmasın.
Yürü dumanlı gözlerle aleve,Özü sermaye derdi han viraneNe dağın taşı ne ormanın ataşı,Yanan dermansız ciğerimdir harabe…
Bitti doğarken son nefesin aslı,Emeklerken tasasız hanın iki faslı,Biri gülmek diğeri ağlamak yaslı,Meğer yol uzun dert ondan da, hasılı…
Hayat iki adım terazide, ilki ağırDerdim mola verdi kaldık tek adım.Hesap uymaz kefe boş nefis sağır,Hani yetişsin ya derdin, haydi bağır…
Camsız pencere, geceye gökyüzünden,Kırık camlara ayna çizgi çizgi yüzünden,Hangi yılın sayfasından açalım, hüznünden?Okuyalım, gözyaşı şebnemi sarkmış yüzünden.
Derdim derdin, benim derdim hani nerde derdin?“Bak derdin seni dert etti yükünü taşıdın” derdin,Ey Selim sen muradına mı erdin, kalmadı ne derdinDermana koşturan derdin ruhuna ilaç mı derdin?
     Yavuz Selim Bulut



UNUTULMAZ KELİMELER
İZAFETEN: Bir şeye veya kimseye bağlanarak, dayanarak, ilişki kurarak, mal edilerek…MÜKTESEBAT: Edinilen, kazanılan bilgiler. Çalışmak suretiyle kazanılmış olanlar.PERTAVSIZ: (Pertev-sûz) Yakan ışık. Güneşe karşı tutulduğu zaman, ışıkları bir noktaya toplayan ve bu suretle ışığın değdiği yeri yakan mercek. Büyüteç.PERVASIZ: 1. Çekinmez, sakınmaz, korkusuz (kimse), biperva. 2. Çekinmeden, sakınmadan, korkmadan.İNAYET: İyilik, kayra, atıfet, ihsan, lütuf. Mühim bir işle karşılaşıp onunla meşgul olmak.NİHAYET: Son, sonunda. Son, uç, son derece. Çok.EMSAL: Çoğulu misal. Denk. Benzer. Yaşları birbiriyle aynı olanlar.MİSAL: Bir şeyin benzer hâli. Benzer. Örnek. Düş. Rüya. Ahlâk ve âdâbla ilgili kıssa ve hikâye. Bir şeyin örneği ve sıfatı.
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları