Top
Ragıp Karadayı

Ragıp Karadayı

ragip.karadayi.ihlas@gmail.com

29/01/2023

"Derin bir uykudaydın, kıyamadım uyandırmaya"

"Çok ısrar etmeme rağmen refakatçi kabul etmediklerinden eve dönmeye mecbur oldum..."

 

Tanju'nun mektubu şöyle devam ediyordu:

Odana çıktığımda yüzün pembemsi ve tatlı tatlı gülümsüyordun. Derin bir uykudaydın, kıyamadım uyandırmaya. İlk gördüğüm salıncaktaki güzel kız gibi yine aynı heyecan ve hasretle seyrettim sadece.

Neyse, doktorlardan iyi olduğunu öğrenince rahatladım. Çok ısrar etmeme rağmen refakatçi kabul etmediklerinden eve dönmeye mecbur oldum. Yalnız bedenimi götürdüm, bütün hissiyatımı, kalbimin tamamını ve bir de bu mektubumu yazıp uyandığında sana takdim edilmek üzere bıraktım.

Hiç yalnız değilsin bir tanem. Tanju’nun tamamını yanında bırakıp gidiyorum.

Malum, bizimki her geçen gün gittikçe büyüyen bir aşk hikâyesiydi, “Evlilik aşkı öldürür...” diyenlere inat. Aradan geçen bunca zamana rağmen ilk günkü gibi heyecanla, el ele, sarmaş dolaş yürüdüğümüz yollar, gölgesinde serinlediğimiz çınarlar, her biri bir abide gibi yükselen aşkımızın şahitleri selvileri okşayarak yürüdüm. Kolumda sen vardın sadece, aklımda, kalbimde de… Bütün İstanbul bilir bu kara sevdamızı. Film çevrilseydi hikâyemizin ismini “İSTANBUL DİLE GELSE” koyarlardı herhâlde. Gün batımında mavi sulardaki yakamozlara nazır yaptığımız derin sohbetler, dedikodular, oynadığımız oyunlar, yaptığımız şakalar hiç unutulur muydu? Onların şeffaf şalına bürünüp mis kokunu içime çekerek yürüdüm; dışım yalnız, içim sen doluydun...

Hiç beklemeğim bir anda gelmişsin hastanenin bu odasına. “Beni yalnız bırakma aşkım! Ne olur daha ileri gitme!” diye kulağına fısıldayarak döktüğüm gözyaşlarımı gören hemşire bile ağladı. “Bu ne büyük bir aşkmış meğer…” demeden edemedi. Yani anlayacağın, gittiğimiz her yerde ilk iz bırakan; bizim büyük sevdamız oluyordu, burada da öyle oldu.

Şimdi gözyaşıyla başlayan bir aşk hikâyesi var olsa da vizyonda, yarın şen şakrak kahkahalarla neticelenecek bir filmimiz de girecek vizyona. Yine başrollerinde sen ve ben olacağız. Yine imrenerek takip edecekler bütün sevdalılar.

Hani ihtiyarlandığımızda da el ele yürümeye söz vermiştik birbirimize? Sensiz başlayan günlerim, sensiz biten gecelerim hiç olmasın! Onun düşüncesi bile kalbimdeki tarifsiz, dindirilemeyen sızıyı artırıyor, beni kahretmeye yetiyor bile.

Allah muhafaza, sensizliği düşündükçe ruhum üşüyor! İçimdeki masum çocuk, korkudan tir tir titriyor. Büyüklerimizin dediği gibi “Bu da geçer ya Hu!” diyorum bütün kalbimle. DEVAMI YARIN

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp