Top
Ragıp Karadayı

Ragıp Karadayı

ragip.karadayi.ihlas@gmail.com

13/02/2023

"Hele şu kitabı bir okuyayım o zaman konuşuruz!.."

"Kimseyle uğraştığım yok! Bilseydim bu kadar laf işiteceğimi hiç bırakır mıydım! İlk defa gördüm senin gibisini!.."

 

Jale, Saadet Hemşireye karşı sesini yükseltmişti:

- Acınacak durumdasın! İlmi, sanat ve edebiyat kitapları okuyanlar boş adamlar değil bir kere! “Toplum mu, ben mi, düşüncelerim mi, öğretilen mi?” ayrımında, bir tarafta kalmıyorsun. Ne yapacağını biliyor, kimsenin öğretmesine de müsaade etmiyor, seni kullanmalarına izin vermiyorsun, böylece zavallı olmuyor, iki arada bir derede kalmıyorsun! Aramızda uçurumlar var Hemşire Hanım! Farklı taraflarımızdan birkaçını önüne koydum belki uyanırsın!

- Kim uykuda kim uyanık başımızı toprağa koyduğumuzda göreceğiz! Ona ulaşmak için de asırlar beklemeyeceğiz. Dünya hayatı ne ki? Hiç de uzun bir müddet değil! Gidince görürsün!

- Sen gitmeyecek misin? Birlikte görürüz. Bir de şunu iyi bil; “Metafiziği çok okuyan kızları kimse almaz! Bu da benden kıyak bir tüyo!” Çok derinlere dalma, boşuna uğraşma bence!

- Kimseyle uğraştığım yok! Bilseydim bu kadar laf işiteceğimi hiç bırakır mıydım! İlk defa gördüm senin gibisini!

- Yine hakaret! Fazla değil, biraz düşününce zaten görüyorsun. Niçin okuyacakmışım ki? Mesut ve bahtiyar olmak için mi? Kesinlikle hayır! Daha çok okuyup da mutlu olamayacağımı biliyorum! Boş şeyleri öğrenme, keyfinin dışına çıkma! Ama yine de sen bilirsin! Kendi düşen ağlamaz! İlmin gereğini bilmez ve yapmazsak o daha da beter, pisi pisine harcanırsın. Dünya ilmin üzerine ayakta, hurafelerin değil! Tamam mı, anlatabildim mi?

- Ooo maşallah Jale Hanım sen neymişsin meğer? Bir deryaymışsın derya!

- Hele şu elimdekini bir okuyayım o zaman konuşuruz!

- Bir hesap sorma mı?

- Görelim bakalım!

- Bak sana ne anlatayım Jale Hanım?

- Nasihat mi?

- Nasıl kabul edersen.

- !!!

- Adamın biri okyanus sahilinde yürüyüş yaparken, durmadan ve telaşla yerden aldıklarını denize atan birini görmüş, merakla yanına yaklaşmış. Bakmış ki adam, sahile vurmuş denizyıldızlarını birer birer kumların üzerinden alıp bekletmeden de okyanusun lacivert sularına fırlatıyormuş. Daha fazla dayanamamış: “Böyle ne yapıyorsun, ter içinde kalmışsın? Denizyıldızlarını suya atmakla baş edebilir misin?” diye sormuş. Adam, yaptığı işten bir an bile geri durmadan şu cevabı vermiş: “Ölmemeleri, yaşamaları için...” Aldığı cevap karşısında şaşıran adam, tekrar sormuş: “İyi ama burada binlerce denizyıldızı var. Hepsini suya kavuşturmaya imkân yok! Sizin suya attıklarınızla ne değişecek ki?” Yerden bir denizyıldızı daha alıp denize atarken “Bak, onun için çok şey değişti...” karşılığını vermiş. Bilmem ne demek istediğimi anlatabildim mi?

- Sen kendince anlatmış oldun da, benim ne anladığım mühim Hemşire Hanım!

- Suâlimi “Peki Jale Hanım, sen ne anladın?” şeklinde değiştiriyorum!

- Mühim olan dolu dolu yaşamaktır. Ölmüş denizyıldızından ziyade yaşayanlar daha kıymetlidir. Yaşamasını bilmeyen insanlardan da hayatı seven insanlar daha muteber...

- Ne diyeyim Allahü teâlâ idrakını artırsın Jale Hanımefendi kardeşim... DEVAMI YARIN

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp