Top
Öcal Uluç

Öcal Uluç

ulucocal10@gmail.com

04/03/2011

"Adnansilin" mi, "Adnan'ı silin" mi?..

Son ümidim de bitti, kuş gibi uçtu gitti, Geri kalan hep yalan, gönülde acı hicrân!" Makam: Hicaz - Usûl: Düyek - Beste: Sâdeddin Kaynak - Güfte: Mustafa Nâfiz Irmak Koro Şefi: Adnan Polat - Solistler: Adnan Sezgin ve Gheorghe Hagi - Fasıl: Galatasaraylı Futbolcular - Koro: Milyonlarca Galatasaray taraftarı *** Karşımızda futbolda üç-dört yıldır transfere "onca milyon dolarlar, bunca milyon eurolar harcayan", Avrupalardan, Güney Amerikalardan havaalanlarında "omuzlarda taşınan" ünlü hocaları, yıldız futbolcuları getiren bir kulüp var!.. Ama şu "acılar" tablosuna bakın: Tarihinde ilk defa "adını sanını belki de ilk defa duyduğumuz bir takıma boyun eğerek" Avrupa Kupaları elemelerinde, elenen; "eylül" ayında Avrupa'da yok olan bir takım!.. Aralık ayında "şampiyonluk", hatta Şampiyonlar Ligi'ne hakkını kazandıracak olan "ikincilik" yarışına havlu atan bir takım!.. Şubatta, UEFA Ligi'ne katılma hakkını verecek Süper Lig'in üst sıralarında yer alma ümidini bile kaybeden bir takım!.. Mart ayının daha ikinci gününde, "son ümit" Türkiye Kupası'na da "çeyrek finalde" veda eden bir takım!.. Yani, mart başında Avrupa'da da, ligde de, kupada da olmayan bir Galatasaray!.. *** Teknik direktörler geliyor, teknik direktörler gidiyor; durum değişmiyor!.. Futbolcular grup grup geliyor, grup grup gidiyor; durum değişmiyor!.. "Futbolla ilgilenen" yöneticilerin biri gidiyor, biri geliyor; durum değişmiyor!.. Acaba neden?.. "Herkes değişirken", sabit kalan ve de "değişmeyen" iki kişi var: Adnan Polat-Adnan Sezgin!.. Bilmem ki, bundan daha açık ve reddedilemez bir "gerçek", bir "neden" olabilir mi?.. *** Galatasaray Kulübü, Fenerbahçe kulübü değildir!.. Galatasaray Kulübü Başkanı, futbol takımının kaç yıldır süregelen başarısızlıklarına karşı, "Ben öteki önemli işlere baktığım için futbolla ilgilenemedim, onun için böyle oldu, öteki işleri bitirdim, artık ilgileneceğim" mazeretini üretemez; Galatasaray'ın örf-adet ve geleneklerinde ve de "kurumsal" yapısında "böyle" mazeret, "böyle" bir bahane yoktur!.. Galatasaray Başkanı, "futbola ilgilenecekleri seçer", futbolu "onlar" yönetir, "başarısız olan gider, başaracak olan gelir!.." Galatasaray Başkanı, "teknik heyeti, futboldan sorumlu yöneticileri" çiğneyerek, soyunma odalarına inmez; "kampı, antrenmanı bastı" görüntüsü vermez!.. Galatasaray Başkanı, "kankasına özenmez!.." Galatasaray Başkanı, "Azizsilin" benzeri "Adnansilin" üretmeye kalkışmaz!.. Kalkışırsa, teknik adamlar da, futbolcular da, taraftarlar da "Adnansilin"i, "Adnan'ı silin" diye anlarlar ve de "Galatasaray Başkanlık makamı", ne yazık ki, bizzat o koltukta oturan kişi tarafından bu "acıklı" duruma düşürülür!.. Kimsenin şüphesi olmasın; "Adnansilin" ters tepmiş ve "Adnan'ı silin" operasyonu için düğmeye "bizzat" Adnan Polat basmıştır!.. Galatasaray için "sıradan" olması gereken bir Türkiye Kupası "çeyrek final" maçını, Danimarka prensi Hamlet'e, kazılmış bir mezarın başında ve de elinde kurukafa, "Olmak ya da olmamak, işte bütün mesele" dedirten William Shakespeare'e özenerek, "Olmazsa olmaz" noktasına getiren "o" değil midir?..
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp