Tabloya bakın; takım, saha içinde de, saha dışında da perişan ve darmadağın. Bitmedi; Galatasaray TV'nin, "bir cümle konuşan" futbolcunun sözlerinin "10 cümle olarak" ve "önceden ezberlendiği" kanısını uyandıran ve izleyenleri güldüren "tercüme" görüntüleriyle yalanlanmaya çalışılan "kavga" haberlerinin yayıldığı soyunma odaları buz gibi ve gergin. Dahası, takımın en gözde bazı futbolcularının da "aylardır paralarını alamadıkları için" pasif direniş yaptığı söylentilerinin giderek çoğalması da cabası!.. Spor basını, hemen her gün "yeni yeni haberler" ile Galatasaray kadrosunun, "başıbozuklar mangası" görüntüsü verdiğini yazıp çiziyor, buna karşılık, "çaresizlikten" tam bir panik atak içinde çırpınan ve ne yaptığını, ne söylediğini bilmeyen, "sadece mazisi ile ayakta kalmaya çabalayan" bir Hoca durumu kurtarmaya çabalıyor; kendisini kurtaramıyor, takımı nasıl kurtaracak?.. "Kurtar bizi Hagi" diye getirilen ama şimdi "Kurtar kendini Hagi" telâşı içine düşen, bu panik içinde ağzından "Ben büyük bir teknik direktör değilim" gafını da kaçıran, "bu lâfın Galatasaray camiasında ve futbolcularda yapacağı tahribatı bile düşünemeyen" bir hoca var, karşımızda; tek başına. Nerede "kulüpten onca maaş alan" anlı ve de şanlı ve de "Başkan'dan korunmalı" Sportif Direktör, nerede; "Ortalarda görünme" talimatlı olarak tam siper!.. Düşünelim; suç, sadece Hagi'de mi; yoksa, "Ben futboldan anlarım" diye övünen, ama, elinde Culio'dan başka forvetlere doğru dürüst pas verecek, orta yapacak "sağlam" oyuncusu yokken, duran toplar dağlara taşlara atılırken, 8 milyon euroya yalvar yakar alınan ve de Avrupa'da "teknik futbolcu" olarak ünlenmiş Misimovic gibi bir "orta saha - forvet arkası" beynini "çöpe atan" Hagi'yi seyreden Galatasaray Başkanı Adnan Polat ile onun "Futbolu çok iyi bilir" diye bütün kem gözlerden ve kem sözlerden sakındığı Sportif Direktörü'nde mi?.. E.Frankfurt'a "Ancak 350 bin euro veririz" diyerek, "550 bin euro istenen" Cenk Tosun'u Gaziantepspor'a ve onun "cin gibi" teknik direktörü Tolunay Kafkas'a elleriyle teslim eden, ama "Hagi'nin arkadaşı" Beccali'nin eline 5.5 milyon euro sayıp Stancu'yu getiren Polat-Sezgin ikilisi değil mi?.. Dahası, Cenk Tosun'la beraber, mesela Wagner'lere, Amrabat'lara, Ziani'lere, Grosicki'lere bir bakın, "onların kulüplerine olan maliyetlerine bakın" ve sonra da Adnan Polat - Adnan Sezgin - Hagi üçlüsünün ocak transferinde aldıklarına ve "Galatasaray'a maliyetlerine bakın"; bu nasıl bir "futbol bilmektir" ve de bu nasıl bir "Galatasaray'ın kuruşunu sahip çıkmaktır?.." Elinde kanat oyuncusu olarak Arda varken, Kewell varken, Pino varken, hatta Aydın ve Emre Çolak varken ve de Kazım Kazım alınmışken, "2-2.5 milyon euroluk bir fiyat biçilen", dahası, bunca maçtır, sadece duran toplara vururken ortada görünen ve de onların da çoğunu dağlara taşlara vuran Stancu için Beccali'ye 5.5 milyon euro verdirip, onu "ısrarla 4-3-3'ün kanat adamı" olarak oynatan bir teknik direktöre "Dur" diyemeyen (ki, Galatasaray kadrosunun yapısına uymayan 4-3-3 inadı, Rijkaard'ı götürmüştü) Adnan Polat ve Adnan Sezgin'in elinde, Galatasaray Futbol takımı nasıl düzelecektir?.. Hemen her gün "Sportif Direktör başarısız olursa gidecektir" diyerek büyüklere masallar anlatmaya devam ve de "Adnan Sezgin'in başarısız olarak kabul edilmesi için, Galatasaray'ın küme mi düşmesi gerekiyor" sorusuna muhatap olmayı hak eden bir Başkan ile Başkan'ın "Herkes bir yana, o bir yana" dediği ve de "Hayır" diyenlerin feda edildiği bir Sportif Direktör var, ortada!.. Onları savunmaya devam edenleredir, son sorum; 2000'li yıllarda "unutulmayacak" bir "tarih yazmış" Galatasaray Futbol Takımı'nın, bugünlerde tarihinin "olumsuzluk" rekorlarını "tersine tarih yazarak" birer birer kırmasının asıl sebebini ve de sorumlularını hâlâ anlayamadınız mı beyler?..