Top
Cem Küçük

Cem Küçük

cemkucuk@gmail.com

2023/11/03

Akılsız muhalifler ve Tolga Şardan’ın iftiraları

Tolga Şardan baştan aşağı uydurma bir yazı yazdı. Dezenformasyon yasası gereği tutuklandı. Adli kontrol olsa iyiydi. Tutuklanması tartışılabilir. Keşke tutuklanmasaydı. 

Konunun bu tarafına geleceğim ama Türkiye’de esas sorun, akılsız ve aptal muhalifler! Son iki senedir hükûmeti ve ona destek veren herkesi hapislerle tehdit edenler demokratlık taslıyorlar. Seçimi kazansa darağacı kuracaklar şimdi güya özgürlük laflarına sığınıyorlar. 

Bakın Tolga Şardan son üç senedir yurt dışından fonlanan ve Türkiye düşmanlarının sığınağı olmuş T24 sitesinden iftira atmadığı polis, savcı, hâkim kalmadı. Ortaya tek bir delil koymadan mahalle dedikodusuyla yazılar yazan biri. Sırf onun yazdıkları yüzünden işinden, gücünden olanlar var. 

Son yazısı ise palavralar yumağı. Şardan şöyle yazıyor:

“Edindiğim bilgiye göre, MİT Başkanlığı, benzer bir raporu yargıdaki çürüme üzerine hazırlayıp Cumhurbaşkanlığı'na ulaştırdı.

Rapor, yaklaşık 6 hafta önce yani Anadolu Başsavcısı Uçar'ın mektubundan kısa süre önce Cumhurbaşkanlığı'na iletildi.”

Adama sorarlar, nerede bu rapor? Yok, çünkü dedikodu yazarı Şardan kendisine anlatılan palavraya inanıyor. 

Palavracı Şardan yalanlarına şöyle devam ediyor:

“Yanı sıra Bakırköy Adliyesi'nde görevli kimi savcı ve hâkimlerin parasal ilişkileri konusunda da MİT tarafından tespitler yapıldı. Adliyelerde yaşanan sorunlarda ikinci sırada İstanbul Çağlayan Adliyesi geliyor. Çağlayan Adliyesi'nden çıkarılan pek çok sıkıntılı karar bulunduğu yine MİT'in raporunda yer buldu.” 

Biri çıkıp da demiyor ki, MİT iç istihbarat kurumu mu, yoksa dış istihbarat kurumu mu? MİT, FETÖ, PKK ve dış olaylara bakar. Baktığı şey de ulusal güvenliktir. 

Adliyelerde rüşvet olması MİT’in araştıracağı bir şey mi? Böyle bir araştırmayı yapacak olsa Cumhurbaşkanlığı’na bağlı Devlet Denetleme Kurulu yapar. Bilemedin, Emniyet İstihbarat yapar. Kaldı ki MİT böyle bir rapor yazmadığını söylüyor zaten. 

Ayrıca adliyelerde çalışan her savcı, hâkim ve diğer yetkilileri rüşvetçi ilan etmek de neyin nesi? Elbette rüşvet alan vardır. Şayet öyleyse, gazeteciye düşen onu delilli yazmaktır. İddialarla iftira atılmaz. 

Tolga Şardan’ı korumak için yazı yazan Murat Yetkin’i de anlıyorum. Yetkin şöyle yazmış:

“Oysa MİT’in özellikle yargıdaki yolsuzluk, rüşvet iddialarının üzerinde durduğu, bunların dış bağlantılı, ulusal güvenlikle ilgili olup olmadığı görevi gereği araştırdığı biliniyor. Örneğin 2022’de MİT para karşılığı İran istihbaratının Türkiye’deki İran rejim muhaliflerini kaçırmasına yardımcı olan İstanbul Cumhuriyet Savcısı Davut Yılmaz’ı ortaya çıkarmış, casusluktan tutuklanan Yılmaz, HSK kararıyla meslekten de ihraç edilmişti.”

Murat Bey, MİT'in burada yargıdaki yolsuzluğu çıkarmak gibi bir görevi yok. İran muhaliflerinin kaçmasına yardımcı olan bir savcıya denk geliyor. MİT burada İran’la ilgili dosyayı incelerken o savcı ismine denk geliyor. Lütfen çarpıtmayın!

“Tolga Şardan aslında MİT’in görevinin dışına çıktığı değil, tersine görevini yaptığını gösteren bir haber yazmış” ifadesi de "Şardan’ı nasıl kurtarırım" itirafı olmuş. MİT, savcı ve hâkimlerle ilgili soruşturma yapmıyor. Çünkü öyle bir yetkisi yok... 

MİT, tüzüğüne bağlıdır. Kendisine verilen görevi ifa eder. Madem böyle bir rapor var, o rapor Şardan’ın kaynağında olmalı. O kaynağını açıklasın. Kaynağı da elindeki MİT raporunu kamuoyuna sunsun. Ama dedikoduyla iş götürüldüğü için ve böyle bir rapor olmadığı için boşa düştüler. Böyle bir rapor olsa kamuoyundan ne kadar gizlenebilir ki? Zaten Şardan polise verdiği ifadede duyumlarla yazı yazdığını söylemiş:

“Kulislerden elde ettiğim bilgileri soruşturmaya konu olan yazıda da kaleme aldım.”

Devamında da, “...Kaldı ki söz konusu yazının T24 internet sitesinde yayınlanmasından ifademi aldığınız şu dakikaya kadar geçen sürede yazıda taraf olarak görülen Cumhurbaşkanlığı makamı ve MİT Başkanlığı tarafından herhangi bir yalanlama ve açıklama yapılmamıştır” demiş ama MİT yalanladı. Yani burada da baltayı taşa vurdu Şardan... 

Özetlersek Tolga Şardan işkembe-i kübradan atmıştır. Dedikoduyla hareket edip birçok yargı mensubunu zan altında bırakmıştır. 

Akılsız muhalifler zaten böyle akılsız oldukları için halk içinde itibarları yok. Hiçbir dedikleri çıkmıyor. Seçim zamanı hepsinin foyası döküldü.

Hem yalan yaz hem de özgür gazetecilik palavralarına sarıl! Yapmayın bunu...

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp