Geçen hafta perşembe günü Washington Post gazetesinde Gillian Brockell, 1665’te İngiltere’de başgösteren veba salgınıyla ilgili bir yazı yazdı.
O tarihlerde 20’li yaşların başlarında olan Isaac Newton, Cambridge Üniversitesi’nin Trinity Kolej kısmında öğrenciydi. Veba salgını baş gösterince okullar hâliyle tatil edilmiş.
Newton üniversiteye 100 km uzaklıktaki evine dönmüş. Çalışma kâğıtlarını da yanında götüren Newton yer çekimi ve hareket konularına kafa yormaya devam etti.
Yazara göre evinin sağ tarafında kalan elma ağacının altında otururken kafasına düşen elmayla yer çekimi ve hareket kuramını tahmin ettiği iddiası tamamen hayal ürünü.
Ancak evde geçirdiği süre kuramını geliştirmesi ve yer çekimi-hareket meselesini beyninde oturtmasını sağlamıştı. Vebanın tek faydası buydu. Salgın geçtikten iki sene sonra Newton profesör olmuştu...
Bütün dünya şu an koronavirüs salgınıyla uğraşıyor. 120 ülkeye yayılan virüsün hâlâ çaresi bulunmuş değil. Tüm dünya neredeyse karantina altında. Yollar bomboş, inanlar evden çıkmıyor. Acil eylem planları devrede.
Bu salgının belki tek faydası eve kapanan insanların kendi iç muhasebelerini yapmaları olacaktır. Nasıl Newton eve kapanıp işine daha çok odaklandıysa insanlar da hayatlarını sorgulayacaktır. Zamanın hızından insanlar bazı şeylerin farkına varamıyor. Kendileri için neyin önemli olduğunu göreceklerdir.
Öte yandan koronavirüsün ilk çıktığı ülke Çin’di. Çin'in Hefei eyaletinde bulunan bir şirket koronavirüsü 15 dakikada tespit edebilen bir test geliştirdi. Şekil olarak gebelik testini andıran çubuk test kiti, üzerine hastadan alınan kanın damlatılmasıyla sonuç veriyor.
Test çubuğunun üst kısmında yer alan göstergede sonucun “negatif” ya da “pozitif” olduğuna ilişkin bir çizgi beliriyor.
Çin'in Xinhua haber ajansında yer alan habere göre klinik testlerde, test kitinin doğruluğu test edildi. Şirketin yaptığı açıklamaya göre yakın bir dönemde testler Çin pazarında olacak (NTV).
Eskiden hemen çareler bulunamıyordu ama şimdi imkânlar daha geniş. Umarım aşısı da bulunur. Ben bunun da yakın zamanda başarılacağını düşünüyorum. Kim bilir belki de eve kapanan bir bilim insanı bulur aşısını...
