Top
07/02/2017

Yüzlerce yıllık prangaları kıran yoktan bir ülke kuran CUMHURiYET

Atatürk, 19 Ocak 1923'te İzmit'te halka şöyle sesleniyordu: “Memlekete bakınız! Baştan sona kadar harap olmuştur. Memleketin kuzeyden güneye kadar her noktasını gözlerinizle görünüz. Her taraf viranedir, baykuş yuvasıdır. Memlekette yol yok, memlekette hiçbir uygar kurum yoktur. Memleket ciddi düzeyde viranedir; memleket kalplere acı ve keder veren, gözlerden kanlı yaş akıtan feci bir görüntü arz ediyor. Milletin refah ve mutluluğundan söz etmek mümkün değil. Halk çok fakirdir, sefil ve çıplaktır.”

ss1

Atatürk haksız mıydı?
Cumhuriyet kurulurken ülke gerçekten de harap ve virane, halk sefil ve perişan değil miydi?
Tek suçlu savaşlar mıydı?
Yüzyıllardır akıl ve bilim ihmal edilmemiş miydi? Bağnazlık büyüyüp cehalet yaygınlaşmamış mıydı?
Saltanat baskıcılığı, Türk halkını ve Anadolu'yu savsaklayıp boşlamamış mıydı?
Gerçek şu ki:
1923'te Cumhuriyet kurulurken bu topraklar hâlâ işgal altındaydı; yokluğun, yoksulluğun ve cehaletin işgaliydi bu.

ANADOLU YANGIN YERİYDİ

1923'te “manzara-i umumiye” şöyleydi
Kurtuluş Savaşı sırasında düşman, 830 köyü tümüyle, 930 köyü kısmen yakmıştı. Yanan bina sayısı 114.408, hasar gören bina sayısı 11.404'tü. Ruşen Eşref Ünaydın, Kurtuluş Savaşı'ndan sonra gördüğü manzarayı şöyle anlatıyordu: “… Kasabalar ki evleri, barkları, camileri, dükkânları, bağları, bahçeleri, bir uçtan bir uca düşman eliyle birer birer kül edilmişler… Fakat hele Alaşehir! Orada nasılsa kendilerini yanmaktan kurtarabilmiş 27 ev vardı. İşte böyle parmakla sayılacak kadar az. Fakat aman yarabbi, onlar da ne halde idiler. Öylesine talan edilmişler ki tırnakla yolunmuş yüzlere benziyorlar. Hiçbirinde eşyadan, kap kacaktan zerre kalmamış…”
Yunanistan'dan gelen göçmen sayısı 400 bini geçmişti, göçmenlere ordunun yiyecek stoklarından yardım ediliyordu.

ss2

Bu fotoğraf savaş sonrası Manisa'da çekildi.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp