Top
Mesut Parlak

Mesut Parlak

mesutparlak@sozcum.com

25/10/2022

Herkes haddini bilecek

Ne oldu benim ülkemin güzel insanlarına? Nereye gitsen, nerede otursan, toplu taşımaya binip bir yerlere ulaşmak istesen, bir kafede bir şeyler yerken çevrendeki insanlara bak, hepsi gergin ve mutsuz…

TV izle, gazetelere göz gezdir, her gün kavga gürültü ve kadın cinayetleri. Giderek artan intiharlar. Acı olan da bu olayların giderek artması. Pek abartılı bulmayın ama neredeyse kardeş kardeşi boğazlayacak.

Ülkenin yetiştirdiği değerli genç beyinler oluk oluk yurt dışına gidiyor. ‘'Neden, niçin gidiyorsunuz, derdiniz ne'' diye sorup çareler aramak yerine, ‘'giderlerse gitsinler'' diyen bir zihniyet…

Alıştığımız, siyasetin o saygılı dili gitti, her gün birbirlerine asla toplumun alışık olmadığı hakarete varan sözler. Siyasiler, genç kuşağa örnek olacağınız yerde, onları gerginliğe ittiğinizin farkında değil misiniz?.

Efendiler, bu koltuk bu kadar mı önemli, o koltukta oturmak için, toplumu benden olan olmayan diyerek ayrıştırmaya değer mi ? Her gün ekranlarda, ülkeyi nasıl bir refaha ulaştırdığınızı, 30 yıl borçlanarak yollar, köprüler yaptığınızı, işsizliğin olmadığını, gençlerin iş beğenmediğini söylüyor,2041-2071 hayallerinden söz ediyorsunuz. Bu denli başarılı bir iktidarsanız, bırakın mutlu halkımız bu mutluluğunu haykırıp dile getirsin. Ama siz ne yapıyorsunuz, mutlu halka Dezenformasyon Yasası çıkararak “susun” diyorsunuz.

Bırakın insanlar konuşsun, eleştirsin, festivaller yapsın, karikatüristler çizsin, medya istediği gibi yazıp mutlu olsun ki, insanlar geçmişi özlemesin. Antidepresan ilaç satışları düşsün diye düşünürken, bir parti yöneticisi bakın neler diyor?

AKP Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, KAHRAMANMARAŞ'ta “Maalesef Cumhuriyet bizim lügatimizi, alfabemizi, dilimizi, hasılı bütün düşünme setlerimizi yok etmiştir. Bugün konuştuğumuz Türkçe'nin düşünce üretebilmesi mümkün değildir” diyor.

Kim söylüyor, Cumhuriyetin imkanları ile hükümet olmuş bir partinin Genel Başkan Yardımcısı!!

Hangi geçmiş Mahir Bey?

Kağıt yok,

Hangi lügat?

Hangi kültür?

Hangi dilden bahsediyorsunuz?

Cumhuriyet olmasa geçmiş mi vardı?

Cumhuriyet kurulurken 10 milyon nüfus,

yüzde 85 köylerde yaşıyor,

O gün okuma yazma oranı erkeklerde yüzde 10, kadınlarda yüzde 1,

40 bin köyün 37 bininde

okul yok,

1928'den sonra okullar açılıyor,

1935 yılında okuma yazma oranı yüzde 20,

Geçmişimizle birleştirmek için Cumhuriyet, Dil Tarih Coğrafya fakültesi açılıyor. Bu dönemde Cumhuriyet'in yetiştirdiği tarihçiler olmasa sen geçmişimizi öğrenemeyecektin.

Sayın Ünal, biz tarihimizle kavgalı değiliz. Siz şu anda hangi dille siyaset yapıyorsunuz? Sizin, Cumhuriyet'le ilgili bir sorununuz var sanıyorum.

Ülkeyi ekonomik, sosyal ve siyasi olarak getirdiğiniz noktada, yeni söyleyecek sözünüz kalmadığı için bu söylemlere başvurarak gündem değiştirmeye çalışıyorsunuz.

Merakım şu, Dezenformasyon Yasası'na göre bu beyefendiye bir işlem yapılacak mı?

SON SÖZ; Yalanlarımız ortaya çıkmadıkça, hepimiz dürüst insanlarız. DOSTOYEVSKİ

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp