Top
Mesut Parlak

Mesut Parlak

mesutparlak@sozcum.com

07/12/2023

Sağlık olsun

Ülkem, Cumhuriyet’in ikinci yüzyılına yaşanan ekonomik, sosyal ve siyasi çalkantılar nedeniyle sıkıntılı giriyor. Bu sıkıntıların daha da ağırlaşarak devam etme ihtimali sağlık açısından da halkı daha da zora  sokacak.

Cumhur İttifakı ortağı Sayın Bahçeli, Cumhuriyet’in temeli olan Anayasa Mahkemesi için “Ya kapatılsın ya da yeniden yapılandıralım” demekle kalmıyor uzun zamandan beri de meslek örgütleri için de kapatılsın diyor.

Sonunda gereği yapıldı ve Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi, mahkeme kararı ile görevden alındı. Sırada hangi meslek örgütü var onu zaman gösterecek. Bu ülkede, iktidar eleştirilmeyecek, ne derse, ne yaparsa sessiz  kalınacak anlaşılan, öyle mi?

Sağlık örgütü merkez konseyinin  görevden alınması, sağlıktaki çöküşün önünü alamaz. TTB, şimdiye kadar ülkedeki sağlık  sorunlarının ortadan kaldırılması için akılcı ve bilimsel önerileri  gündeme getirdi.

Hekimlere, “Giderlerse gitsinler” dediniz, gidiyorlar. Kamuda hekim kadroları gittikçe daralıyor. Hekim göçünün yarattığı olumsuzlukları çözmek amacıyla, tıp fakülteleri kontenjanlarını artırarak bu açıkları telafi edemeyeceğiniz gibi, eğitim kalitesini de düşürürsünüz.

TTB rakamları ile:

Türkiye, Avrupa’da en çok Tıp Fakültesi olan ülke.
Fransa, 54.
İspanya, 44.
İtalya, 47.
Almanya, 43.

Türkiye’de ise 2023 yılı itibariyle 128 Tıp Fakültesi var.
91  devlet,   37 vakıf.
İstanbul, 30.
Ankara, 13.
İzmir, 8.

Devlet tıp fFakültelerinin 32’sinin kendi hastanesi yok. Bunlar Sağlık Bakanlığı hastaneleri ile ortak kullanım protokolü ile, vakıf fıp fakültelerinin 10’u, özel hastanelerle işbirliği protokolleri ile uygulamalı eğitimlerini yapıyorlar.

Ülkede bu denli tıp fakültesi açarak, yurtdışına giden hekim açığını kapatacağız diye “kontenjan artırarak” eğitim kalitesini gittikçe düşürürsünüz.

Değerli okurlar; bir değerli okuyucum (büyük olasılıkla bir akademisyen) ismini vermeden, benim de ilk kez öğrendiğim bir yazı göndermiş. Sanıyorum ki, çoğu meslektaşım ve sizler de ilk kez duyacaksınız. 

Yorumsuz paylaşıyorum...

“Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü Sn. Kemalettin Aydın ve kurucu Rektör Sn. Cevdet Erdöl’ü aşağıda dile getirdiğim konularda Yüce Türk Milletine açıklama yapmaya davet ediyorum!

Sn. Rektör, Resmi Gazete’de yayımlanan 5 Şubat  2021 tarihli kararla Suriye’nin Halep şehrinin Al Rai ilçesinde Çobanbey Tıp Fakültesi’ni niçin kurdunuz? Amacınız nedir?

Niçin ısrarla Suriyelileri tıp doktoru yapmaya çalışıyorsunuz?

Üstelik fakültelere giriş için artık modası çoktan geçmiş yazılı sınav ve mülakat yöntemini Çobanbey’de niçin kullanıyorsunuz?

Ülkemizde açlık ve yoksulluk sınırında yaşayan binlerce öğrencimiz dershanelere ücret ödeyerek, 2-3 milyon öğrenci sınavda yarışarak tıp fakültesini kazanmaya çalışırken siz Suriyeli arapları göstermelik sınavlarla Çobanbey’e alıp yalap şap doktor yapmaya çalışıyorsunuz. Amacınız nedir? Bu sözde tıp doktorlarını Türkiye’ye getirip Türk insanının canını ve sağlığını mı emanet edeceksiniz? Türk insanının canı bu kadar ucuz mu?

Dökümana değil beyana dayalı, çoğu sahte lise diplomalı, diplomalarının geçerliliği teyit edilmemiş bu güruhu Çobanbey’de eğitip doktor diye diploma verirken hiç vicdanınız sızlamayacak mı?

Ülkemizde periferde birçok tıp fakültesinde yeterli ve kalifiye öğretim üyesi yokken, biyokimya uzmanı anatomi dersi vermek zorunda kalırken siz hangi öğretim üyesini Çobanbey’e gönderip Suriyeli Arapları eğitip sözde doktor yapacaksınız?

Sizin amacınız Çobanbey’de Suriyeli Arapları güya eğitip doktor diploması verip Türkiye’de çalıştırmaktır. Kültürleri bizim kültürümüzle hiç uymayan, Türkçe’yi doğru dürüst konuşamayan, hızla çoğalan ve demografik yapımızı hızla bozarak üniter devlet yapımızı yok edecek bu insanların ülkemizde doktor olarak çalışmalarını istemiyoruz.

YÖK ve Sağlık Bilimleri Üniversitesi Suriyeli Arapları doktor yapmak için uğraşmayı bıraksınlar, önce ülkemizde perifer üniversitelerin  tıp fakültelerinin  eğitim düzeyini yükseltmek ve öğretim üyesi açığını kapatmak için uğraş sarf etsinler. Türkiye Cumhuriyeti devletinin öncelikli hedefi üniversite sınavlarında milyonlarca öğrenci arasından ilk 20 bine giren kendi pırlanta çocuklarını eğitip doktor açığını kapatmak olmalıdır.

Tarihin hiçbir döneminde tıp eğitimi ve doktorluk mesleği maalesef bu kadar küçümsenip hafife alınmamıştır.”

SON SÖZ: Sağlık bir beden işi değil, bir kafa işidir. SENECA

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp