Artık ülkemi tanımakta zorlanıyorum. Yüksek enflasyon nedeniyle oluşan yokluk ve yoksulluklar nedeniyle halkın dayanılmaz çileler çektikleri unutuldu, ipe sapa gelmez yeni yeni gündemler oluşturuluyor.
TV’ye çıkan konuşmacılar, program yöneticileri, bir kez olsun neden ülke ekonomisinin bu durumlara geldiğinden…
Her geçen gün artan enflasyon ve hayat pahalılığının sorumlusunun kim veya kimler olduğundan…
Ülke ekonomisinin kalkınmasına büyük katkı da bulundum deyip, daha sonra ABD’ye kaçan Rıza Sarraf’tan…
Özel uçakları bakanlara tahsis eden, ülke yöneticileri ile boy boy resim çektiren, sonra da Avrupa’da yakalanıp ABD’ye götürülen Sezgin Baran Korkmaz’dan asla söz edilmiyor !!!
Türkiye’nin iki haftadır yeni gündemi,
kara para aklama iddiaları Dilan’lar ve orkestrası!! Diğer yandan, yabancı bir banka müdiresi hanımın, medyada dillendirilen bir fon dolandırıcılığı ile topçuları tokatlaması.
Türk futbolunda yıldız olmuş futbolcular ve İmparator lakabıyla anılan, adının statlara verildiği bir futbol hocasının adının bu olaylarla anılması !!!
Çok yakındır, romanlara konu olabileceği gibi, yakında TV dizisi de yapılır.
Paraları, tüm tamahkarlıkla, vergisiz cukka ederken kimseye haber vermeyeceksin, parayı kaptırınca, ülkenin Cumhurbaşkanı’na sızlanıp yardım isteyeceksin, hiç utanmanız yok mu?
Son kararı yargı verecek. Benim doğduğum kentte, halli vakitli iken böyle işlere kalkışanlara
“Allah gözünüzü doyursun” derler.
Bu yaşanan olaylar ne ilk ne de son olacaktır...
Değerli Okurlar, aşağıdaki öyküyü okuyunca ne düşüneceğinizi merak ediyorum.
“Ava Gardner’ı genç kuşak bilmez. Ava Gardner, 1950’li yılların çok ünlü bir aktristi. Sinemaya çok genç yaşlarda adım atıyor.
Ava ile ilgili bu öyküyü Yunanlı bir komedyen anlatıyor.
"Ava Gardner 15 yaşında ve sete annesiyle gidiyor...
İlk filmindeki ilk sahne son derece basit...
Ava, Kızılderili kız kıyafeti giymiş...
Yine Kızılderili kıyafeti giymiş bir oyuncu atla gelecek...
Ava’yı bileğinden kavrayıp atın terkisine alacak...
Ve “motor!..”.
Kızılderili kıyafetli oyuncu atıyla gelmiş...
Genç oyuncuyu bileğinden kavrayıp atın üstüne almış...
Kameranın önünden dört nala geçmişler, sahne bitmiş...
Annesi kızına, atla hızlı gitmenin tehlikeli olup olmadığını sormuş...
Ava cevap vermiş:
“Hiç tehlikeli değildi anne, Kızılderili’ye arkasından sarıldım, eyerin sapından sıkıca tuttum...”.
Annesinin yüzü birden sararmış...
“İyi ama kızım” demiş “atın eğeri yok ki !!!’’
Bu öyküyü okuyunca bizim de “Milletçe bindiğimiz atın eyersiz olduğunu, sıkıca sarıldığımız şeyin eyerin sapı olmadığını bakalım ne zaman anlayacağız?..”
İyi bir tatil günü dileğimle…
SON SÖZ: Mazotu 19.35 liradan 39.56 Lira’ya çıkaran "Vicdansız ev sahiplerini" şiddetle kınıyorum. YURTTAŞ
