Top
Mesut Parlak

Mesut Parlak

mesutparlak@sozcum.com

22/02/2016

Ortak akıl

Bu ülkede olanlar karşısında halkımız artık şaşkına döndü. İnsanlarımız giderek “ÇILDIRIYOR”. Özellikle şu an yaşanan terör olayları karşısında birlik ve beraberlik içinde olmamız gerekmiyor mu? Ama gelin görün ki, siyasiler ve bazı köşe yazarları öyle söylemlerde bulunuyor ki, toplumu ayrıştırıyorlar. Bu süreçte sizlerden öğrendik; 78 milyon Türk Milleti'nin kimlerden oluştuğunu… Siyasiler meydanlarda ve medyada bir başlıyorlar; Türk, Kürt, Sünni, Alevi, Çerkez, Boşnak, Arnavut, Laz, Pomak ve Roman hep kardeşiz demeye… Size soran oldu mu, neden gerek duydunuz, söyler misiniz kardeş değil miydik? Bunları söyleyerek, genç kuşakların kafalarını karıştırmıyor musunuz? Amacınız nedir? Bu söylemler ülkeye ne kazandırıyor? Biz birlikte yaşarken birbirimize zulüm mü ediyoruz? Allah aşkına bu söylemlerle toplumu germeyin. 2000'li yıllara gelinceye kadar kimse, kimseye dini inancın, etnik kökenin nedir diye sormadı. Bir de şu an geldiğimiz noktaya bakar mısınız? Şimdi sözde yeni anayasa yaparak, bu ayrıştırmayı bitireceğinizi mi zannediyorsunuz?

YOL YAKINKEN 
BİRLİK OLALIM
Darbe anayasası deyip, duruyorsunuz. Darbe yasalarını yani seçim, siyasi partiler ve YÖK yasalarını neden değiştirmediniz?  Zaten darbe anayasasındaki işinize yarayan maddeler kaldı, yaramayanlar da kaldırıldı.  Sayın Cumhurbaşkanı, kaymakamlar toplantısında şöyle dedi: Mevzuatı bir kenara koyun, kendi zihinsel inkılâbınızı devreye sokun. İşte bu idareyi kullanmaktır. Hiç çekinmeyin. Böyle bir mantıkla hazırlanacak yeni bir anayasa bir demokratik hukuk devletinin anayasası olabilir mi?
Ülkeyi yönetenler, hem ülke hem de çevrede yangın var. Ama gelin görün ki, ısrarla yeni anayasa diyorsunuz. Yapmayın, etmeyin, Anadolu'da bir deyim vardır; “Dibine mi yandı?”  (neden acele ediyorsunuz) derler. Ülkedeki sıkıntılar biter, huzur gelir, o zaman acele etmeden sakin kafayla yeni bir anayasa yapalım diyebiliriz. Şu günler atlatılıncaya kadar yeni anayasayı buzdolabına koyalım. Tüm muhalefete zeytin dalı uzatıp, tüm dünyaya güçlü bir Türkiye resmi verelim. Eğer bu yapılmazsa fatura çok ağır olacak. Yol yakınken bu birlikteliği sağlayalım. Yıllardır demiyor muydunuz, ortak akıl, birlik beraberlik, işte fırsat…
Baş müttefikimiz ABD, açıkça “PYD müttefikimiz, terör örgütü değil” dedi, şimdi ne yapacaksınız çok merak ediyorum? Hiç babalanmayın, hiçbir şey yapamazsınız. Her şeyimizle teslim olmuşuz. Havaalanlarımızı açtık ki, müttefiklerimiz düşmanlarımıza silah desteği versin. Biz de kuzu gibi seyredelim. Rus uçağını bize düşürttürerek onlarla da dostluğumuzu bitirip, bizi de hepten yalnız bıraktılar. Bizimle

“OYNUYORLAR.”
Türk büyüklerimiz; yaşamda en büyük erdem yanlıştan dönmektir. Nasıl olsa “YANILDIK” demeye alışkınsınız. Bu defa da Suriye ve Rusya'ya da yanıldık deyip, üçüncü kez aynı şeyi tekrarlayın. Derler ki, Allah'ın hakkı da üçtür. Sakın olmaz demeyin, olmasa idi, İsrail ile yeniden aşkımız alevlenmezdi.

DEĞERLERİMİZİN 
KIYMETİNİ BİLELİM
Genç bir ekonomist ve akademisyen CHP'nin şu andaki parti sözcüsü ve geçen seçimlerde partinin ekonomik söylemlerinin mimarı Sayın SELİN SAYEK BÖKE. Selin Hanım, siz “CUMHURİYET”in aydınlık yüzüsünüz. Neden söylüyorum, rahmetli anneniz Doktor Füsun Hanım ve babanız Prof. Doktor İskender Bey'i çok iyi tanıyorum. Babanız ile meslektaşız ve aynı uzmanlık alanında çalıştık. Ailenizin tüm yaşantısında CUMHURİYET'e ve ilkelerine ne denli bağlı olduklarının canlı şahidiyim. Siz, o aile ortamında bu ilkelerle büyüdünüz, kendinizi geliştirdiniz ve buralara geldiniz. Yolunuz ve bahtınız açık olsun. Siz, Atatürk'ün CHP'sine sahip çıkacaksınız, buna yürekten inanıyorum.
Selin Hanım, hoş görünüze sığınarak bir konuya değineceğim. Ülkemiz o hale geldi ki, artık birtakım yaratıklar dinimize, imanımıza, cennete gidip gidemeyeceğimize karar verir hale geldi. Sizin de böyle talihsiz sorularla karşı karşıya kalmanız çok üzücü.  Sizi incitmeye çalışıyorlar. “Halt ediyorlar!” Sizin gibi bir Türk yurttaşına kurban olsunlar. Hiç kimsenin inancı kimseyi ilgilendirmez. Bunlar aklı vahabi'de kalmış zavallılar. Sizin en büyük mirasınız, Doktor Füsun Hanım ve Doktor İskender Bey'in bıraktığı tertemiz geçmişleridir. Yaşamlarında asla ve asla şaibe yoktur. Keşke o zavallı yaratıkların söylediklerine cevap vermeseydiniz.
Son söz: Dünyanın en tehlikeli insanları dini olup, beyni olmayanlardır. Boşuna gelmedi ilk emir, “OKU” diye…
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp