Top
Mesut Parlak

Mesut Parlak

mesutparlak@sozcum.com

11/08/2020

Gitmek yok mücadeleye evden devam

Anlaşılan Cumhuriyet'in kurucu partisi CHP'de sular dalgalı! Tüm gençliğini bu partiye vermiş olan Muharrem İnce sonunda isyan etti ve partiden kopma aşamasına kadar geldi. Ve bu ayrılış ya yeni bir parti ya da bir hareket için olacak anlaşılan…

Sayın İnce ile hiç karşılamadım, ancak medyadan takip ettiğim ve etraftan duyduğum kadarıyla kendisinin sağlam bir CHP'li olduğunu biliyorum. Uzun yıllar boyunca partide bir nefer gibi hizmet etmiş, yıllarca da milletvekilliği yapmıştır.

Parti de kendisini Cumhurbaşkanı adayı olarak seçmiştir. Kendisinin ifadesine göre Sayın Kılıçdaroğlu'nun istediği aday Sayın Gül'müş, hatta Sayın Akşener bastırmasa Muharrem İnce aday olamıyormuş. Nitekim seçime girdi, başarılı da bir seçim dönemi geçirdi ve yüzde 31 gibi bir oy aldı. Seçim gecesi olan sessizliği çok tartışıldı hatta bu yüzden çok da eleştirildi. Halen daha da o gece neler olduğu merak konusudur. Ve bu yüzden kendisini affetmeyen bir bölüm de hala vardır. O gecenin bilinmezliği devam ederken, Sayın İnce'nin konuşmalarının satır aralarında anladığım, genel merkez tarafından kendisine yeterince destek verilmediğidir.

Sayın İnce'nin yukarıda bahsettiğim serüvenini hep birlikte izledik. Bu adaylık sürecinden sonra partinin cumhurbaşkanı adayı olan Sayın İnce'nin yerel seçim döneminde de bazı istekleri olduğu da dile getirilmedi değil. En son kurultaydaki oturma düzeni de anladığım kadarıyla bardağı taşıran son damla oldu. Kim ne derse desin Sayın İnce'nin tepkisinin iddia edildiği üzere oturma düzenine değil, parti içinde bulunduğu durum ve kendi ifadesi olan “çete” ile ilgili rahatsızlıklarına olduğu apaçık ortada.

Sayın İnce, siz genç yaşlarınızdan bugüne kadar CHP'ye hem gönül vermiş hem de çok hizmet etmiş bir partilisiniz. Bu yüzden de “İSTİFA “ etmemelisiniz. İstifa ne sizin ne de diğer partililerin rahatsızlıklarını çözecektir. Madem partide çeşitli oyunlar oynanıyor, bunları çıkıp açıkça eleştirmeli ve mücadele etmelisiniz. Hele de böyle bir dönemde parti içinde kalmanız çok daha önemli olacaktır. Şunu dile getirmekte de fayda olduğunu düşünüyorum, parti içinde sizin gibi bu oyunlardan rahatsız olanların sayısı da az değil.

Ancak ülkenin içinde bulunduğu koşullar gereği zorunlu olarak şu anda sessiz kalınması gerekiyor. Ama bu mücadelenin dışarıda kalınarak yapılmasını çok sağlıklı bulmuyorum. Hele hele bu ittifak döneminde, partinin size çok daha fazla ihtiyacı olacaktır. Yapılan kamuoyu araştırmalarında parti genel başkanlığı için de en çok oyu siz alıyorsunuz. Şuna inanıyorum ki, bu ülkenin çok kıymetli olan milyonlarca Z kuşağı genci sahipsiz. Bu kuşağı, CHP saflarına çekerek parti içinde başlatacağınız hareket ivme kazanacaktır. Parti içinde sosyal demokrasi ve kuruluş ilkeleri ile örtüşmeyen olayların yaşanması yalnız sizi değil birçok partiliyi de rahatsız etmektedir.

Sayın İnce; bu arada yandaş medya sizi ne kadar çok seviyormuş! Eğer bu medya, Cumhurbaşkanlığı döneminde sizi bu denli gündemde tutsaydı, kuşkusuz seçimi kazanırdınız.

Gelelim son dönemlerde, CHP yönetimi için kamuoyunda konuşulanlara!.. Partiye gönül vermiş çoğu seçmen, bugün parti yönetiminden mutlu değil. CHP'li seçmenin büyük bölümü Sayın Kılıçdaroğlu'nun 9 seçim kaybına rağmen halen partinin başında aynı kadro ile durmasını istemiyor. Geldiği zaman başaramazsam giderim diyen bir genel başkan söylediği sözü unuttu mu? Veya başarı olarak nitelediği sadece parti iktidarını elinde tutmak mıydı?

Son iktidara yürüyüş kurultayına giderken, seçimden bir gece önce Sayın Genel Başkanı'nın listesinin, yardımcısı tarafından İstanbul'a getirilip değiştirildiği iddiası doğru mu? Eğer bu doğru ise durum çok vahim!!!!!!! Bu iddia asla soru olarak kalmamalı Sayın Genel Başkan, cevaplanmalı!

Kim ne derse desin bu kurultayın CHP'ye yakışmadığıdır. Sanki yangından mal kaçırılıyordu!! Kurultayın ertesi günü bir partili dostumun bana söylediği de çok ilginçti! “Hocam bu kurultay, genel başkana bağlılık kurultayıydı”!!!!

Mesela kurultaydan önce kurultay başkanlığı seçimi için İstanbul İl Başkanı'nın  Doğu ve Güneydoğu'daki delegelerini arayarak, kurultay başkanlığı için kendisini önermeleri iddiası doğru mu değil mi?

Pazar günü yapılan kadın kolları kurultayında Sayın Fatma Köse'nin İstanbul İl Başkanı'nın kadın kurultay delegelerine baskı yaptığı iddiası da çok düşündürücü!!!

Sayın Kılıçdaroğlu, son yerel seçimlerde basiretli aday belirlemenizde ki başarınız asla gözardı edilemez. Ancak, bu başarı da millet ittifakının desteği göz ardı edilmemelidir. Gerçekten AKP'nin tüm engellemelerine karşın CHP'li başkanlar, sosyal belediyecilikte son derece başarılılar. İlginç olan da, bu başarılara karşın yapılan araştırmalarda partinin oylarında bir artış olmayışı!

Sayın Kılıçdaroğlu; yukarıdaki tüm yazdıklarım partiye gönül vermişlerin yakınmalarıydı. Şimdi sıra, benim merak ettiklerimi sizinle paylaşma vakti.

1) Son yaptığınız kurultayın adı “İktidara Yürüyüş” kurultayı idi. Kurultaya sunulan parti meclisi listesi tarafınızdan mı hazırlandı?

2) Sayın Genel Başkan, kurultayda  seçilen parti meclisinde ve açıkladığınız  MYK'da çok fazla bir değişiklik olmadığı açıkça görülüyor. Seçilen kadro aynı olduğuna göre, bu kadro 9 seçimdir neden iktidar olamıyor? Dünyada başka örneği var mıdır, bilemiyorum. AKP'nin bu denli büyük başarısızlıklarına rağmen iktidar olamayan bir muhalefet, size de ilginç gelmiyor mu?

Sayın İnce; partiden ayrılmanız, yönetimdeki ima ettiğiniz insanları sadece sevindirmekle kalmayacağı gibi, partiyi de iyice sessizleştirecektir. Yapacağınız parti içinde bir hareket başlatmak ve böylece parti tabanını da sahipsizlikten kurtararak büyük bir heyecan yaratmaktır.

CHP, kimsenin babasının malı değildir, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu partisidir. Kuruluş ilkelerine bağlı olarak parti içinde başlatılacak harekete uğurlar olsun diyorum. Aksini düşünmek dahi istemiyorum.

SON SÖZ: BENİ KÖTÜLERİN ZULMÜ DEĞİL, İYİLERİN SESSİZLİĞİ KORKUTUYOR.  M. LUTHER KİNG

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp