4 Ekim 1926,Türk Medeni Kanunu'nun yürürlüğe girişinin 96. yılı. Bu yasa ile erkek-kadın eşitliği, resmi nikah ve tek eşlilik yasallaşıyor, kadınlar artık ikinci sınıf olmaktan çıkıp  sosyal yaşama adım atıyordu.

Bugünü büyük bir mutlulukla kutlarken, bir anda mutluluğumuz kursağımızda kaldı.

Neler oluyordu?.

4 Ekim 2022, 96 yıl sonra, CHP parlamentoya  bir önerge veriyordu.

Ne olmuştu?

Hayırdır, Ülkede, türbanla ilgili bir sorun mu var?.

Türbanlı bir kardeşimize “kaşının üstünde kara var” diyen mi oldu?.

Kemal Bey, nereden çıktı bu mesele?.
Ülke kavruluyor,
enflasyon pik yapmış, yokluk,
yoksulluk, işsizlik,
açlık sınırında yaşayan milyonlar,
aç okula giden öğrenciler,
barınma imkanı olmadığı için kazandığı okula kaydolamayan gençler bu sıkıntılarla boğuşurken bu mesaj kime?

Küllenmiş bir konuyu durup dururken gündeme getirerek ne yapılmak isteniyor?.

Ülkeyi bu hallere getiren, artık ayakta bile zor duran AKP'ye doping yaptığınızın farkında mısınız?.

Bu verdiğiniz önerge ile 2023 seçimleri için AKP'nin seçim sloganını da belirlemiş oldunuz.

Yok efendim AKP, CHP gelirse yeniden Türban yasağı getirecek, ibadetleri yasaklayacak gibi tüm Anadolu'da propaganda yapıyormuş onu engellemek için  bu önerge verildi gibi safsataların arkasına saklanılamaz. Bu söylemler 20 yıldır zaten söyleniyor.

CHP seçmeni merak ediyor ve soruyor? Bu konuyu dile getirmeden, partinin üst kurulları ile paylaştınız mı? yoksa geçmişteki Ekmeleddin olayı gibi mi oldu?.

Bu kararı kimlerle aldınız?

Altılı masa da bu konuyu dile getirdiniz mi?.

Peki, bunu kendi partililerime nasıl anlatırım diye düşündünüz mü?.

Genel Başkanlıkta çıraklık, kalfalık dönemini geçirdiniz, ustalık döneminde bu yapılana ne isim koyacaksınız?

Önerge yerine bu konu, her platformda halka anlatılabilirdi.

Sayın Genel Başkan; Görevde olduğunuz sürece yapılan eksiklikler ve hatalar için tüm partililer, aman konuşmayalım, şimdi  zamanı değil partiye zarar veririz  diye sustuğunu biliyor musunuz?.

Altılı masanın değerli başkanları, artık karalı olun ve umutları güçlendirin. Şunu da hiç unutmayın ki, 86 milyon halk “ Noter” değil !!

Sözü uzatmaya gerek yok. Tarih her şeyi açık ve net anlatıyor.

Orhan Veli 15 Mayıs 1950'de yazıyor…

“Seçimler bitti,
Demokrat Parti, Halk Partisi'ni bozguna uğrattı. Oysa ki Halk partisi, halkı kazanacağını umarak, fikirleriyle prensiplerinden son zamanlarda ne fedakarlık etmişti. Bütün yayınlarına göz yumulan din dergileri okullara konan din dersleri, yeniden açılan ilahiyat fakülteleri, imam hatip kursları, türbeler, şahsi sermayeye sağlam imtiyazlar, her türlü irticaa tanınan haklar… Hiçbiri kar etmedi.
Zavallı Halk Partisi”.

SON SÖZ; Ben farklı bakmayı da denedim, fakat gördüklerim hep aynıydı. TOLSTOY