Köşe vuruşu kullanmak üzere topun başına gelen Dani Alves’e o muz, bizim statların birinde atılsaydı, ne olurdu? Ne olduğunu biliyoruz.

Saracoğlu’nda Drogba ve Eboue’ye muz sallayan taraftar kulüp tarafından canlı yayına çıkarılmıştı. Taraftar “Midemdem rahatsızım. Doktorum muz yememi istediği için yanımda muz taşıyorum” diyerek hem kendini hem kulübünü aklamıştı(!) Villareal ne yaptı peki? O taraftarı derhal ömürboyu kulüp üyeliğinden attı, kombinesini de yaktı. Hasılı Alves olayı benzeri bizde yaşansa ve bizim alimlere de sorsaydık alacağımız cevap da şu olurdu: “Bizde ırkçılık yoktur, onu atan ‘muz gibi orta yap’ demek istemiştir.”

Muz, Villareal tribünlerinden atılınca, ‘ırkçılığın çirkin yüzü’ manşetleri atıldı, Alves’in ırkçılara verdiği dersi sanki biz vermişiz gibi gurur duyduk. Asıl önemlisi, ‘Alves’e Türkiye’den destek’ haberleri medyayı süsledi.

Kendi adıma bu tepki ve desteklere doğrusu çok şaşırmadım. Irkçılık başta olmak üzere her türlü ayrımcılığa ve nefret suçlarına hassasiyetimizden değil tabii ki. İkiyüzlülüğümüz şaşırtmadı beni.

Dışarıda olunca tepki kolay

Ne zaman dışarıda, ama özellikle Kapıkule’nin dışındaki statlarda benzer olaylar olsa, futbol medyası hemen bunu öne çıkarır. E herhalde öne çıkarmasına bir itirazım yok. Ayrımcılığın, şiddeti körükleyen en doğrudan biçimi olarak ırkçılığa, ne kadar tepki gösterilse o kadar az.
Ama izninizle ben de, hazır yeri gelmişken bu katlanılmaz riyakârlığın altını çizmek istiyorum.

Villareal tribünlerindeki o alçaklığa buradan itiraz etmenin nasıl olsa maliyeti yok. Bir bile koymadan on alabiliyorsunuz. Peki aynı tepki, bizim statlardaki ırkçı tezahürat başta olmak üzere benzer açıklamalara karşı gösteriliyor mu?

Trabzonspor Başkanı, “Trabzonspor takımı Rum takımı mı Ermeni takımı mı” dediğinde, bugün muzları önüne koyup jenerik fotoğrafı verenler ne dedi acaba?

2009 yılında oynanan Galatasaray-Sivasspor maçında Balili’ye edilen küfürler, çirkin tezahürattan mı ibaretti?

Bursa tribünlerinde Kürt ayrımcılığı yapılırken, “Bizde ırkçılık yoktur” diyenler neredeydi? Öyle ya ‘ırkçılık’ denen suç, ten rengi beyaz olanlar tarafından ‘siyah’ olanlara karşı ABD’de ve Avrupa’da işlenen bir suçtur.

Sendikadan bile ses yok

Dani Alves’in muz görüntüleri ortadayken, aynı günlerde Gençlerbirliği’nin topçusu Deniz Naki, sosyal medyada kendisine yöneltilen ağır hakaretlerden şikayetçiydi. ‘Dersim 62’ dövmesi nedeniyle maruz kaldığı saldırılara karşı, “Böyle giderse burada futbol oynayamam” dedi. (Bir teselli olarak Deniz’e yapılan saldırı dün Hürriyet’te ve Radikal’de manşete taşınmıştı) Dersimli bir ailenin Almanya doğumlu çocuğu Deniz Naki, St. Pauli’de oynarken Rostock deplasmanında attığı golden sonra da rakip taraftarın ‘ırkçı’ saldırısına hedef olmuştu. Bilen bilir, o meşhur ‘boğaz kesme’ hareketiyle cevap verdi taraftara. Gençlerbirliği, bu hafta Arena’da Galatasaray’la oynayacak. 33. hafta içeride Antalyaspor maçında taraftar, Deniz Naki’ye özel bir üçlü çektirir, bundan şüphem yok.

Ama bakıyorum da Futbolcular Sendikası başta olmak üzere, “Ya kardeşim bir dakika” bile diyen yok.

Bizde ırkçılık yok ya!

Yok yaa?