Top
30/03/2024

Sarı çizmeler Saraçhane'ye

Yer yarılıp dünya başımıza yıkıldığında, koklamaya kıyamadıklarımızı enkazın altında beklediğimiz o çaresiz gecelerin sabahında tanıdık sarı çizmeleri. Devlet miydi gerçekten gelen? Aylarca yanımızdan bir an olsun ayrılmadan derdimize derman olmak için koşturan? Yer sofrasına erinmeden bizim gibi bağdaş kurup oturan. Unutmuştuk oysa devletin bu merhamet dolu sıcağını çoktan. Bu yüzden sevdik sarı çizmeleri biz.

Bir gün Soylu Bakan'ın ayağında gördük Ankara'yı sel vurduğunda. Diğer gün yer yarılıp Elazığ'ı, Malatya'yı naçar koyduğunda, İstanbul'un Murat'ının ayağında. Hayırlı bir evlat gibi Anadolu'yu kucaklayan o merhamet yüklü kollar bize bin yıllık devletimizi hediye ettiği için sevdik sarı çizmeleri.

CHP'nin tek parti devriyle sembolleşen o kara çizmeleri ise hiç sevmemiştik. Kendini milletin efendisi sanan memurlarının ayağındaki kara çizmeleri. Yediren, gözeten, koruyan, merhamet eden değil; insana tepeden bakan, elinde avucunda ne varsa alıp, Anadolu'nun küstahça üzerine çöken kara çizmeler.

Ayaktaki bu ceberrutun şekli değişti zamanla. Çizmeler rugan ayakkabıya döndü. Fakat ruhundan hiçbir şey kaybetmedi. O bazen acılarımızı bir fotoğraf karesinin dekoru yapıp Palandöken'de tatile gitti. Bazen Ankara'nın seli, İstanbul'un karı incitmesin diye nazenin ayakları pamuklara sarıldı. Lakin bir kez olsun yalandan da olsa öykünmedi sarı çizmelere.

Yarın Türkiye bu ikisinin arasında tercihte bulunacak. Bir yanda elleri para saymaktan yorulanlar, diğer yanda milletine güvenli şehirler inşa etmek için yorulanlar var. Bir yanda depremde günlerce ortada olmadığı için CHP seçmeninin dahi öfkesinden kurtulamayan adaylar; diğer yanda bir yılda deprem bölgesinde 75 bin konutu inşa etmeyi başaranlar.

Devletin bütçesinin büyük kısmı depremin yaralarını sarmak için harcansa da, bunu mazeret olarak kullanmayan, memurunun, işçisinin, emeklisinin maaşını zamanında ödeyen ile 1999'da deprem yardımlarıyla memur maaşı ödemek zorunda kalan iki anlayışın arasında bu seçim.

Saraçhane beş yıldır vatandaşa tepeden bakan, derdi olana "gelemem yanına, ayağım yorulur" diyen bir sefalete duçar olmuş durumda. Mühür sizde. Ya sarı çizmelere yol vereceksiniz, ya paradan kulelere.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp