Top
13/02/2024

Korku salarak seçim kazanılmaz

17 kurşun. İBB Başkanı'nın 10 dakika içinde hükmünü verip, bir asayiş vakası olarak tanımladığı Küçükçekmece'deki saldırıda birisi uzun namlulu olmak üzere üç silahtan ateşlenen tam 17 kurşun çevredeki binalara ve evlere isabet etti. O sırada yoldan geçen 32 yaşındaki bir kadın ise başından vurularak ağır yaralandı.

Bu korkunç olayı başta CHP olmak üzere bazı çevreler önemsizleştirmek için çırpınsalar da kar maskeli dört saldırganın yaptığı bu eylemin bir terör saldırısı ve hedefin AK Parti olduğu gerçeğini örtemezler.

AK Parti Adayı Aziz Yeniay'ın seçim çalışması maksadıyla önceden programlanmış ve basın duyurusu yapılmış bir ziyaret sırasında gerçekleşen saldırının hedefi çok açıktır. Bu saldırı daha önce Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da onlarca AK Partili siyasetçiyi katleden teröristlerin yine aynı şekilde etrafa korku salarak yaptıkları, seçmene ve siyasetçilere yönelik tehditlerinin bir devamı gibi görülüyor.

Saldırı esnasında Aziz Yeniay, Mardin-Midyat'tan Küçükçekmece'ye göç etmiş Narlı Köyü (Helex) sakinlerinin kurduğu bir derneğe ziyaret gerçekleştiriyordu. Bu mahallede Narlı'dan göçmüş 200'den fazla ailenin yaşadığı biliniyor. Ayrıca aynı mahalle Mardin'den çok göç aldığı için bölgede iki farklı Mardinli köy derneği daha hizmet veriyor. Küçükçekmece'de yaşayan Narlıların oy tercihlerinin daha çok DEM Parti yönünde olduğu, buna rağmen ilçede iki dönem belediye başkanlığı yaptığı için Yeniay'ın bu seçmenlerle güçlü bir diyalog kurduğu da biliniyor.

Küçükçekmece'de HDP'nin desteğini alarak geçtiğimiz seçimleri kazanan CHP kadar, PKK'nın da Aziz Yeniay gibi sevilen bir adaydan rahatsız olmasının kendilerince haklı gerekçeleri var. Çünkü Yeniay, Küçükçekmece'ye yaptığı büyük hizmetlerle hafızlarda hâlâ yer alan bir isim. Malatyalı olması ise Doğu ve Güneydoğulu seçmen üzerindeki etki alanını artıran bir faktör.

Tüm bunlar terör örgütünü ve onun siyasi ayağını oldukça rahatsız ediyor. Çünkü Küçükçekmece'de 2019'da AK Parti, karşısında birleşen muhalefet sebebiyle 5 puan gibi bir farkla seçimi kaybetmiş olsa da, DEM'in etki alanını azaltmayı başardı.

Örgüt, oy deposu olarak gördüğü seçmenin AK Parti adayıyla iyi ilişkiler kurmasından rahatsızlığını bu şekilde tehdit dolu bir mesajla duyurmak istemiş olabilir. Eğer yapılmak istenen buysa AK Parti'ye düşen görev, tehditlere aldırış etmeden Güneydoğu kökenli seçmenle ve dernekleriyle çok daha güçlü ilişkiler kurmak olmalıdır.

DEM'in İstanbul'da göstermelik bir aday çıkarmasına rağmen yenilgi korkusu şimdiden başlayan İmamoğlu'nun, bu saldırıyla eşzamanlı olarak Murat Kurum'un afişlerini zabıtalarına söktürtmesi ise manidar.

Elbette hükümet seçimlerin güvenli bir şekilde yapılabilmesi için azami gayret göstermeli ve AK Partililer sükûnetlerini muhafaza etmeli. Ancak kendilerine sokakta siyaset yaptırmamaya yeminli örgüt mensuplarına pabuç bırakmayacak bir dirayeti de ortaya koymalı.

Çünkü bu konuda alınacak tavır, en az seçimin selameti kadar önemlidir. Burası İstanbul. Saraçhane önünde aldıkları abdestle, darbecileri ezip geçen insanların şehri.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp