Kimisi mancınıkla sınırın öte yanına atmayı vaat eder, kimisi botlarını batırıp azgın sularda boğmayı. Üzerlerine yağan ölümlerden kaçıp ülkemize sığınan insanları nasıl ortadan kaldıracaklarına bir türlü karar veremediler. Irkçı deseniz, Türk'e de düşmanlar. Suriyeliden nefret edip Doğu Türkistanlıyı bağırlarına mı basıyorlar? Hayır. Üstelik az paralı zor işlerde çalışmak için Afganistan'dan gelenlerin çoğu ya Türkmen ya da Özbek.

Ülkemizdeki sığınmacıların iskânı ve kaçak göçmenlerin oluşturduğu kayıt dışılık gerçekten önemli ve çözülmesi gereken sorunlar. Fakat bu insanların da "insan" olduğunu unutuyor bazıları. Hatta kendilerine siyasetçi diyen bazı iki ayaklıların yaptıklarını gördükçe insan gözlerine inanamıyor.

Ülkenin "yalan üretip huzur bozmaktan sorumlu" parti başkanına alışmıştık. O da halinden pek memnun. Kimsenin soruşturma açtığı, yaptıklarının bedelini ödettiği yok zaten. Fakat bu defa darbeyi hiç beklemediğimiz yerden aldık: Milli Görüşçü oldukları iddiasındaki Fatih Erbakan'ın partisinden.

Yeniden Refah Partisi Fatih Belediye Başkan adayının seçim çalışması için yaptırdığı videoda insanlar kolilere doldurulup deport ediliyor. İşin en acı yanı, bu çirkin videoda kullanılan müzik 90'lı yıllarda davası "İslam birliği"ni yeniden kurmak olan Refah Partisi'nin seçim müziği. Şöyle diyor parçada: "Sevgi, rahmet coşkuyla dolsun bütün gönüller, adil düzen marşını söylesin tüm diller."

Oysa başkan adayının seçim afişinde mülteci botuna coşkuyla doldurulan şey merhamet değil, balık istifi insanlar. Sakallı dedeler, başörtülü teyzeler hatta saçları örgülü küçük bir kız. Ömer dede, Ayşe kız. Kolide olmazsa, botlarla atmaya istekli belli ki soğuk sulara Milli Görüşçü kardeşimiz. Sıra Fatih'teki sakallılara, çarşaflılara ne zaman gelecek acaba? Çok düşündünüz mü bu kadar düşebilmek için gönüllerden?

Şükür ki, bu zihniyetin Fatih'te seçimleri kazanabilme şansı yok. AK Parti 2019 seçimlerinde yüzde 53 almıştı. Öyle görünüyor ki bu oran daha da yukarı çıkacak. Çünkü AK Parti'nin adayı ve mevcut belediye başkanı Ergün Turan İstanbul'un kalbi olan Fatih'te beş yılda tam 400 projeyi hayata geçirdi.

Binlerce yıllık tarihi olan ilçede Osmanlı'nın neredeyse tüm başyapıtları bulunuyor. Sultanahmet, Süleymaniye, Fatih, Yavuz Selim ve elbette kavgamızın ve davamızın sembolü Ayasofya. Adeta açık hava müzesi gibi bir yer Fatih. Farklı etnik ve dini kökene sahip insanların binlerce yıldır birlikte yaşadığı özel bir yer. Bu yüzden merhamet ve hoşgörünün merkezi, kültürel mirasın biriktiği bir ilçe. Daha doğrusu gerçek ve kadim İstanbul.

15 kilometrekarelik küçük bir yer olmasına rağmen, şehrin ticaret ve turizm merkezi olması sebebiyle gündüz nüfusu en çok artan bölgesi. Ergün Turan ilçedeki tarihi eserlerin pek çoğunu bu beş yılda ihya etmeyi başardı ve şehirde en çok kütüphane inşa eden belediye başkanı oldu.

Şimdi bu çalışmalarını "donatı odaklı dönüşüm" adıyla yeşili merkeze alan bir kentsel dönüşüme taşımayı planlıyor. Yolu açık olsun.

Kolileri sadece merhamet yüklü erzak paketi olarak görmek istiyoruz. İnsanlığını yitirenlerin hayallerindeki gibi değil.