Top
Hüseyin Besli

Hüseyin Besli

atifhuseyin@gmail.com

11/02/2024

Holokost safsatası/6

13

Amerikalı Yahudiler Holokost'u iki sütunla takviye ederler.

Birincisi: Holokost, Yahudi olmayanların, Yahudilere duydukları mantıksız ve sonu gelmez nefretin doruk noktasıdır.

İkincisi: Holokost kayıtsız şartsız benzeri olmayan bir olaydır. İnsanlık tarihinde bir benzeri yaşanmamıştır.

Holokost'un benzersiz olma iddiası aslında Yahudilerin benzersizliğinin sonucudur.

ABD'de Holokost edebiyatının kurucularından sayılan Elie Wiesel bu durumu şöyle açıklamakta:

"Yahudiler benzersizdir. Öyleyse Yahudilerin çektiği çile de benzersizdir.

Yahudi olmayanlar doğuştan suçludur. Oysa Yahudiler doğuştan suçsuzdur. Öyleyse doğuştan suçlu olana karşı doğuştan masum olanın savunulması kaçınılmazdır, hatta görevdir.

Yahudi olmayanların her zaman Yahudileri öldürmek gibi bir niyetleri olduğuna göre; Yahudiler de kendilerini korumak için her şeyi yapmaya hakları vardır. Saldırı, işkence, cinayet... her şey meşru müdafaaya girer...

Holokost'u mantıksal olarak anlamaya çalışmak onu inkâr etmektir, Holokost'u çekilen diğer çileler ile karşılaştırmak tüm Yahudi tarihine ihanet etmektir..."

Wiesel'in ilkelerini belirlediği ve temellerini attığı Holokost edebiyatı büyük bir külliyet oluştururken iki isim ve iki kitap öne çıkar.

Bunlardan birincisi Jerzy Kosinski ve kitabı Boyalı Kuş'tur. Kitap Polonya köylülerinin Yahudilere yaptığı zulmü anlatmaktadır... Yayınlanır yayınlanmaz kitap öyle sansasyonel bir ilgi görür ki milyonlarca satış yapar ve birçok yabancı dile tercüme edilir.

İkincisi Binjamin Wilkomirski ve Kitabı Frangments'tir.

Bu kitapta yazar çocukken, Almanya'da toplama kamplarında başından geçenleri anlattığını söyler. O da büyük bir ilgiyle karşılaşır...

Hani başlarken; Holokost'un abartı ve hatta yalan üzerine kurulduğunu söylemiştik ya...

Üzerinden çok zaman geçmeden Holokost edebiyatının baş yapıtları sayılan bu kitaplarda anlatılanlarında tamamen uydurma, yani yalan olduğu ortaya çıkar.

Kosinski'nin anlattığı gibi hiçbir zaman Polonyalılar Yahudilere zulmetmemişlerdir. Öyle ki Kosinski lehlerden özür dilemek mecburiyetinde kalır. Keza, çocukluğunun toplama kamplarında geçtiğini söyleyen Wilkomirski hayatının hiçbir zamanında Almanya'da yaşamamıştır.

Bu gerekçeler ortaya çıktıktan sonra savunma babında söylenebilen tek şey ise; bunlar romandır, romanların da hiçbir zaman yüzde yüz doğru olması gerekmez... ifadeleridir.

14

Edebiyatın yardımıyla 'entelektüel bir terörizme' dönüşen Holokost artık Yahudilerin diğer uluslar üzerinde bir hak sahibi olduğu iddiasını besleyen ve durmadan üreten endüstriyel bir aygıta dönüşür.

Holokost artık 'ahlaki siyasi bir sermaye'dir.

Kim ki Yahudilere ve İsrail'e karşı en küçük bir eleştiriye kalkışırsa hemen Holokost hatırlatılır ve ahlaki sermaye, yani Yahudilerin alacaklı oldukları hususu devreye sokulur.

15

Geldiğimiz noktada görülen odur ki; mevcut şartlar muvacehesinde Batı, Yahudilerle ve İsrail ile hesaplaşmayı hiçbir zaman göze alamayacaktır.

Holokost Endüstrisi ve Antisemitizmin histerine karşı en ufak bir itirazda bulunamayacaktır.

Öyleyse; dünyayı içine düştüğü bu yalandan, sıkışmışlıktan, cendereden geçmişte defalarca olduğu gibi yine Doğu kurtaracaktır.

Bugün Doğu'nun en haklı ve en sahici temsilcisi ise Türkiye'dir vesselam..

16

Baştaki sorunun cevabı, dolaylı şekilde metin içerisinde defalarca verilmiş oldu, lakin biz yine de doğrudan cevaplayalım.

Yahudilerin; Ermeni soykırımı iddialarına karşı çıkması öyle Ermeni iddialarına inanmamaları Türkleri haklı görmeleri nedeniyle falan değil; Holokost'un benzersizliğine halel getirecek diyedir...

Not: Bu yazılar Roger Garaudy'in 'İlahi Mesajlar Toprağı Filistin' ve 'İsrail, Mitler ve Terör'; Norman Finkelstein'in 'Holokost Endüstrisi' kitapları ve internetten erişilen ilgili makalelerden faydalanılarak yazılmıştır.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp