Top
Rahim Er

Rahim Er

rahim.er@tg.com.tr

07/12/2023

GAZZE’DEN ÖNCE, GAZZE’DEN SONRA!

Siyonist, ırkçı İsrail’in Gazze’de yaptığı emsali görülmemiş bu korkunç soykırım, BM-Birleşmiş Milletler Teşkilâtı için son imtihandır…

Siyonist ve Evanjelist İttifakı’nın vahşice icra ettiği yok etme haydutluğu karşısında da BM, stat seyircisi olmaktan öteye geçip bir varlık gösteremiyor. Bütün yeryüzü 3-5 devletin keyfîliğine mahkûm olmuştur. Öyle ise “Dünya 5’ten Büyüktür!” ihtarının ikinci kademesine geçilerek üye devletler, BM’den istifa etmeye çağrılabilir. Soğuk Savaş döneminin bu çarpık eseri, nasılsa dağılacaktır. Bâri âdil bir BM kurulması için bir ân evvel çöksün. Veya her aidiyet kendi teşkilatını kursun!
Siyonist-Evanjelist-Haçlı dayanışmasıyla Filistin topraklarında; Gazze’de, bebekler, çocuklar, kadınlar, ambulanslar, hastaneler, câmiler, mektepler, su depoları… yok edilirken bu suçları tarif etmek için “vahşi”, “korkunç”, “zalim” ve daha ağırıyla benzeri kelimeler, kifayetsiz kalmıştır!

Hâl, maalesef böylesine dram ötesi dram manzarasındayken, Gazze Celladı Netanyahu, her yaştan sivile karşı bu soykırım suçunu işlerken AB ve ABD, o cellada destek olmaya devam ettikleri gibi tarihe tartı kalacak Biden yönetimi de “Amerika, İsrail’in Filistin’de sivilleri kasten öldürdüğüne dair bir delil görememiştir” diyebilmektedir. Bu söze muhteşem insan, ulemanın göz bebeği İmâm-ı Rabbanî unvanlı Ahmed Faruk Serhendî Hazretlerinin sık tekrarladıkları şu sözle cevap vermenin vaktidir:

-Kör, görmez ise güneşin suçu ne?!.

Bir yerde adaletsizlik yaşanıyorsa o adaletsizliğe müdahale edecek meşru bir müessesenin olması şarttır. Yoksa hayata buhran, kargaşa, kör döğüşü hâkim olur. O müessese memleketlerin hayatında emniyet ve adalet teşkilatı, milletlerarası, beynelmilel hayatta ise BM gibi teşkilatlardır.
Paranın kölesi ve faşist İsrail, envaiçeşidiyle zulüm işlerken askerleri de organ ve at hırsızlığı yapmakta, katlettikleri çocukların bisikletlerine binerek sirk maymunlarına taş çıkartan maskaralıklarını teşhir etmekteler.

Zoraki devlet siyonist zorbalık, görebildiğimiz ve göremediğimiz, sayabildiğimiz ve sayamadığımız bütün bu terör suçlarını işler, O’nun asker kılıklı haydutları tasvirinden ar edeceğimiz hınzırlık üstüne hınzırlıklar yaparken; bütün bunlar, câninin yanına kâr kalıyorsa orada insanlık bitmiş demektir…

Hakîkat şudur:

-Hürriyet, müsavat, uhuvvet… adalet, diyen Fransız İhtilali insanlığı, Gazze’de bitmiştir.

-Çağdaş uygarlık, diyen Avrupa insanlığı Gazze’de tükenmiştir.

-İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi yayınlayan Soğuk Savaş sonrası İnsanlık, Gazze’de yok olmuştur.

-Amerikan Barışı denen asılsız iddia, Gazze’de iflas etmiştir.

-Köhne Yeni Dünya Düzeni, Gazze’de sona ermiştir.
Tarih, bundan böyle “Gazze’den önce” ve “Gazze’den sonra” diye konuşulacaktır...

İlâhi kuvvet ve kudret, o Filistinli güzeller güzeli masum yavruların, öksüzlerin, yetimlerin, ciğeri yanan babaların, yüreği tutuşmuş anaların, ağır yaralı masumların, bu korkunç katliamın, bu vahşi soykırımın, bir milleti hunharca imha ihanetinin hesabını soracaktır.

Bu hesap, hem Siyonist İsrail’e ve hem ona destek olan veya cinayeti seyreden kim ve ne varsa onlara sorulacaktır.
Bu bâdireden uzun vâdede Türkiye ve Filistin, kârlı ve galip çıkacaktır. Kassam Tugayları, 7 Ekim’de Mossad’ıyla birlikte İsrail’in üstünü çizdi. Tel-Aviv, o günden bu yana çılgın ve azgın bir ruh hâlindedir. Varılan bu noktada Kudüs Gönüllüleri ve Filistin Mücahidleri, talihi ve tarihi kendi doğru istikametine çevirmekteler.

Zafer, zalimlerin değil, mazlumlarındır!!!

Herkes bilsin ki!

Gazze’de yaşanan, medeniyetler çatışması değildir. Din tektir, adı İslâmiyettir. Medeniyet tektir, ismi, İslâm Medeniyetidir.
İnsanlığı kuşatan Cihanşümul Beyanname bir tanedir adı, Veda Hutbesidir.

Yaşasın İslamiyet!

Yaşasın Vedâ Hutbesi

Yaşasın İslâm Medeniyeti!

Yaşasın İslamın Sancaktarı Türk Milleti!

Yaşasın 2071 şafağında beliren Müslüman Türk’ün Osmanlı Ruhu!

Yaşasın Kudüs Gönüllüsü Mehmetçik!

Kuzgunların, leş kargalarının dönemi bitmiştir…

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp