Hamas karşısında büyük bir açmaza düşen Siyonist İsrail Hükûmeti, ilk günden beri herkesi tehdit ederek bir yere varacağını sanıyor… Fakat her adımında başka bir duvara tosluyor. Sahadaki bütün barbarca saldırı ve katliamlara rağmen, Gazze halkının direncini kıramayan terör devleti, başarısızlığı yanında, tehditlerinin de sonuç vermediğini görünce daha bir saldırganlaşıyor… İlk başta “insani ara” vermeye hiç de yanaşmayan İsrail, sonunda mecbur kaldı. Varılan mutabakatı her fırsatta delmeye çalışan İsrail, Hamas’ın kararlı tavrı karşısında geri adım atmak zorunda kaldı. Bu satırlar yazılırken, dört günlük aranın dolmasına yalnızca saatler var. Aranın uzatılması için değişik çevreler farklı formüller üzerinde çalışıyor. İnsani aranın uzatılması kalıcı bir ateşkese varabilmek için de yardımcı olabilir. Ancak İsrail’in “Sonuna kadar gidip Hamas’ı yok edeceğiz” diye, hiçbir zaman gerçekleştiremeyeceği bir şeyde ısrar etmesi çatışmaları körükler. İsrail zulmü karşısında elli iki gündür suspus kesilen dünya, hiç olmazsa bu fırsatı kullanıp, insani bir sonuca varılmasını temin etmelidir. Rusya-Ukrayna savaşı için her gün sabah akşam beyanat veren NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg 52 gün sonra, nihayet yarım ağızla da olsa, Gazze için ateşkes çağrısında bulundu. Tabii Stoltenberg’in ağzına baktığı Joe Biden’ın burada tam olarak ne düşündüğü ve ateşkes için ne ölçüde samimi olduğu çok önemli. Dört gün içinde, 50 İsrailli rehine ve 150 Filistinli esirin serbest bırakılması, Siyonist Hükûmetin bütün sabote etme gayretlerine rağmen sağlanabildi. Taylandlı rehinelerin serbest bırakılması ise, Türkiye’nin özel gayretleriyle gerçekleşebildi. Netanyahu Hükûmeti şayet bundan sonra gerçekçi şekilde hareket ederse, kalıcı bir ateşkes için uygun ortam vücuda gelebilir.
Şimdiye kadar Gazze’ye kırk bin ton bomba atan Siyonist İsrail, istediği ve beklediği sonucu alamadı. Bundan sonra da alamayacağı kesindir… Gazze yıkıldı, ama Gazze halkı yıkılmadı. Ve dahi kendi topraklarını terk etmemekte kararlı. Netanyahu ve şürekâsı vahşet ve barbarlıkla şimdiye kadar Filistin halkını sindiremedi. İkide bir tekrarladıkları üzere, Gazze’yi ve Gazzelileri bitiremeyecekler. Bu kesin. İsrail Ordusu elli günde, daha doğru dürüst bir göğüs göğüse çarpışmaya girmeye cesaret edemedi. İsrail’in Hamas’ı bitirme retoriği sadece bir hayaldir. Esasen yetmiş beş senedir devam eden Siyonist zulüm, katliam ve soykırım karşısındaki sarsılmaz duruşu, Filistin Halkının tekrar hürriyetine kavuşma yolunda ortaya koyduğu kararlılık ve sağlam iradenin bir delilidir. Kremlin’in dış politika danışmanı Yuriy Uşakov’un şu tespiti çok önemli: “Hamas yok edilse, Gazze Şeridi kanda boğulsa bile, İsrail’in güvenliği sağlanamaz…” Daha önce biz de bu köşede belirttik, Bağımsız Filistin Devleti kurulmadığı ve Filistin Toprakları hürriyetine kavuşmadığı müddetçe, tek bir Filistinli dahi kalsa, İsrail’in güvenlik garantisi yoktur ve olmayacaktır. 7 Ekim’den beri İsrail’in Gazze’de sergilediği vahşet ve barbarlık, bu dört günlük ara vesilesiyle, daha net biçimde görülebildi. Yıkılan binaların enkazı altındaki binlerce insan ve sokaklarda hâlâ gömülmeyi bekleyen çürümüş cesetler, kayıtsız şartsız İsrail’i arkalayan Batı Dünyasının yüzündeki silinmez kara lekedir. Ve bundan böyle insan haklarından bahsedecek olduğu her seferinde kösele suratına bir şamar olarak inecektir. Batı insanlık ve medeniyet sınavında resmen çakmıştır.
Aynı Batı’da fikir ve düşünceleri revaçta olan sözde aydın, fikir adamı ve filozof etiketli kişilerin de maskesi düşmüş ve altındaki çirkin surat apaçık sırıtmıştır. Batı Medeniyetinin ne menem bir soysuzluk olduğu tereddütsüz şekilde ortaya çıkmıştır. Batı’nın geleceği karanlıktır. Hâlihazırda neredeyse bütün Avrupa ülkelerinde yükselen ırkçı ve faşist siyasi hareketler, en başta Avrupa Birliği'ne büyük tehdittir. Hıristiyan Kulübü durumuna getirdikleri Birlik, fena hâlde dağılırsa kimse şaşmasın! Bakalım Yahudi Siyonizmi ile Hıristiyan Faşizminin ortaklığından insanlık için ne gibi yeni felaketler doğacak? Yahudileri üstün ırk olarak gören Evanjelikler daha hangi rezaletlere imza atacak… Filistin Halkına hayvan muamelesi yapan Siyonist İsrail’i, sırtında taşıma rezaleti asla karşılıksız kalmayacak. Arap devletlerinin yöneticilerini tehdit eden Netanyahu ve şürekâsı, Filistin halkının haklarından bahsetmeye çalışan Batılıları da hemen susturmaya yelteniyor. Ne yazık ki, bu küstahlık karşısında, bahse konu sözde devlet adamları hemen teslim bayrağını çekiyor. Bu kadar sefil politikalar insanlık için utanç vesilesidir!
Yazıyı bitirirken, insani aranın iki gün daha uzatılması için çalışmaların olumlu bir sonuca varmaya yakın olduğu belirtiliyor. Temennimiz kalıcı ateşkes olması. Dünya buna gayret etmelidir.
