Top
İsmail Kapan

İsmail Kapan

ismail.kapan@tg.com.tr

2023/10/24

ABD’nin gücü de yetmez!..

Görmeyen gözler ve duymayan vicdanlar haricinde, Gazze topraklarında cereyan eden vahşeti bütün dünya derin acılar içinde müşahede ediyor… Batı medyası topyekûn sınıfta kaldı. Yaptığı yayınlar tek kelime ile bir rezalet! The New York Times gazetesi, Gazze’de bombalanan hastane haberini çarpıtmak için üç ayrı manşet atıyor. Gerisini düşünün. BBC televizyonu söylediği her yalandan sonra, dönüp özür dileyerek tamir etmeye çalışıyor. Ama yine de İsrail’e tam yaranamıyor. Başta ABD, İngiliz ve Alman medya kuruluşları olmak üzere, ne kadar gazete ve televizyon varsa, hepsi koro hâlinde İsrail propagandası ve Filistin aleyhtarlığı yapıyor. Şu rezalete bakar mısınız? İngiliz spiker Filistinli bir kadınla röportaja şöyle başlıyor; “7 Ekim'den bugüne kadar 1.400 İsrailli öldürüldü, dört bin de Filistinli öldü…” Anında gerekli cevabı aldı, ama kösele suratı hiç kızarmadı. Bunların alayı böyle. Hepsi hinoğlu hin. Aynı biçimde aynı eğitimi görmüş… Ve hepsine aynı merkezlerden talimat geliyor. Siyonistlerin, emperyalistlerin işlediği insanlık suçlarını örtbas etmek için her türlü aşağılık tavır sergileniyor. Bu da yetmiyor. Özellikle sosyal medyada, Filistin ve Gazze’ye yönelik korkunç bir sansür var. Filistinlilerin feryatlarını ve destek veren çevrelerin sesini kısmak için, her türlü alçaklığa başvuruyorlar. Buna rağmen işledikleri savaş suçu ve soykırımı gözlerden kaçıramıyorlar. Öyle korkunç görüntüler yayın mecralarında dolaşıyor ki, insanın kanı donuyor. Tabiatıyla herkes şunu soruyor: Bir gün bu canavarlıkların hesabı sorulacak mı, sorulmayacak mı?..

Hatırlayınız bundan otuz küsur sene önce, Avrupa’nın göbeğinde, Bosna Hersek’te insanlar hayvanca boğazlanıyordu… Bütün Avrupa ülkeleri, Miloşeviç denilen insan kasabı ve onun çetelerinin yaptığı soykırımı seyrediyordu. En az üç yüz bin insan katledildikten sonra, nihayet uluslararası kuruluşlar müdahale etti. Kasap Miloşeviç, bizzat kendi ülkesi Sırbistan tarafından, beynelmilel ceza mahkemesine teslim edildi. Kendisi yargılanırken, cezaevinde intihar etti. Onun başyardımcıları da yargılanıp muhtelif hapis cezalarına çarptırıldı. Hâlen bunların bir kısmı içeride. Şimdi haklı olarak insanlar soruyor: Tıpkı kasap Miloşeviç gibi, uluslararası hukuk Netanyahu’nun da yakasına yapışır mı?.. Temenni edelim ki, daha fazla gecikmeden bu olsun. Ama şimdiye kadar İsrail Yöneticileri, hep ABD ve diğer küresel güçlerin himayesinde hesap vermekten kaçabildiler. Sabra ve Şatilla katliamlarının baş sorumlusu Ariel Şaron, bunlardan biriydi mesela… Şimdi aynı koruma altında Netanyahu ve ekibi her türlü vahşeti sergiliyor. Batı ülkelerinin sözde liderleri kayıtsız şartsız destek vermeye devam ediyor. İsrail 2005’ten beri Gazze’de tam 64 bin Filistinliyi katletti. Son on yedi günde de 5.087 kişiyi hunharca öldürdü. Son 24 saatte öldürülen Filistinli sayısı 436. Ve hayatını kaybedenlerin yüzde 70’i çocuk, kadın ve yaşlılar. Yani hepsi sivil ve savunmasız insanlar…

Bu vahşete karşı son bir haftada dünya kamuoyu ciddi bir tepki vermeye başladı. Filistin hesabına bu olumlu bir gelişme. Zira Filistinliler lehine gösteri veya miting yapmak yasaklandığı hâlde, Londra, Paris, Berlin, Washington, New York diğer büyük şehirlerin hepsinde, yüz binlerce insan yapılan vahşete karşı haykırıyor. Bugün yüz binler haykırıyor, yarınlarda milyonlar meydanları dolduracak. Bakalım o zaman İsrail’e kayıtsız şartsız destek veren o korkak ve zalim siyasiler ne yapacak? Evet, gafil yöneticiler İsrail’e baston olma yarışına girerken, halklar vicdanlarının sesini dinleyip yapılan soykırım ve vahşete isyan ediyor. Dünya çapında milyonlarca insan sokağa inmiş vaziyette. Belki de Filistin lehine ilk defa bu çapta nümayişler yapılıyor. İnşallah geniş kitlelerin ortaya koyduğu bu haysiyetli tavır, İsrail vahşetine karşı gerekli etkiyi yapar. Zira durum çok vahim… Gazze hastanelerinde ilaç ve malzeme kalmadığı için, ameliyatlar anestezi olmadan yapılıyor. Yürek parçalayan görüntüleri sizler de izlemişsinizdir. Zavallı çocuklar, ameliyat sırasında acısını dindirmek için Kur’ân-ı kerim okuyor. Sadece bu hadise, bütün insanlığın vicdanını kanatacak bir şey. Elbette bu insanlık dramının hesabı bir şekilde sorulacak. Filistin halkı, aleyhindeki bütün şartlara rağmen, kahramanca direniyor. O küçücük çocukların İsrail zulmüne dair söylediği sözler o kadar derin ve sarsıcı ki, bir gün mutlaka zaferle taçlanacaktır.

İsrail, bunca korkunç top-tüfeğine rağmen, çıplak elle savaşan Gazze halkı karşısında hâlâ Amerikan desteğine muhtaç durumda… Lakin ABD gücü de yetmeyecektir! Bugüne kadar olduğu üzere, belki daha yüzlerce binlerce Filistinli, vatan toprağı uğrunda can verecek. Ancak Siyonist ve emperyalistlerin beklediği gibi, Filistin halkının direnci kırılamayacak.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp