Top
İsmail Kapan

İsmail Kapan

ismail.kapan@tg.com.tr

05/12/2023

“Yangın bir gün evimize gelecek!..”

İki milyon üç yüz bin insan, Gazze’de, en korkunç bombalarla yıkılan binaların enkazına canlı canlı gömülüyor!.. Ey dünya ey insanlık, neredesin ve ne düşünüyorsun? İnsanlıktan tamamen çıkmış, en vahşi canavardan bile daha vahşi Siyonist İsrail’in; bedenleri paramparça olmuş bebekler için, (OYUNCAK) diyerek dünyayla alay etmesine daha ne kadar sessiz kalacaksın? İsrail’in vahşeti karşısında sesini yükselten kişi ve kurumlara elbette teşekkür borçluyuz. Velakin dünyanın geriye kalan kısmından da artık haysiyetli bir çıkış bekliyoruz. Aksi hâlde iki milyon küsur insan topyekûn imha olacak. Siyonist İsrail, enkaz altından insanları kurtarmak için gerekli olan sivil savunma araçları ve ekipmanı da imha etmiş vaziyette. Anlayacağınız durum tek kelime ile felaket ötesi felaket!..

Modern tarihin en tahripkâr devleti olan Amerika, II. Dünya Harbinde, 20. yüzyılın en öldürücü silahı olan atom bombasını Japonya’ya karşı kullanarak, bu alandaki kara sicilini kalıcı olarak tescil ettirmiştir. Aynı Amerika şimdi de İsrail’e binlerce sığınak delici bombalar vererek, Gazze topraklarının her metrekaresini kuyu gibi kazmakta… Unutmayalım, Gazze soykırımında İsrail maşadır ve onu tutan el de ABD’dir. Şayet ABD’nin sınırsız lojistik desteği olmasa, İsrail’in çoktan barutu bitmişti. Gerçek şu ki, Gazze ve bütün Filistin topraklarında işlenen insanlık suçunun asıl faili ABD’dir. İsrail onun koltuğu altında, kendi gücünün ötesinde, yapay zekâ tekniklerini de kullanarak daha fazla sivil insan katletmek için, her türlü şenaati uyguluyor. Siyonistlerin hedefi boylarından çok büyük!.. Güç ve imkân bulurlarsa, bütün Orta Doğu’yu kan ve ateşe boğma niyetlerini gizlemiyorlar…

Hâlihazırda, Batı destekli İsrail vahşetine karşı sesi en gür çıkan ülke Türkiye Cumhuriyeti ve onun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan. Her platformda ve her fırsatta Filistin ve Gazze meselesini ele alıp dünyaya anlatıyor. Dubai’deki İklim Zirvesinde yine en net biçimde konuyu gündeme taşıyarak, bu yakıcı meselenin halli için çağrıda bulundu. Dün de İslam İşbirliği Teşkilatı Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimî Komitesinin (İSEDAK) 39. Bakanlar Oturumu Açılış Programı'nda açıklamalarda bulundu ve çok önemli mesajlar verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ateşkesin ardından İsrail'in katliamlarının hızlandığını belirterek “Gazze bir Filistin toprağıdır, Gazze Filistinlilerindir, ebediyen de öyle kalacaktır” dedi. “7 Ekim'den beri İsrail'in ahlaksız saldırılarına karşı vatanlarına sahip çıkan Gazzelileri yürekten selamlıyorum” diyen Erdoğan, Küresel güvenlik için kurulan BM’nin kendi çalışanlarını dahi İsrail barbarlığından koruyamadığına dikkat çekti. Erdoğan Batı desteğinin İsrail’i nasıl kudurttuğunu da hatırlatarak şunları söyledi: “Batı âdeta İsrail'e daha fazla çocuk öldürmesi için şartsız destek veriyor. Uluslararası basın kuruluşları öldürülen meslektaşları için tek cümle kuramıyor. Bunlar bize yıllarca demokrasi ve hukuk dersi vermişti. Basın özgürlüğünden bahseden bunlar değil miydi? Şatafatlı ideolojileri, beyannameleri, ilkeleri yerle yeksan olmuştur. Bunca masumun ölümünü HAMAS bahanesi ile geçiştirmeye çalışanların insanlığa söyleyecekleri bir şey kalmamıştır. Gazze, küresel sistem açısından bir turnusol kâğıdı işlevi gördü. Şahit olduklarımız Batılı demokrasilerden küresel şirketlere birçok yapının gerçek yüzünü bize gösterdi. BM kurumsal olarak Gazze imtihanından başarısız çıktı. Uluslararası basın kuruluşları İsrail'e karşı tek bir eleştiri getiremiyor. Oysa bunlar bize hepimize yıllarca demokrasi ve hukuk dersi vermişlerdi. Söze her başladıklarında basın özgürlüğünden bahseden bunlar değil miydi? İsrail saldırılarında fiziken ölenler Filistinliler olabilir. Ama bu zulme destek vererek veya sessiz kalarak, İsrail'in safında yer alan her kişi, kurum ve ülkenin gururla önümüze koyduğu o şatafatlı ideolojileri, sözleşmeleri, beyannameleri, ilkeleri yerle yeksan olmuştur.”

Hakikaten Batı’nın, insanlığa güya ufuk açmak için ortaya attığı o ilkelerin tamamı sıfırlanmış durumda. Şifa Hastanesi bombalansın diye imza veren hahamlara, aynı şekilde hastane bombalandı diye dans eden Siyonist doktorlara karşı, en ufak bir itirazda bulunma cesaretini gösteremediler… Erdoğan bu durumun gelecekte dünya için ne gibi büyük tehlikeleri davet ettiğine parmak basarak şunları söyledi: “Bunca masumun ölümünü sessizce geçiştirmeye hatta Hamas bahanesi ile meşrulaştırmaya çalışanların artık insanlığa söyleyecek tek bir sözleri dahi kalmamıştır.” Gazze kasabı diye nitelendirdiği Netanyahu'nun asıl hedefinin ne olduğu hususunda çok kritik bir noktaya işaret etti: “Gazze kasabı meselenin Gazze ya da Ramallah olmadığını kameralar önünde ifşa etti. Gazze'yi ve Filistin'i savunmak demek; Mekke'yi, Medine'yi İstanbul'u savunmak demektir. Yangının, acının, feryadın bizim ocağımıza ulaşmasını beklersek o yangın bir gün evimize gelecektir. Bugün Gazze’yi işgal edenlerin yarın başka yerlere göz dikeceğini çok iyi biliyoruz.”

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp