Top
08/12/2023

Belediye seçimleri yaklaşırken...

Osmanlı döneminde henüz belediye başkanlıkları yoktu. "Şehremini" adı altında toplanmış bir görev kümesi vardı. Buna "Şehremanetleri" de denirdi. Fransa’da komün idaresi olarak bilinir. Bugün bilinen adıyla belediye hizmetleri ve bu görevin ifası, 1860’lı yıllarda resmîleşmiştir.

Seçimle gelen belediye başkanları şehirlerin ve şehir hayatında zuhur eden işlerin idaresine bakan kimsedir. Bu işin mevzuat ve resmî yanıdır. Esas şehremini, şehirde yaşayan insanların, hayvanların, kuşların ve yırtıcı hayvanların bile sorumluluğu altında olduğunun bilinciyle hizmet eden kimsedir. Şehrin manen babasıdır.

Pek yakında tüm şehirlerimizde bu anlamda bir sorumlu, yetkili ve "baba" seçimi yapacağız. Diğer makamlar ve görevler için de seçime gidiyoruz. Seçilmek için her türlü dümen içine girip seçimden sonra bu görevlerini hakkıyla yapmayan, sadece makamın nimetleri ile alakadar olan başkanlar sevimsiz olur. Allah kimseye böyle utanılacak bir görev nasip etmesin.

Bir basın mensubu olarak 40 yıldır siyaseti ve siyaset yapan kimseleri takip ettim. Bazen yakından bazen uzaktan... İbret olacak tecrübeler ve anekdotlar yaşadık. Ders çıkardığımız sonuçlar ve ders alamadığımız durumlar gördük. Mesela sağ seçmen kategorisinde oy kullanan seçmenler %70 sağ oyların çöpe gittiğini, buna mukabil %30 sol oyların seçimi kazandığını gördük.

Yani bölünmek, küçük parçalara ayrılmak demokrasi olabilir ama toplum yararına bir sonuç vermez. Bu durum milletin idari ve toplum gücünü kırar. Yönetilemeyen bir millet oluruz. Demokratik yönetim zayıflar ve kaosa davetiye çıkarır. Milletçe yapmamız gereken bize temiz bir niyetle, art fikir taşımadan, sağduyu sahibi kimselere görev vermektir. Bu seçilecek değerli arkadaşların;

-Halk adamı olması vatandaşlar tarafından sevilmesi ve yakinen tanınması

-Ciddi, samimi, güler yüzlü mütebessim ve tatlı dilli olması

-Günümüz dünyasında yurt içi ve yurt dışı çevreleri iyi tahlil etmiş olması

-Okumuş, düşünmüş, fikir edinmiş ve doğru tahliller yapabilir olması

-Hitabeti, kelamı düzgün olması. Bedii, beyanı, meani, elfazı olması

-Ahlaken zaafı asla olmaması, dürüst ve güvenilir olması

-Kapısı ardına kadar açık, gece gündüz mesai mefhumu olmayan bir çalışma içinde olması

-Hep güler yüzlü olsa da bazen de ağlayanla ağlayabilmesi...

Yani kendi isteklerine bağımlı değil, halkın meşru isteklerine bağlı bir belediye başkanı istiyoruz. İşe odaklı inançlı, meziyetli, milliyetçi olması da ekstre değerlerin sahibi olmalı diyerek sözümüzü bağlayalım. Hayırlı mübarek olsun inşallah.

     Mehmet Karagöz

 

 

Dedeyi çıkarmışlar ya mahkûmiyetleri devam edenler?

 

“Bursa'da 81 yaşındaki bir dede, 20 sene önce boşandığı hanımına nafaka ödemediği için cezaevine atılmış. Dile kolay, 20 sene olmuş boşanalı, 20 sene... Şu anda affedersiniz donunu toplamaktan aciz bir adam bu yahu... Kaldı ki bu yaşta insanlara vasi gerekiyor birçok konuda... Diğer yandan insan merak ediyor, neden 20 sene önce kendisine hanımlık yapmayı reddetmiş birinin hâlâ nafakasını sağlamaktan sorumlu olsun? Evlenirken her konuda beraberliğe imza atılmamış mıydı? İyi günde kötü günde bir ve beraber olunacak ise dedenin de hanımından bu kötü gününde nafaka istemesi gerekmez mi? Üstelik kadın yurt dışında imiş. Muhtemelen amcadan çok daha konforlu bir hayatın içinde. Normalde insan sorun yaşadığı kimsenin yüzüne bakmaz ise ikram ettiğini bile almaz gurur meselesi yapar. Ama şimdi hem yüzüne bakmıyorsun hem ondan nafaka diyerek hapis zoruyla para alıyorsun!

Peki kadın bu yirmi seneden beri hiç alakası kalmamış birisinden bu nafakayı hak etmek için hangi sorumluluğu yerine getirmiş? Yani evlilik müessesesinde erkeğe tanınan sorumluluk nafaka ise bu ayrılık sonrası kadına tanımlanmış sorumluluk nedir?

Dedenin yaşadığı evlenen erkeğe en ufak bir sorunda hayatı zehir etme uygulamalarından biri ve ibretlik bir vaka değil mi? Sessiz ve basına yansımamış on binlerden sadece biri. Dedeyi çıkarmışlar... Ya para veremediği için mahkûmiyeti devam edenler?..

     Ahmet H. Ç.

 

 

Eleştiri yapmayanları eleştirmek!

 

“Merhabalar, size gönderdiğim sosyal medya paylaşımının yönetmen ve yapımcısı aslında son derece samimi ve kuvvetli vatan sevgisi aşılayan dizilere imza atan kimselerdi. Ama maalesef bu yapımcı Filistin için yapılan soykırım girişimlerine dair hiçbir eleştiri paylaşımında bulunmadı. Bu paylaşımla ilgili bir yazı kaleme almak istiyorum” diyen değerli okuyucumuz M.C. duygu ve düşüncelerinizi yazmak ve göndermek için ön izin isteme nezaketiniz için çok teşekkür ederiz. Ancak okuyucularımızın duygu ve düşüncelerini okumak bizim için onurdur. F.A.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp