Erbakan'ın talebeleri kriz çıkardı! 2001'de “Lider oligarşisini çökerten, kolektif aklın temsilcisi olan bir anlayışız. Bugünden sonra artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” diyen Recep Tayyip Erdoğan AKP'nin kurulduğunu açıkladı.
2002'de iktidar oldular, sonra hiçbir şey eskisi gibi olmadı…
2003'te ABD'nin Irak'ı işgal planında kapalı kapılar ardında bizimkilerle neler konuşulduğu bilinmese de TBMM kararını beklemeden Amerikalılar askerlerini, toplarını, tüfeklerini limanlarımıza yığdı. Tezkere krizi çıktı!
Laiklik krizi çıktı! Meclis başkanı Bülent Arınç 2006 yılını ‘laiklik tartışma yılı' ilan etti. Anayasa'daki laiklik maddesi günün koşullarına göre düzenlenmeli falan dedi, onu en çok Erdoğan destekledi.
2007'de ‘sözde değil özde laik' cumhurbaşkanı krizi çıktı! Dindar cumhurbaşkanı olarak lanse edilen Abdullah Gül cumhurbaşkanı adayı oldu. Meclis'te 367 kavgası başladı. Anayasa Mahkemesi devreye girdi, Cumhuriyet Mitingleri yapıldı, asker e-muhtıra verdi.
Haydaaa! Kapatma davası krizi çıktı… Cumhurbaşkanı Gül ve başbakan Erdoğan dahil 71 AKP'li ismin siyasetten yasaklanması istendi. Anayasa Mahkemesi AKP'yi kapatmadı, hazine yardımının yarısını keserek para cezası verdi.
Karardan sonra, ‘durmak yok yola devam' dedi Erdoğan!
Ergenekon krizi çıktı! “Arı kovanına çomak sokulduğu için rahatsız olanlar var” diyen Erdoğan Ergenokon kumpası ile Türk Ordusu'na tuzak kuran savcı Zekeriya Öz'e zırhlı aracını tahsis edip destek verdi!
Çözüm süreci krizi çıktı! “Bizi birbirimize düşürmek, düşman eylemek kimin haddine” diyen Erdoğan demokratik açılım başlattı. 2015'te seçime gidiliyordu, Öcalan'ın mektubu Nevruz törenlerinde Diyarbakır'da Türkçe ve Kürtçe okutuldu. Dolmabahçe'de AKP hükümeti ile İmralı heyeti ortak deklarasyon açıkladı. Teröristler resmi geçit yaparak sınırdan girdi.
Suriyeli mülteci krizi çıktı! Erdoğan, “İnşallah biz en kısa zamanda Şam'a gidecek, Emevi Camii'nde namazımızı kılacağız” dedikten, Esad Esed olduktan sonra milyonlarca mülteci ülkemize girdi. Dipçik gibi Suriyeliler kapağı bize atarken Mehmetçik Suriye'ye gönderildi.
Gezi Parkı krizi çıktı! Gezi'ye AVM yapmaya kalkan Erdoğan, parkı kurtarmak için başlatılan eylemlere katılanlara “Çapulcular” dedi. Yaraya tuz basılmış gibi oldu, olaylar tırmandı, masum insanlar öldü.
FETÖ darbesi krizi çıktı! 2014'te “Cemaat diyemezsin” diyen Erdoğan'ın bu sözlerinin üzerinden kısa süre geçmişti ki ‘ne istediniz de vermedik' denilen fetöcüler darbe yapmaya kalktı. Meclis'i bombaladılar, yüzlerce yurttaşımızı öldürdüler. Memlekete OHAL geldi.
Seçim krizi çıktı! AKP seçim kaybetti, iktidar olamayınca başbakan Davutoğlu koalisyon için düğmeye basmıştı ki, dünya lideri ona istifa emri verdi. Emrin yerine geldiği gün Erdoğan'ın ‘başdanışmanı' Mustafa Akış fotoğraflı bir mesaj paylaştı. Fotoğrafta Cumhurbaşkanlığı forsu bulunan bir kağıtta Türkiye=RTE=AK Parti yazıyordu!
Ucube sistem krizi çıktı! “Tarihimizin en önemli yönetim reformunu hayata geçiriyoruz” dedi Erodoğan. Mühürsüz oyların geçerli kabul edildiği 2017 referandumu ile dünyada bir örneği olmayan her işin ‘tek adama' bağlandığı modele geçildi.
Kaçıncıydı ama en büyük ekonomik kriz çıktı! Seçim meydanlarında, “Siz bu kardeşinize yetkiyi verin, ondan sonra bu faizle, şunla bunla nasıl uğraşılır göreceksiniz” dedi Erdoğan, gördük! 2018'in Haziran ayında 4.5 lira olan 1 dolar, 2022'de 18 lira oldu, dün 29 liraya yaklaştı. Enflasyon yüzde 175'i gördü.
Alt alta yazınca böyle, dank ediyor kafaya değil mi?
2002'den 2023'e kadar geçen zaman içinde meteorolojik şartlar dışında memlekette çıkan her krizin arkasından önünden, üstünden altından hep aynı isimler çıktı…
Şimdi de deniyor ki, Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay arasında kriz çıktı!
Yahu çıkmış yeni bir şey yok… Mayıs ayında yapılan son seçimden sonrasına bir bak!
Hazinede şanslı müteahhitlere bile dağıtacak para, ekonomimizi uçuranların ışıl ışıl gözlerinde fer kalmamıştı. Yurt dışından bakan,merkez bankası başkanı getirilmişti. Çılgın proje bile unutulmuş, aya sert iniş ertelenmiş, astronotlarımız masa başında not almaktan paslanıyordu. Dünya liderimizin elinde kala kala ne kalmış, seçimden sonra ne demeye başlamıştı?
Çaya çorbaya anayasa değişikliği, yeni anayasa!
Cambaza bak cambaza yani…
***
Latince divide et impera, yani böl ve yönet lafının az değişerek bize uyarlanan hali… Kriz çıkar ve yönet sistemi!
Yargıtay'dakiler Anayasa Mahkemesi'ndekiler için suç duyurusu falan dedi, kriz çıktı ya 48 saat susan dünya liderimiz ne dedi sonra?
“Biz bu tartışmada taraf değil hakem konumundayız…”
Hayırlısı olsun da, maçlarda oyunu başlatan para bir tuhaf. Bizim hakem yazı gelirse alıyor, tura gelirse kazanıyor… Kaybeden ise her defasında millet oluyor!
