Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan...
Kısa süre önce “Adaları işgal etmeniz falan bizi bağlamaz. Bir gece ansızın gelebiliriz. Yunanistan’a tek cümlemiz var: İzmir’i unutma. Artık benim için Miçotakis diye birisi yok. Kendisiyle bir görüşme yapmayı asla kabul etmiyorum. Çünkü biz sözünde duracak, şahsiyetli, onurlu siyasetçiler ile yola gideriz” diyen Erdoğan dün Yunanistan’a gitti ve Miçotakis’e samimi bir şekilde ön adı ile seslenerek, “Kiryakos dostum” dedi!
MHP genel başkanı Devlet Bahçeli...
“Öcalan canisiyle ve başkanlık sistemini kurma hedefine sabitlenen Erdoğan, geri dönülmeyen bir mecra ve maceraya sapmıştır” demişti!
CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu...
“Biz öteden beri partili birisinin cumhurbaşkanı olmasını istemedik, hep karşı çıktık! Bir partinin genel başkanı cumhurbaşkanı adayı olursa, velev ki seçildi. Nasıl gidecek namusu ve şerefi üzerine yemin edecek, ben tarafsız olacağım diye? Benim namusum ve şerefim bu kadar ucuz mu? Ben nasıl namusum ve şerefim üzerine, tarih huzurunda büyük Türk milletinin önünde diyeceğim ki tarafsız davranacağım” demişti, cumhurbaşkanı adayı oldu!
CHP genel başkanı Özgür Özel...
Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanlığına aday olup grubuna veda konuşması yapıyordu, herkes alkışlarken Özel hüngür hüngür ağladı. Liderinin arkasından ağlayan Özel, genel başkanlığa aday oldu. O güne kadar belki 20 defa falan mutfağından canlı yayın yapan Kılıçdaroğlu’na tek bir laf etmeyen, 8 yıldır da partinin en önemli koltuklarından birinde CHP grup başkan vekilliği koltuğunda oturan Özel “Değişim mutfak videoları ile olmaz” dedi!
İYİ Parti genel başkanı Meral Akşener...
CHP ile ittifak halindeyken İstanbul’da hizmete giren Dudullu-Bostancı metro hattının açılışına katılarak, “Çok güzel Paris’tekiler gibi ha” diyen Akşener ittifak bozulunca, “Özellikle büyük şehirlerimizde ulaşım hizmetlerinin başarısından söz etmek mümkün değil. Gelişmiş ülkelerdeki şehirlerle karşılaştırdığımızda ulaşım imkanlarımız hem nicelik hem de nitelik bakımından beklentileri karşılamıyor. Her seçimden önce Berlin’i, Paris’i vadediyorlar ancak Delhi’nin, Cakarta’nın kaosuna mahkum ediyorlar” dedi!
Gelecek Partisi genel başkanı Ahmet Davutoğlu...
AKP genel başkanı ve Başbakan iken “Cumhurbaşkanımızla son nefesime kadar vefa ilişkisini sürdüreceğim! Hiç kimse benim ağzımdan, benim dilimden, benim zihnimden cumhurbaşkanımız aleyhine tek bir söz duymayacak. Cumhurbaşkanımızın onuru, onun ailesinin onuru benim onurum. Kimse fitne kapıları açmaya niyetlenmesin” demişti!
DEVA Partisi genel başkanı Ali Babacan...
2003’te hazineden sorumlu devlet bakanı, Erdoğan’da başbakandı. Erdoğan, ‘sözde bağımsız’ olan Merkez Bankası’nın işine karışıyor, faizi düşür falan diyordu. Piyasadan gelen tepkiler üzerine Erdoğan’ın ekonomi prensi Babacan, “Başbakan’ın sözleri Merkez Bankası’nın bağımsızlığına bir müdahale olarak düşünülmemeli” demişti!
TBMM başkanı Numan Kurtulmuş...
Dünya liderimiz bugünlerde, “İsrail’in inkar edilen nükleer silah, atom bombası meselesinin unutulmasına izin vermeyeceğiz. İsrail, sende atom bombası var” diyor, Meclis’in AKP’li başkanı Kurtulmuş da kendisini alkışlıyor ya... İşte o Kurtulmuş bir zamanlar HAS Parti’nin başındaydı, “İsrail en büyük zaferini AKP sayesinde kazandı. Birleşmiş Milletler’in Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nda İsrail’in nükleer kapasitesi var mı, yok mu oylamasında Türkiye ‘çekimser’ kaldı. Sayın başbakanın kalbi Ali diyor, dili Muaviye söylüyor” demişti!
Böyle binlerce örnek var...
Oysa Yunus Emre’nin yüzyıllar öncesinden seslendiği gibi sözün bir ağırlığı olmalı!
Ey sözlerin aslın bilen/ Gel de bu söz nerden gelir/ Söz aslını anlamayan/ Sanır bu söz benden gelir.
Sözdür kılar kayguyu şad/ Sözdür kılar bilişi yad/ Eğer horluk, eğer izzet/ Her kişiye sözden gelir...
Yunus günümüz Türkçesi ile şunu diyor ağızlarından çıkana dikkat etmeyenlere...
“Söz vardır kişiyi kaygılı iken neşeli hale getirir, söz vardır kişiyi neşeli iken kederli hale getirir. Söz vardır en yakın dostu yabancı hale getirir. Kişinin hor, hakir ya da izzetli, şerefli olmasında yine sözünün etkisi büyüktür.”
Sözün bir ağırlığı kalmayınca ne mi oluyor?
Olanı Transatlantik Eğilimler 2023 Araştırması’nın sonucu gösterdi... Kanada, Fransa, Almanya, İtalya, Litvanya, Hollanda, Polonya, Portekiz, Romanya, İspanya, İsveç, İngiltere ve ABD yani Atlatik’in her iki yakasındaki sözü dinlenir ülkelerde Türkiye sözüne en az güvenilir ortak seçildi!
Söyleyecek söz çok ama ceremeye verecek para yok!
