Jandarma Bölge Komutanlığı'nda görevli bir komutan, teröristlere karşı kullanılan ABD yapımı uçak bombalarının etkisinin az olduğunu, 3 bomba atılmasına rağmen 7 teröristten birinin kurtulduğunu, başka bir olayda da iki teröristin bulunduğu yere bomba atılmasına karşın bunların da yara almadan olay yerinden ayrıldığını, yer ve terörist isimleriyle birlikte anlatmıştı. ABD bombalarıyla ilgili şüphelerini aktaran komutan, “Sınır ötesi bir harekatta uçakların önemi daha da artıyor. ABD yapımı bombalarla ilgili şüphelerimiz var. Tanık olduğumuz iki olaydaki gibi etkisi azaltılmış bombalar kullanılırsa bu ABD'nin Mehmetçiğe tuzak kurması anlamına gelir” diyordu.
Bölgede görevli komutanın amacı kullanılan bombalara dikkat çekmek, bombalarda kusurlu bir durum varsa bunun araştırılmasını sağlamaktı. Nitekim bu konuda bir komutanlık tarafından Genelkurmay Başkanlığı'na da benzer kuşkuların iletildiğini öğrendim. Bunun altında kimse art niyet aramasın.
ABD BOMBASI YASAKLANMIŞTI
Yazımdan sonra Emekli Hava Korgeneral Erdoğan Karakuş da, ABD yapımı bombaların kaynaklı olması nedeniyle kayalık, sert zeminlere atıldığında kaynak yerinin çatlaması nedeniyle etkisinin azaldığını, bazen de “foss” diye ses çıkardığını ve patlamanın olmadığını belirtiyor. 1990 yılında, Hava Kuvvetleri Komutanlığı, uçaklarımızdan her türlü ABD bombasının atılmasına son vermiş, kaynaklı olmayan Makine ve Kimya Endüstri (MKE) Kurumu bombalarımız kullanılmış.
Irak'ın kuzeyinde bulunan ve sınırımıza 250 kilometre ötedeki Zeli, bölücü örgütün en büyük kampıydı. Türk Hava Kuvvetleri tarafından 1994 yılında Zeli'ye büyük bir hava harekatı gerçekleştirildi, bunu diğer harekatlar da izledi. 1994-1996 yılları arasında 30 bin MKE yapımı bomba kullandı.
FABRİKAMIZA SABOTAJ…
İşte ne olduysa bundan sonra oldu. Atatürk'ün 1925 yılında temelini attığı MKE fabrikalarının en önemlilerinden MKE Mühimmat Fabrikası'nda 21 Ağustos 1997 büyük bir patlama oldu. Patlamada 40 bin konut hasar gördü. Kırıkkale adeta “hayalet kent”e döndü. MKE Mühimmat Fabrikası'ndaki patlamanın sabotaj sonucu gerçekleştirildiği soruşturma sonucu anlaşıldı. Yabancı ülke bağlantılı bazı kişiler casusluk ve bu amaçla eylem yapmak suçlamasıyla yargılandı. O fabrikada yaklaşık 3 yıl üretim yapılamadı ve Hava Kuvvetleri'nin ihtiyacı olan yaklaşık 100 bin adet uçak bombası milyonlarca lira ödenerek değişik ülkelerden alındı.
Bombalarımızın, ABD bombasından daha etkili olmasının bir nedeni de bunların demir ustaları tarafından en küçük kaynak yapılmaksızın ısıtarak bomba uçlarına tapa takılmasıyla ilgili olduğunu öğrendim. MKE üretimi bombalar 500 metrekarelik alanda etkili olurken, ABD bombalarının etki alanı ise daha düşük. Aynı zamanda Türkiye Emekli Subaylar Derneği Başkanlığı'nı da yürüten emekli Korgeneral Erdoğan Karakuş şunları anlatıyor:
“MKE yapımı bombaların gücünü artırmak için 2001 yılında içine 650 adet el bombası alanlarla, içinde 235 adet kavun büyüklüğünde patlayıcı kullanarak uçak bombalar üretmek için harekete geçildi. Aynı dönemde uçaktan atıldıktan sonra 200 kilometre uzağa giden bomba üretim için de çalışma yürütüldü. Bugün üretimleri yapılıyor.”
GENELKURMAY'IN GÖRÜŞÜ
Teknoloji hızla değişiyor, gelişiyor. Genelkurmay Başkanlığı, bazı şüpheler üzerine konuyu araştırdı ve sonucunu da size şöyle bildirdi:
“Yazıya konu olan mühimmata yönelik 24 Temmuz 2015 tarihinden itibaren terörle mücadele harekatı ve Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında yoğun miktarda kullanılarak atış sonuçları takip edilmiş ve olumsuz bir durum tespit edilmemiştir. Ayrıca TÜBİTAK SAGE tarafından ABD ve diğer ülkeler orijinli Hava Kuvvetleri Komutanlığı envanterindeki genel maksat bombalarının patlama basınç değerlerinin karşılaştırılması maksadıyla örneklemeli seçilen 41 adet mühimmata ‘patlama basınç ölçümü' testleri icra edilmiş ve patlama tesir değerlerinde bir farklılık olmadığı tespit edilmiştir. Sonuç olarak, envanterde bulunan söz konusu mühimmatın patlama etkisinin düşük olduğuna dair bilimsel ve gözlemsel bir veri bulunmayıp, mühimmat tüm harekat şartlarında etkinlikle kullanılmaktadır.”
Duyarlılığından dolayı Genelkurmay Başkanlığı yetkililerine de teşekkür ediyorum. Amacımız kimseyi karalamak değil bazı şüphelerin giderilmesiydi.
