Top
Saygı öztürk

Saygı öztürk

saygi@sozcum.com

08/12/2023

O kürsüde Nakiye Hanım konuşuyordu

TBMM Başkanlık Kürsüsüne 3 Temmuz’da ilk kez çıktığında alabildiğine heyecanlı, alabildiğine gururluydu. Yoksul bir ailenin çocuğu olarak tek odalı evde büyümüş, tatil dönemlerinde pamuk işçiliği yaparak ailesine destek olmuştu. Şimdi, TBMM’yi yönetmeyi de Cumhuriyetin tanıdığı eşitliğe, Atatürk’e borçlu olduğunu gururla anlatıyor.

TBMM tarihinde Meclis Başkanvekili olarak, halen İYİ Parti Genel Başkanlığı görevinde bulunan Meral Akşener, suikast sonucu hayatını kaybeden Gazeteci/Yazar Uğur Mumcu’nun eşi ve dönemin CHP Milletvekili Güldal Mumcu, bir oturumda olsa TBMM’yi yöneten dönemin CHP Milletvekili Şafak Pavey, 23. ve 24. Dönem AKP İstanbul milletvekili Ayşenur Bahçekapılı bulundu. Son olarak da Denizli CHP Milletvekili Gülizar Biçer Karaca Başkanvekili seçildi. Karaca, ayda üç kez meclisi yönetiyor.

EŞİTLİK, ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ

5 Aralık Türk Kadınına Seçme ve Seçilme hakkının teslim edilişinin 89’uncu yıl dönümünde, oturumu yöneten Gülizar Biçer Karaca, talep eden tüm kadın milletvekillerine söz verdi. Konuşanların aklından geçti mi bilemiyorum ama Gülizar Biçer Karaca, 1935 yılında Meclis kürsüsünden ilk konuşmayı yapan Erzurum Milletvekili Nakiye Elgün’ün sevinç ve heyecanına ilişkin konuşmasına değindi, 89 yıl sonra aynı heyecanı paylaştığını ifade etti. Ardından Fatma Memik’ten, Mebrure Gönenç’e, Hatı Çırpan’dan, Hatice Özgener’e, Nermin Neftçi’den, Behice Boran’a kadar eşitlik ve özgürlük mücadelesinin bayrağını taşıyan kadınları selamladı.

TUTANAKTAKİ O SÖZLER

1935’te seçilip Meclis kürsüsünden ilk konuşmayı yapan Erzurum Milletvekili Nakiye Elgün’ün “Bu büyük onurun içinde Türk hükümetine itimat beyan eden arkadaşlar arasında bulunmak şerefinin bize verilmiş olmasından duyduğumuz sevinci ve heyecanı ifade etmeye çalışırken belki söz bulamıyorum” diyordu.

Nakiye Hanım’ın konuşması TBMM Genel Kurulu’nda hoş bir sada bırakmış, unutulmayanlar arasına girmiştir. Şimdi, Meclis Başkanvekilliği koltuğunda oturan Gülizar Biçer Karaca’yı dinliyoruz:

“Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere biz kadınlara 89 yıl önce hakkının teslim edilmesine katkı sunanlara minnet ve şükranlarımı sunuyorum. Bu Meclis çatısı altında memleketimize hizmet eden tüm kadın milletvekillerini saygıyla anıyorum. 5 Aralık 1934’te, Meclis oturumunda Başbakan İsmet İnönü: ‘Arkadaşlar, Türk kadınının hakkı olduğu yerden ayrılıp bir süs gibi, memleket işine karışmaz bir varlık gibi bir köşeye konması Türk ananesi değildir’ dedi. Konya Milletvekili Refik Bey’in ‘Dün bir evin pırtısı gibi değeri küçültülen Türk kadını, durmadan yürüyen, olgunlaşan büyük inkılabın bu atıma girmesiyle yepyeni bir acuna giriyor’ sözleri, TBMM tutanaklarındaki yerini almış.”

GELELİM BU GÜNLERE

Yine TBMM Genel Kurul Salonu. Bu kez milletvekillerinin konuştuğu kürsüden değil, TBMM Başkanı koltuğunda vekaleten oturan Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca’dan gelinen durumu dinleyelim: 

“5 Aralık’ın kadının yerinin sadece ev, kadına biçilen rolün sadece annelik ve aile üyesi, evin çiçeği, evin pırtısı, evin süsü olmadığını aksine toplumsal, siyasal, ekonomik tüm alanlarda özgür bir birey olduğunun tam 89 yıl önce ilan edildiği gündür. Günümüzde kadınların yaşamdaki yerinin, 89 yıl öncesinin gerisine düşürülmüş olmasından hicap duyuyorum. Kadınların Meclis’e girdiği 1935 seçimlerinde kadın temsil oranı yüzde 4,56 olan Türkiye, dünya sıralamasında 2. olarak yer almaktaydı. Ancak Aralık 2022’de Parlamentolar Arası Birliğin açıkladığı sıralamada ise üzülerek ifade etmek isterim ki Türkiye 133’üncü sıraya geriledi. Yani 1934’te sağlanan hukuki eşitliğe rağmen bugün siyasal yaşamda eşitliğin sağlanmadığı, erkek egemen geleneksel mekanizmaların aşılamadığı apaçık ortadadır.”

AYRIMCILIK SÜRÜYOR

5 Aralık 1934 yılında Mustafa Kemal Atatürk’ün yaktığı bu meşaleyi bir adım öne götürmek ve ilerlemek adına Türkiye’nin onayladığı, ‘Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması Sözleşmesi’ CEDAW’ın 4’üncü maddesini unutmayalım. Oradaki taahhüdün yerine getirilmesi, eşit temsil için özel önlem alınması, Anayasa’da, Siyasi Partiler ve Seçim Yasalarında, parti tüzüklerinde seçilme hakkının yaşama geçirilmesi, eşit temsil hakkının sağlanmasının öncelikle ele alınması vurgulanıyor.

Kadınların karar alma süreçlerine yeterince katılamaması, siyasette eşit oranda temsil edilememesi bir demokrasi meselesidir. Kadınların da bu konuda gayret etmesi, Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında dayanışma içinde olması gerekiyor.

11 AYDA 269 KADIN ÖLDÜRÜLDÜ

 Kadına yönelik şiddeti, kadın cinayetlerini de TBMM’de bulunan özellikle kadın milletvekilleri her fırsatta dile getirmeli. Kadınlarımızın durumu ne yazık ki şöyle: Kadına şiddetin önlenmesi noktasında, elektronik kelepçe sistemi ile anlık izleme kapasitesi 1.500’e çıkarıldı. Dün itibariyle aktif olan elektronik kelepçe sayısı 727. ‘KADES’ mobil uygulaması üzerinden güvenlik birimlerine 968.744 ihbarda bulunuldu. 360.330 ‘Önleyici Tedbir Kararı’, 33.951 ‘Koruyucu Tedbir Kararı’ alındı. Son 180 günde ise kadına şiddete yönelik toplam 98.249 olay yaşandı. 151 kadın hayatını kaybetti. Toplam 199 şüpheliden 99’u tutuklandı, 38 şüpheli ise intihar etti. Son 11 ayda öldürülen kadınlarımızın sayısı da 269’a ulaştı.

Kadınlarımızın öldürülmediği, yaralanmadığı, şiddete uğramadığı gün yok. Bu hep böyle mi gidecek?

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp