İYİ Parti Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır, eşi ile birlikte markete, pazara gidip aynı ürünleri aldıklarında bir önceki alışverişlerine göre fiyat farkını ortaya koyuyorlardı. Yani, gerçek enflasyonu yaşıyor, halkı da bilgilendiriyordu. Dikbayır, Genel Başkan Meral Akşener’e de en yakın isimlerden birisi olarak tanınıyor, hatta çoğu kişi akrabası olduğunu sanıyordu. 

Dikbayır’la ilgili bazı suçlamaların ortaya atıldığı günlerde, Meral Akşener’e 20 Kasım 2023’de, partinin eski çalışanlarından bir kadının gönderdiği mektup ulaştı. Bu mektupta  kadın, Dikbayır’ın kendisine tacizde bulunduğunu öne sürüyordu. Aynı milletvekilinin, Meral Akşener’in kendisinin, eşinin, özel kalem müdürünün banka hesaplarını incelettirdiği iddiası da ulaşmıştı. 

ÖNCE BİLGİLER TOPLANDI

Belgelere göre, yıllar önce yaşandığı anlaşılan taciz iddiasıyla ilgili olarak Akşener duyarlılık gösterdi ve hemen konudan haberdar olanların beyanlarını aldırdı. Akşener, milletvekili Dikbayır’ın tedbirli olarak partiden kesin ihraç edilmesi için Disiplin Kurulu’na şu yazıyı gönderdi:

“Eski çalışanlarımızdan .... tarafından Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır’ın kendisine yönelik cinsel istismarı iddiası tarafıma ulaşmıştır. Konu hakkında bilgi sahibi olan kişilerin beyanları alınmış ve olayın gerçekliği hususunda ciddi kanaat oluşmuştur. Cinsel dokunulmazlık, en tabii insan hakları arasındadır.”

Eski çalışanın iddiasına gelince:  Dikbayır’ın, instagram üzerinden kendisine mesaj attığını,  yaptığı teklifi reddettiğini, bu durumu başka bir çalışana anlattığını, o çalışanın da bir danışmana durumu aksettirdiğini belirtti. Kendisinden taciz iddiasına ilişkin yazışmanın ekran görüntüsü istendiğinde işinden olmaktan korktuğu için onları sildiğini anlattı. Mesajdan bir hafta-on gün sonra işten çıkarıldığını dilekçesinde kaydediyor. Kadın, yıllar sonra niçin İYİ Parti Genel Başkanı’na böyle bir dilekçe yazdığının gerekçesi olarak, kendisine dönük, bir parti çalışanının, eşiyle birlikte olduğuna ilişkin iddia olduğunu ekledi.

DİSİPLİN KURULU’NDA ÜÇ AYRI KONU

Ümit Dikbayır’ın partiden ihracı için üç madde sıralanmış. Bunlar şöyle:

1-Genel Başkan ve parti yetkilileri aleyhine haksız ve hukuka aykırı beyanlarda bulunmak ve bunları paylaşmak.

2- “Rengarenk” isimli şirkete Sakarya’da Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerinde yaptırılan bazı işlerin bedeli olan 309 bin liranın ödenmemesi.

3-İYİ Parti Genel Merkez eski çalışanlarından bir kadına yönelik cinsel istismar fiilini işlediği iddiası.

HEM ÜYE HEM TANIK

Merkez Disiplin Kurulu’nun bir üyesi aynı zamanda olayın tanığı olarak beyanda bulunmuş. Yani hem tanık, hem de karar verici. Dikbayır, Disiplin Kurulu Başkanlığı’na gönderdiği yazılı savunmasında bu durumu şöyle anlatıyor:

“Yaklaşık 5 yıl önce gerçekleştiği öne sürülen taciz iddiasıyla ilgili olarak, taciz edildiği belirtilen kadının ifade etmediği sözlerini hatırlayıp yazmış. Şöyle ki, partimizin o dönem çalışanı olan kadın, şahsımın kendisine Instagram paylaşım sitesinden gönderdiğim mesajda akşam çay-kahve içmek için buluşmayı teklif ettiğimi iddia ediyor, arkadaşı olan parti çalışanı kadın da ‘Akşam buluşup kahve içmek istediğini ve görüşmek istediğini’ içeren bir yazışmayı,  kendisine gösterdiğini söylüyor.

Disiplin Kurulu üyesi olan kişi de,  durumu Genel Başkan’ın o dönem avukatlığını yapan kişiye ilettiğini, Genel Merkez çalışanının beyanlarında olmayan ‘Akşam bende kal annenlere de kankamla kalıyorum dersin’ ifadesini gördüğünü iddia ediyor. Bu eklemeleri yapan Disiplin Kurulu üyesinin tarafsız bir şekilde disiplin soruşturmasını ele alması düşünülemez.”

“KORKTUĞUM İÇİN SİLDİM”

Savunmada bazı isimler geçiyor. Ümit Dikbayır da savunmasında, “Cinsel bütünlüğü ihlal gibi vahim bir eylemin mağduru olan birisinin yıllarca sessiz kalması, iddiasına göre bu sebeple işinden edilmiş olmasına rağmen bu konuyu yıllarca gündeme almaması hayatın olağan akışına aykırıdır. Tacize uğradığı öne sürülen parti çalışanı kadın, kendisine gönderildiği belirtilen mesajları korkup sildiğini anlatıyor” diyor.

Somut kanıt olmadığı için, Ümit Dikbayır’ın, taciz suçlamasıyla değil, parti yöneticileri aleyhinde olduğu öne sürülen mesajları paylaşması ihracının yolunu açabilir. Genel Başkan ve Özel Kalem Müdürü’nün eşlerinin hesaplarını kontrol ettirdiği iddiasında ise somut bir gelişme olmadığı gibi, bu konuda Disiplin Kurulu’na yapılmış başvuru da yok.

Dikbayır, şimdi de,  “taciz” iddiasıyla ilgili yalan beyanda bulunduğunu öne sürdüğü kişiler ve tanıklar hakkında suç duyurusunda bulunuyor. Dikbayır olayı ve iddialar daha uzun süre konuşulacak gibi gözüküyor.