Top
Saygı öztürk

Saygı öztürk

saygi@sozcum.com

03/12/2023

Kılıçdaroğlu ne yapıyor?

CHP’nin 38. Kurultayı tam da yaklaşan yerel seçimler öncesi yapıldı. İki genel başkan adayının yarışında kavga-dövüş olabileceği, sandalyelerin havada uçuşacağı sanıldı. Hiç de öyle olmadı. Bu, CHP içinde demokrasinin yerleştirildiğinin bir kanıtı olarak görüldü. Kuşkusuz, bunda önceki genel başkanların, parti yönetimlerinin de büyük katkısı var. Seçimin ertesi günü kurultay öncesi yaşanan bazı olumsuzlar da unutuluyor, bu konuları bilenler geçmişe dönük yorum yapmıyor. Belki de bu CHP’ye özgü bir durum.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun Ankara’da bir ofis tutmasını bazıları Genel Merkez’e karşı alternatif bir genel merkez gibi göstermek istiyor. Öyle olmadığını hem Kılıçdaroğlu söylüyor, hem de yakın çevresinden öğreniyoruz. Ankara’da bulunduğu zaman her sabah Genel Merkez’e giden Kılıçdaroğlu’nun, şimdi bir ofise gitmesinin yadırganacak bir yanı yok. Vakit bulduğu için Kemal Bey ve Eşi Selvi Hanım’ı tiyatroda ve diğer kültürel etkinliklerde de görebiliyorsunuz.

Kemal Kılıçdaroğlu, SÖZCÜ Medya Grubu Ankara Temsilcisi Saygı Öztürk ile görüştü.

SICAK SİYASETİN İÇİNDE

Kemal Bey, takım elbisesini giyiyor, kravatını takıyor ve Atatürk Mahallesi’nde bulunan ofisine gidiyor. Kahvaltıyı dışarıda yapacağı zaman takım elbisesini giyinmiş olsa bile kravat takmıyor. Ofisine gittiğinde onu bekleyenler var. Her kesimden ziyaretçileri oluyor. Kılıçdaroğlu’na o günkü programını sorduğumda, not kağıdını çıkardı, uzun bir liste okudu. Gelecekler arasında muhtarlar da vardı. Ardından saatine baktı, “Ooo randevu saatimiz yaklaşmış” dedi.

 Kılıçdaroğlu, bir gün önce felsefeci, tarihçi ve sosyologlarla bir araya gelmişti. Sohbetleri tam 4 saat sürdü. Ama görüşme henüz bitmiş değil, devamı var. Kılıçdaroğlu, “Sıcak siyasetin içinde sorgulamalar ve konulara derinlemesine inilmesi pek mümkün olmuyordu. Oysa bu tür görüşmeler son derece önemli. Hele vakit yönünden bir sıkıntınız yoksa” diyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor:

O ÇAY DEĞİŞMEDİ

“Aslında günlerim yoğun geçiyor. Sosyolog ve felsefecilerin bir araya gelmesi, üzerinde durdukları konular çok ilgi çekici. Bunların arasına tarihçi de olunca sohbet çok anlamlı ve derin oluyor. Konuşulan konulardan birisi ‘orta sınıf’ idi. Bu, siyasette konuştuğumuz konuları daha da derinleştiriyor. 6 Aralık’ta yine ofiste bir araya gelip sohbetimizi sürdüreceğiz.

Daha sonra Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nden bir grup öğretim üyesiyle bir araya geleceğiz. Onlarla diğer ülkelerde ve Türkiye’deki durumu, gelişmeleri konuşacağız. Kuşkusuz bunlar son derece yararlı görüşmeler. Eski ve halen kamuda çalışan bürokratlardan, eski ve halen siyasette olan isimlerden gelenler oluyor. Bunlar yalnız CHP’li değil, farklı siyasi partilerden de var. Konumuz hep ülkemizin içinde bulunduğu sıkıntılardan nasıl kurtarılabileceğine ilişkin oluyor.”

Kılıçdaroğlu, Genel Merkez’de konuklarına keçiboynuzu çayı ikram ediyordu. Çok da beğeniliyordu. Bu alışkanlığını kaybetmemiş, gelenlere keçiboynuzu çayı ikramı yine sürüyor. Yani çay getiren değişse de çay değişmedi.

KADERE BAĞLIYORLAR

Sade vatandaşlar da Kılıçdaroğlu’nun ziyaretçileri arasında. Onları dinledikçe üzüntüsü daha da artıyor, bu ülkenin insanı için endişeleniyor. CHP’nin önceki Genel Başkanı üzüntüsünü şöyle aktarıyor:

“Türkiye’de çok ciddi bir yoksullaşma var. Orta gelir grubu toplumda ahlak ve adalet anlayışı konusunda en duyarlı kesimdir. Ama orta gelir grubu azalıyor, toplumda çürüme derinleşiyor. Toplumda çürüme ve ahlak çöküntüsü, adında Adalet ve Kalkınma olan bir siyasi parti döneminde daha da artmış durumda. Gidiş iyi bir gidiş değil. 

Üstelik bunlar her şeyi ‘din adına’ yaptıklarını söylüyorlar. İnsanlar artık yoksul olmalarını kader olarak görüyor. O yüzden hakkını aramıyor, sorgulamıyor. Bir tarafta ahlak çöküntüsü, adalet duygusunun yok edilmesi, yoksullaşma yaşanıyor. Ama bir tarafta buna neden olanlardan kendisini niçin yoksullaştırdığını, adalet duygusunun neden ortadan kalktığını, neden bu durumlara düştüğünü sormuyor, sorgulamıyor. Yoksullaşmasını, ahlaki çöküntüyü bile Allah’ın takdiri olarak görüyor.”

SİYASET DE SORULUYOR

Yıllarca CHP’nin Genel Başkanlığını yapacaksınız da size siyaset sorulmayacak öyle mi? Siyasetle ilgili pek konuşmuyor. Adaylık gibi seçim döneminin yaklaştığı şu günlerde yapabileceği bir açıklamanın farklı yönlere çekilebileceğini biliyor. O yüzden konuşmamayı tercih ediyor.

Geçen dönem CHP, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanlığı için Ahmet Akın’ı göstermişti. İYİ Parti ile yürütülen görüşmeler sonucu Akın adaylıktan çekilmiş, yerine İYİ Parti’nin adayı desteklenmişti. Kılıçdaroğlu, Balıkesir ve Bursa Büyükşehir Belediyelerinin de kazanılmasının zor olmadığı görüşünde.

TABANIN SESİ DUYULUYOR

İYİ Parti’nin nasıl bir karar vereceği kuşkusuz CHP’de merak ediliyor. Genel İdare Kurulu, seçime bütün illerde tek başına katılma kararı almıştı. Yarın toplanacak Genel İdare Kurulu’ndan nasıl bir karar çıkar bilemeyiz ama Meral Akşener’in bu kez tabanın sesini daha çok dinlemeye başladığı görülüyor.

Ankara’daki bir ilçe başkanının Akşener’e, “Sayın Genel Başkanım, Genel İdare Kurulu üyelerinin çoğu sizin yanınızda tek başına seçime girilmesi gerektiğini söylüyor ama bizlere de mutlaka CHP ile birlikte girilmesi gerektiğini söylüyorlar” dediğini bu köşeden duyurmuştum. O konuşmanın yapıldığı çarşamba gününün akşamı Ankara’daki 24 ilçe başkanıyla toplantı yapılması da boşuna değildi.

Partinin ikinci adamlarının ilk görüşmeyi yapması gerekirken, hızlı karar alınması için doğrudan genel başkanların heyetleriyle birlikte görüşüldü. 2019 döneminde bu görüşmelerin ikinci isimler tarafından yapıldığı arşivlerde yerini almıştır...

Öyle veya böyle, sonu iyi olsun...

NOT: Bugün 13. Antalya Kitap Fuarı’nda Doğan Kitap Standı’nda kitaplarımı imzalayacağım.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp