Top
Ege Cansen

Ege Cansen

cansen@sozcum.com

31/08/2023

KKM’nin Merkez Bankası’na maliyeti sıfırdır

Ekonomi basınında çok ilginç bir olay yaşanıyor. Benim izlediğim ekonomi yazarlarına ve onların yazdıklarını doğru kabul eden diğer yazarlara ve muhalefet liderine göre “Kur Korumalı Mevduat” (KKM) Merkez Bankası'na şimdiye kadar yaklaşık 800 milyar lira maliyet yüklemiş. Ben ise (galiba tek başıma) böyle bir maliyetin olmadığını yani külfetin sıfır olduğunu savunuyorum. Hatta KKM'nin Merkez Bankası'na menfaat sağladığını söylüyorum. Ya ben yanılıyorum ya da KKM'nin Merkez Bankası'na yük tahmil ettiğini iddia edenler… Bana cevap vereceklerin kıvırtmalarına, sıkışınca tartışmayı başka bir alana (mesela AKP'nin kötü ekonomi politikasına) kaydırmalarına izin vermemek için soruyu açık bir şekilde tekrarlamak istiyorum:

Kur Korumalı Mevduat, Merkez Bankası'na parasal bir külfet yüklemiş midir?

KUR KORUMALI MEVDUAT (KKM) NASIL ÇALIŞIYOR

1- 200 bin dolarlık Döviz Tevdiat Hesabı (DTH) olan bir kişi, bankasına gidip, bu mevduatın 100 bin dolarını KKM'ye dönüştürüp 6 ay vadeli TL hesabı açmak istediğini söylüyor. 100 bin doları sıfır faizle vadesiz DTH'de dolar olarak kalıyor.

2- Banka, bu kişinin 100 bin dolarını Merkez Bankası'na yolluyor. Merkez Bankası da bunun, o gün 20 TL olan dolar kurundan karşılığı olan 2 milyon TL'yi bankaya veriyor.

3- Kişinin o bankada artık 200 bin değil, 100 bin dolarlık DTH ile 6 ay vadeli 2 milyon TL'lik KKM'si vardır. 100 bin doları bankada değil emaneten Merkez Bankası'ndadır.

4- Banka vadeli TL mevduatı olan KKM'ye yıllık %20 faiz yani 6 ay için %10 faiz ödemeyi üstleniyor. Elindeki 2 milyon TL'yi de yıllık %40 faizle krediye dönüştürüyor.

5- Vade sonunda, kişinin KKM'deki 2 milyon TL'si %10 faizi ile birlikte 2 milyon 200 bin liraya baliğ oluyor. Bu arada dolar kuru ise 23 TL'ye çıkmıştır. DTH'de kalan 100 bin doları 2 milyon 300 bin TL olmuştur. Kişi, KKM'ye geçtiği için 100 bin TL zarardadır. Ancak Merkez Bankası “kur koruması sözü verdiği için” bu kişinin hesabına 100 bin TL yolluyor. Şimdi KKM'de de 2 milyon 300 TL'si vardır. Merkez Bankası da 100 bin doları rezervinde göstermeye devam ediyor. Ödediği meblağı “döviz değerleme hesabına” gelir (değer artışı) olarak yazıyor.

6- Merkez Bankası defterlerinde 100 bin TL kur farkı ödemiş görünüyor. Ancak 200 bin dolarının 100 bin dolarını KKM'ye geçen tasarruf sahibinin servetinde ek bir artış yoktur.  KKM'ye geçmese de 200 bin dolar karşılığı 4 milyon 600 bin TL'si olacaktı. Şimdi de 4 milyon 600 TL parası var. Alana gelir olmayan, verene (Merkez Bankası) gider olamaz.

7- 2 milyon 300 TL'ye ulaşan KKM'nin vadesi 6 ay daha uzatılıyor. Banka KKM'ye yine yıllık %20 faiz (6 ay için %10) ödemeyi kabul ediyor. Vade sonunda KKM 2 milyon 530 TL'ye baliğ oluyor. Dolar da 25 TL'ye çıkıyor. 2.530.000, 2.500.000'den büyük olduğu için kur kaybı oluşmuyor. Merkez Bankası herhangi bir ödeme yapmıyor.

8- Bir yılın sonunda kişi, araba satın almak için KKM'deki 2 milyon 530 bin lirasını bankadan çekiyor. 100 bin doları da Merkez Bankası'nın malı oluyor. Ya da banka, Merkez Bankası'na 2 milyon 500 bin lira (yoksa 2 milyon 100 bin lira mı?) verip 100 bin doları geri alıyor.

9- Birinci 6 ayın sonunda 100 bin TL kur farkı ödeyen Merkez Bankası ya, a) cari fiyatı 25 TL olan doları, 21 TL'den satın almış oluyor ya da b) verdiği TL kadar TL alıp, doları iade ediyor.

Zarar bunun neresinde? Bendeki bilgiler bunu söylüyor. Merkez Bankası'ndan, DTH'den KKM'ye ve KKM'den DTH'ye veya TL'ye geçişteki “özgün yasal” ve “fiili” uygulamayı sayısal örneklerle kamuya (bana değil) açıklamasını rica ediyorum. Bu arada ben de işin doğrusunu öğrenirim.

SON SÖZ: Yanlış hesap, muhasebeden döner.

 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları