Top
Ege Cansen

Ege Cansen

cansen@sozcum.com

28/04/2016

Yerli kömürle cari açık kapamak

Özel elektrik üretim şirketleri kârsızlıktan kırılırken EnerjiSa, Adana'nın Tufanbeyli İlçesi'nde yerli kömür yakacak bir termik santral inşa ettirmiş. Bu santralin açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bermutat sağa sola çattıktan sonra “Yerli kömür kullanalım, cari açığı kapatalım” demiş. Bu sözleri rahmetli Bülent Ecevit veya yaşayan son Mohikan Doğu Perinçek söyleseydi şaşmazdım.
Ama serbest piyasacı Erdoğan “Yerli malı, yurdun malı, herkes onu kullanmalı” benzeri bir öğüt verince biraz şaşırdım. Durdum ve düşündüm. Demek ki, iktisadi itikadımızın alt katmanlarında “yerli malı” (kömür veya herhangi bir emtia veya mal) kullanmanın cari açığı kapatacağı gibi bir (bâtıl) inanç var.

İTHAL İKAMESİ

Yabancısı yerine yerli malı kullanarak cari açığı kapama kuramına “ithal ikamesi” denir. İthal edilen bir mal veya emtianın yerlisi kullanılınca, ithalatın azalacağı, dolayısıyla cari açığın düşeceği cebirsel olarak doğrudur.
Ama bunu zorlamak uzun vadede ters sonuç verir. Çünkü yerli malı kullanmak eğer ekonomikse, zaten iş adamı onu kullanır. Eğer devlet bunu teşvik ediyorsa, orada bir zorlama var demektir. Bu zorlama da mutlaka bütçeye yük, oradan da halka vergi olarak yansır.
Ülkenin kıt kaynakları yanlış tahsis edilir. Ekonomide verimlilik düşer. İthal ikamesini bu millet iyi bilir. 1950'den 1980'e kadar sanayileşme politikamız bunun üzerine kurulmuştu. Çünkü hayat ucuzlasın diye Türk Lirası aşırı değerli (over valued) tutuluyordu. TL değerli kaldıkça, ithalat artıyor, ihracat azalıyor, cari açık büyüyordu. Aynısı 2002-2011 arasında oldu. Kök sebep olan düşük döviz fiyatına dokunulmuyor, cari açığı kapamak değil, finanse etmek önemli oluyordu.
Tabii cari açık inmiyor, dış borç da durmadan artıyordu. Günün sonunda devalüasyon patlıyor; aşırı değerli TL kısa sürede aşırı değersiz hale geliyordu. Tabii ekonomi bunalıma giriyordu.

İTHAL İKAMESİ, KÜÇÜLEREK DENGEYE GELMEKTİR

Cari açığımızın sebebi, ithalatın yüksek oluşu değil, ihracatın yani ihraç edilen “ulusal katma değerin” düşük oluşudur. Ulusal katma değerin yaklaşık yüzde 80'i emektir. Döviz cinsinden işçi ücretleri de sanayimizin teknolojik düzeyine göre pahalıdır. Dolayısıyla, artan ihracat, yüksek oranda ithalat artışına sebep olmaktadır. Sonuçta “büyüme düşmeden” cari açık daralamıyor.
Bu bir kısır döngüdür. Türkiye ancak daha fazla istihdam yaratıp, “ulusal katma değeri” yüksek mal ihraç ederse bu kısır döngüyü kırabilir. İşte o zaman çıkarması pahalı, yakması zor, dumanı çok, verimi düşük, maliyeti yüksek yerli kömür yerine kaliteli ithal kömür kullanır üstelik cari açık da oluşmaz. Bu şüphesiz daha iktisadidir.
Son söz: Yabancı maldan değil, yabancıya borçtan kork.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları