Top
Ege Cansen

Ege Cansen

cansen@sozcum.com

16/07/2023

Zam yaparken enflasyon düşürmek

Deneyimli bir maliyeci/iktisatçı olan Mehmet Şimşek göreve gelince, kısa vadede döviz bulmak, orta vadede enflasyonu tek haneye indirmek ve uzun vadede sağlıklı büyümeyi gerçekleştirmek üzere bir “program” hazırladığını açıklamıştı. Şimşek'in Maliye Bakanlığı'nı üstlenmesinden bu yana çok kısa bir süre geçti. Ortaya dört somut sonuç çıktı. Birincisi, döviz pahalandı. Yani TL değer kaybetti. İkincisi Merkez Bankası'nın rezervleri arttı. Üçüncüsü vergiler arttı. Dördüncüsü  devletin belirlediği mal ve hizmet fiyatları yükseltildi. Demek ki, Mehmet Şimşek'in “ilmi ve vicdani” görüşüne göre 1) Döviz açığını finansmanı, 2) Enflasyonun düşmesi ve 3) Sağlıklı büyüme (GSYH'nin verimlilik artışıyla artması) için bunların olması gerekiyordu. Eş zamanlı olarak hükümet de “halkı enflasyona ezdirmemek için” memur maaşlarını ciddi oranda yükseldi. Şimşek de (herhalde siyaseten) bu karara katıldı.

ENFLASYON CANAVARI NEDİR

Enflasyonun en yaygın tanımı “fiyatlar genel düzeyinin yükselmesi”dir. Yani serbest piyasa sisteminin sağlıklı çalıştığına delalet eden nispi fiyat oynamaları (bir kısmı yükselirken diğer bir kısmının aynı kalması ve hatta düşmesi) enflasyon değildir. Fiyat artışlarına enflasyon demek için “endeksin” (fiyatların tartılı ortalaması) sürekli yükselmesi gerekir. Soru şudur: Endeksler (TÜFE-ÜFE) durduğu yerde, kendi kendine yükselir mi? Serbest piyasa sistemi (kapitalizm) buna izin verir mi? Yoksa endeksin yükselmesi  bir başka olayın sonucunda mı ortaya çıkar? Öyle ise, o “başka olay” yani sebep  nedir? Sebep, enflasyon kelimenin sözlük anlamında gizlidir. Enflasyon “şişme” demektir. Öyleyse şişen nedir? Cevap: Şişen dolanımdaki para miktarıdır. Peki para miktarı durduk yerde şişer mi? Yani şişmenin nedeni  merkez bankalarının “ekonomi soğudu, hadi bunu biraz ısıtayım, yoksa resesyona gireceğiz” diye para miktarını bilerek artırması ve/veya faizi düşürmesi midir?  Cevap: Hayır. Bu amaçla yapılan miktar artışları ve faiz indirimleri enflasyona sebep olmaz. Bunu Pandemi öncesinde gördük. Para arzı şişti de şişti, enflasyon bir türlü artmadı.

FİYATLAR, ENFLASYON OLMADAN DA ARTAR

Korona virüs salgını ve Ukrayna savaşı yüzünden dünya ticareti daraldı. Gelirler aynı kalırken, satın alınacak mal miktarı azaldı. Sonuç: Fiyatlar enflasyondan bağımsız arttı. Arz, talebe nominal eşitlendi. Gelişmiş Batı ülkelerinin çoğunda hortlayan enflasyonun (fiyatlar genel düzeyinin yükselmesi diye okun) sebebi budur. Biz de bundan nasibimizi aldık. Bizde buna ilaveten “döviz kıtlığı olduğundan” döviz fiyatları yükseldi. Çift paralı bir ülke olduğumuz için döviz fiyatının yükselmesi, mal ve hizmetlerin TL fiyatlarını yukarı itti. Üstelik asrın felaketi denebilecek bir deprem yaşadık. Bu da bütçe açıklarını büyüterek enflasyonu körükledi. “Ücret-gelir sarmalı oluştu. Enflasyon, enflasyon doğurur hale geldi. Şimdi bu kısır döngüyü tersine çevirerek “enflasyonu düşürmek” istiyoruz. Şimşek'e göre (IMF reçetesi) bunun için önce “bütçe açığını daraltmak” gerekiyor. Bu maksatla kamu gelirlerini artırmak şart. Yani vergiler ve devlet denetimindeki fiyatlar yükselecektir. Oksimoron bir durum var. “Fiyat artışlarına engel olmak için zam yapılıyor”. 

SON SÖZ: Tökezlemeye gör, tam düşmeden kalkamazsın.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları