Top
Ege Cansen

Ege Cansen

cansen@sozcum.com

14/09/2023

Halka saçılma

Borsa İstanbul, altın yıllarını yaşıyor. Yatırımcılar için adeta boş yok. Hangi şirketin hisse senedini almış olursa olsunlar, hayal edemeyecekleri paralar kazandılar. Bazı hisselerde gözlerime inanamadım. Dolar bazında 10-15 misli fiyatı artanlar var. Eğer yatırımcılar, portföylerinin değer artışını, ellerindeki hisse senetlerini satıp paraya (tabii dövize) döndürmemişlerse, kazançları sanaldır. Sanal olmasına sanaldır ama tümden de sanal değildir. Bunu, yukarıda yazdıklarım “bir an önce kâr realizasyonu yapılmalı” tavsiyesi diye anlaşılmasın diye yazdım. Ama ortada bir balon olduğu da kuşkusuz. Bu furya bana “Banker Kastelli” adıyla bilinen, 1980-2000 yılları arasının “üç defa batan” karizmatik finansçısı, daha doğrusu “tahvil ve senet” tüccarı Cevher Özden'i (1933-2008) hatırlattı. Kastelli, risksiz çalışıyorum anlamında “Ben, aksiyon değil obligasyon alır satarım” derdi. (Aksiyon, hisse senedi; obligasyon tahvil anlamına gelir.) Hisse fiyatları bu kadar yükselince, Şarlo'nun “Altına Hücum” (The Gold Rush) filmini andıran bir şekilde borsaya hücum oldu. Yine Kastelli'nin deyişiyle satılacak mal bulunamaz oldu. Hisse senedine büyük bir talep oluştu. Bu da halka açılmaları, halka açılıp saçılma haline getirdi. Evvelden de bazı girişimciler İMKB'yi bedava para toplama yeri diye görürdü. Bu da menkul kıymet borsalarının, serbest piyasa ekonomisindeki işlevine çok önem veren beni rahatsız ederdi. Yine benzeri olumsuz bir duygu içindeyim. Neyse. Hisse fiyatlarının hızla yükselmesinin 3 sebebi var: Birincisi, BIST çok düşük kalmıştı. İkincisi, faizler ciddi oranda “eksi” getiriyordu. Üçüncüsü, döviz fiyatları “Nas sonrası” hızla artınca özellikle ihracatçı firmalar ile bankaların kârları adeta patladı. Eski bir şarkıyı hatırlayalım. “Ne çıkarsa, o iner; ne inerse, o çıkar” (What goes up, must come down; what goes down, must come up.)

CORPORATION (KORPORASYON)

Korporasyon, bir Amerikan deyimidir. Düz tanımıyla a-nonim (sahibinin ismi belli olmayan) şirket demektir. Latince “corporare” (parçaları birleştirip tek bir vücut meydana getirme) fiilinden türetilmiştir. Hocam Fuat Çobanoğlu buna “yapay beden” (artificial body) derdi. Hukukta bu yaratığa “tüzel kişi” (legal entity) deniyor. Bu, çok önemli bir kavramdır. Kişi denince herkes “gerçek kişi”yi tahayyül eder. Bir veya birden çok “gerçek kişinin” öz sermaye koyarak mali ve ticari işler yapabilecek bir “yapay kişi” yaratabilmesi ve sermayedarların, sadece koyduğu öz sermaye kadar üçüncü kişilere karşı sorumlu olması “çok tehlikeli” bulunmuştur. Çünkü “sınırlı sorumlu” olmak “sınırsız sorumsuzluğa” dönüşebilir. Halka açık anonim şirketler ortakların aldatılması bakımından halka kapalı anonim şirketlerden çok daha tehlikelidir. Çünkü hakim hisseye sahip hissedarların, küçük hissedarların ruhu bile duymadan “kârı” firma dışında oluşturması kolaydır. Buna bağımsız yönetim kurulu üyeleri pek engel olamaz. Buna meydan vermemek için, halka açılan şirketler halka açılmadan önce ve de sonra “sırf bu açıdan” çok sıkı denetlenmelidir.

HALKA AÇILMANIN İKİ ALTIN KURALI

Halka açılmanın ne basılı ne görüntülü medyada reklamı olmaz. Halka açılacak şirketler gazetelere sadece içeriği mevzuatla belirlenmiş bilgi ilanları verebilir.

Halktan toplanan para bedava değildir. Halka açılan şirketler mutlaka kâr payı dağıtmayı planlamalı ve bunun sözünü müstakbel hissedarlarına vermelidir. Değer artışı cabadır.

SON SÖZ: Borç faizsiz, sermaye temettüsüz olmaz.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları