Top
Ege Cansen

Ege Cansen

cansen@sozcum.com

06/02/2020

Kriz bitti mi?

2017'in sonlarında birçok iktisatçı şunu söylüyordu. Bir türlü kapanmayan, dış açığımız yüzünden dış borç stokumuz hızla büyüyor. Bu sürdürülemez bir durumdur. Siyasi ve iktisadi nedenlerle, kısa bir süre sonra dışarıdan para girişinin durması veya yavaşlaması çok muhtemeldir. Bu olunca TL, önemli oranda değer kaybedecek ve 2018'de bir kriz çıkacaktır. Ben ise, “Hükümet, TL'nin değer kaybına izin veriyor; bu sayede ‘düzenli bir düzelme' (orderly correction) olacak ve 2018'de bir kriz çıkamayacak” diyordum. Nitekim 2018 yılbaşında dolar 3.77 TL iken, 1 Haziran'da 4.60 liraya çıkmış ve TL değer kaybetmeyi sürdürüyordu. Yani “düzenli düzelme” oluyordu. İlk iki çeyrekte sırasıyla yüzde 7.2 ve yüzde 5.3 büyüdük. Ufukta bir kriz gözükmüyordu.

PAPAZ YÜZÜNDEN PAPAZ OLMAK

Tahminim doğru çıktı, derken haziranda “papaz krizi” patladı. Papazı serbest bırakmamak uğruna Amerika ile papaz olduk. Trump, Türkiye'ye yaptırım uygulamaya başladı. Dolar 12 Ağustos 2018'de 7 lira oldu. Bu “aşırı” bir sıçramaydı. Aşırılık törpülendi ama tortusu bile, doların yılsonunu 5.30 ile kapamasına yetti. Bu süreçte piyasalar şok geçirdi. Halk şaşkına döndü. Şirket bilançoları altüst oldu. İş alemi önünü göremez hale geldi. Dördüncü çeyrekte ekonomimiz yüzde 3 daraldı. Bir yıl önce yüzde 7.4 olan büyüme hızı, 2018'in tamamı için yüzde 2.6'ya düştü. Beklenen kriz gerçekleşmişti.

TÜRKİYE KISA SÜREDE TOPARLIYOR

2019'a moralimiz çok bozuk başladık. İktisatçıların önemli bir bölümü, Türkiye IMF ile (mesela 60 milyar dolarlık) bir “yedekleme” anlaşması yapmadan bu badireyi atlatamaz dedi. Başkan Erdoğan, bunu kesinlikle reddetti. Vadesi gelen borçları döndürmek için gerekli döviz kredileri, yüksek faiz ödeyerek özel finansörlerden sağlandı. Bu arada iç piyasa daraldığı için ithalat düştü, “pahalı dövizle” kârlı hale geldiği için ihracat arttı. Üstelik Türkiye'de tatil ucuzlayınca turizm patlaması yaşandı. Ekonomimiz “cari açık” veren bir yapıdan “cari fazla” verir bir yapıya evrildi. Böylece 2019'ın ilk iki çeyreğinde daralan ekonomi 3. çeyrekten itibaren büyümeye başladı.

SORUNLAR HALININ ALTINA MI SÜPÜRÜLDÜ

Hükümet, bu tabloya bakarak “Kriz bitti, dengeler yerine oturdu, sürdürülebilir büyüme başladı. Enflasyon 2020'de yüzde 8'e, 2021'de yüzde 5'e düşecek” diyor. İktisatçılar ise krizin bitmediği, kalıcı dengelerin henüz kurulamadığı ve sorunların halının altına süpürüldüğü kanaatinde. Öngörü şu: Düşük faizle iç talep büyüyüp, baskılanan döviz fiyatı da bir süre sonra yükseleceğinden enflasyon hedefleri tutmayacaktır. Ayrıca şirket bilançoları hâlâ çok bozuktur. Bütçe açığı yani “iç açık” kontrolden çıkmıştır. Üstelik iç talep genişlemesi ithalatı artıracak ve “dış açık” da hortlayacaktır. Bunlar dış siyasi olayların etkisi “nötr” kabulü ile yapılan tahminlerdir.

Son söz: Çatlak kase, kolay kırılır. 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları