Top
Ege Cansen

Ege Cansen

cansen@sozcum.com

02/07/2023

Rota yeniden oluşturuldu

Kasım 2020'de Cumhurbaşkanı Erdoğan, Berat Albayrak'ın istifasıyla dağılan ortalığı toparlasın diye Naci Ağbal'ı Merkez Bankası (MB) Başkanlığı'na, Lütfü Elvan'ı Maliye Bakanlığı'na getirdi. Naci Ağbal göreve başladığında MB'nin “gösterge faizi” %10.25 idi. Ağbal, bu faizi önce 675 sonra da 200 baz puan artırarak %19'a getirdi. Bu faiz artışları, Başkan Erdoğan'ın (benim yorumuna göre) “cari açığı sıfırlama” stratejisine tersti. Erdoğan, bu sebeple saygı duyduğu bir şahsiyet olan Naci Bey'i işbaşı yapalı henüz 4.5 ay olmuşken görevden aldı. Kısa süre sonra Lütfü Elvan da gidilen yolun salim olmadığını düşünerek bakanlıktan istifa etti. Bunun üzerine Başkan Erdoğan uzun süredir zihninde oluşturduğu “faiz inerse, enflasyon da iner” hipotezini Türkiye ekonomisinde uygulatmak üzere Kavcı-Nebati ikilisini ekonominin başına getirdi. Bu yöntem, kronik cari açığı olmayan, tek para birimli, Japonya veya İsviçre gibi “demir leblebi” ekonomilerde çıktı açığından (üretim azalması) kaynaklanan enflasyonların düşürülmesinde “üretimi artırarak” sonuç verebilirdi.

HETERODOKS MUHABBETİ

Bu yöntemle Türkiye'de enflasyon uzun vadede “belki” düşebilirdi. Bunun için kısa vadede “doların pahalanması-enflasyonun yükselmesi-gelirlerin enflasyonun gerisinde kalması” gibi olumsuzlukları göze almak gerekiyordu. Bu olumsuzluklarla iç piyasayı daralırken ihracat artacak ve cari açık kapanacaktı. Cari açığın en az 2-3 yıl sıfır dolayında seyretmesi sağlanabilirse, döviz fiyatları stabilize olacak ve “artmayan döviz fiyatları” artı “daralan iç talep” ile enflasyon inecekti. Bu sıkıntılı “yapısal dönüşüm” sonrasında Türkiye ekonomisinde hem fiyat hem de finansal istikrar tesis edilmiş olacak ve refah artışı yeniden ve daha hızlı olarak başlayacaktı. Bu, başarı ihtimali düşük ama teorik olarak gerçekleşmesi mümkün modelin adı “Yeni Ekonomi Programı” idi. YEP dört sebeple başarısız oldu. 1.Programa nas ile başlandı, 2.Ukrayna savaşı ithal girdi maliyetlerini zıplattı, 3.AKP iç piyasayı büyütmekten vazgeçmedi, 4.Seçim ekonomisi uygulaması parasal genişleme yarattı.

YENİ MENZİL YENİ ROTA

İslamda, zor altında kalan bir Müslümanın inancını inkar etmesi, yani yalan söylemesi caizmiş. Buna takiye (korunma) deniyor. Pragmatist bir idareci olan Başkan Erdoğan, faiz düşerse enflasyon da düşer iddiasından kalben olmasa da görünüşte vazgeçti. Türkiye dövizsiz kalınca eski adamı “ortodoks iktisatçı” Mehmet Şimşek'i rica minnet yeniden Maliye Bakanı, Gaye Erkan adında New Yorklu bir bankacıyı da Merkez Bankası Başkanı yaptı. Onlar da derhal faiz artırma süreci başlatıp doları baskılamaktan vazgeçti. Yapılabilecek en kolay iş buydu. Kısa vadede öncelikli amaç ani duruşu önlemek ve ardından enflasyonu düşürmektir. Bu amaçla sıcak-soğuk ayrımı yapmadan ülkeye bol döviz sokulacaktır. Bunu anladım. Ama kafamda iki soru daha var: Nihai amacı cari açık vermeyen bir ekonomik yapıya ulaşma olan YEP başarısız olduğu için acaba Erdoğan, dövizde “gelir gider denkliği kurma” hedefinden hepten mi vazgeçti? Geçti ise bu açıkça söylenmelidir. Bu durumda Şimşek-Erkan ekibinin oluşturacağı “yeni rota”nın nihai hedefi “sürdürülebilir cari açık” mı olacak? O zaman da şu soruyu soracağım. “Sürdürülebilir cari açık” zaman zaman “devalüasyon-enflasyon” krizlerine sebep olmadan “sürdürülebilir” mi?

SON SÖZ: Carisi açık olan, kimseye sırtını dönemez.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları