Top
Hamit Emrah Beriş

Hamit Emrah Beriş

heberis@gazi.edu.tr

13/01/2024

Muhalefetin En Zorlu Seçimi

Türkiye, 31 Mart 2024 günü yapılacak olan yerel seçimlere farklı bir havada girecek. Yerel seçimler, geleneksel olarak halkın siyasî iktidara güvenoyu vermesinin ya da tam tersi hükümet politikalarını sorgulamasının aracı şeklinde görülüyordu. İktidarda bulunan partinin oylarındaki azalma, ülke geneline yönelik icraatların toplum nezdinde eleştirisi gibi algılanabiliyordu. Aynı durum, AK Parti'nin katıldığı tüm yerel seçimler için de geçerli oldu. Parti, zaman zaman oylarında düşüş yaşamasına rağmen girdiği dört yerel seçimden de ilk sırada ayrılmayı başardı. Güncel siyasî tartışmalar bakımından asıl milat ise 2019'da İstanbul ve Ankara Büyükşehir belediyelerinin el değiştirmesi oldu. Her iki belediyenin CHP'li başkanların eline geçmesi, muhalefette, cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleri için de umut doğurdu. Ancak genel seçimlerde İstanbul sonuçlarının Türkiye için mutlak belirleyici olduğu yönündeki tezin çok da haklı olmadığı görüldü. 2023 yılında yapılan seçimleri, Cumhurbaşkanı Erdoğan bir kez daha rahatça kazanırken Cumhur İttifakı da parlamento içinde çoğunluğu elde etti. Bu durumun 2024 yerel seçimlerine bakışı değiştirdiği söylenebilir.

31 Mart seçimlerinde baskı, bu kez iktidarın değil muhalefetin üzerinde olacak. Yukarıda değinildiği gibi bugüne kadar yerel seçimler, hükümet politikalarının onaylanıp onaylanmadığının göstergesi hâlinde değerlendirilirdi. Çok kısa bir süre önce yapılan seçimlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti ve Cumhur İttifakı toplumun geniş kesimlerinden onay aldı. Dolayısıyla aradan geçen sürenin oldukça kısa olması nedeniyle yeni bir güvenoyu sorgulamasına ihtiyaç yok. Oysa Kılıçdaroğlu'nun seçim yenilgisi muhalefet üzerinde büyük bir travma doğurdu. Millet İttifakı bir bakıma darmadağın oldu. CHP'de uzun tartışma ve mücadelelerden sonra lider değişikliğine gidildi. İyi Parti, ittifak siyasetinin kendisine zarar verdiğini söyleyerek bundan sonra tek başına mücadele edeceğini açıkladı. Parlamentoya girmeyi başaran Millet İttifakı küçük üyelerinin ana gövdeyle ilişkileri kalmadı. Zaten CHP'de lider değişikliğinin nedenlerinden biri de seçmen nezdinde bir ağırlıkları olmadığı anlaşılan söz konusu partilere Kılıçdaroğlu'nun cömertçe verdiği milletvekili koltuklarıydı. Bu gelişmeler dolayısıyla hem iktidar hem de muhalefet için seçim başarısının tüm ölçütleri değişti.

AK Parti, 2019 yerel seçimlerinde sürpriz şekilde İstanbul ve Ankara Büyükşehir belediye başkanlıklarını kaybetti. Bu sonucun oluşmasındaki en büyük nedenlerden biri, muhalefetin bir blok hâlinde CHP adaylarının arkasında durmasıydı. Her iki kentte ortaya çıkan sonuçlar, muhalefetin genel seçimlere yönelik beklentisini yükseltirken AK Parti'de kısmen soru işaretleri doğmasına neden oldu. Ancak Türkiye'nin en büyük iki kentinin yerel yönetimlerinde yaşanan değişim ülke siyasetini neredeyse hiç etkilemedi. İşbaşına gelen CHP'li belediyelerin düşük performans sergilemeleri, başarılarını ülke geneline taşıyamamalarında etkili oldu. 2019 seçimleriyle başlayan süreç, aslında AK Parti'nin 31 Mart öncesi üzerindeki baskıyı kaldırdı. Elbette AK Parti'nin öncelikli hedeflerinden biri, her iki büyükşehir belediyesini yeniden kazanmak olacak. Nitekim uzunca süredir doğru adayın belirlenmesinden kentlerin ihtiyaç duyduğu hizmetlerin fizibilitesinin yapılmasına uzanan bir alanda kapsamlı çalışmalar yürütülüyor. AK Parti'nin elini güçlendiren husus, her iki belediyenin de CHP'nin elinde bulunması. Dolayısıyla İstanbul ve Ankara'nın kazanılması zafer anlamına gelirken tersi yenilgi olmayacak.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp