Top
Hamit Emrah Beriş

Hamit Emrah Beriş

heberis@gazi.edu.tr

06/04/2024

31 Mart Seçimlerinin Anlattıkları

31 Mart yerel seçimleri bir yönüyle sürpriz, bir yönüyle ise önceden kısmen tahmin edilebilecek sonuçlar doğurdu. Sonuçların öngörülebilecek yönü, 2019'da CHP'nin kazandığı İstanbul ve Ankara'nın yanı sıra sahil şeridinde bulunan illerde belediyeleri yeniden almasıydı. Hakeza 2023 seçim sonuçlarından hareketle Bursa, Balıkesir ve Denizli gibi büyükşehirlerde belediye yönetiminin değişmesi uzak ihtimal değildi. Sürpriz ise ana muhalefet partisinin daha önce seçim başarısı elde edemediği Manisa, Kütahya, Adıyaman, Kırıkkale gibi muhafazakâr siyasetin geçmişten beri güçlü olduğu illerdeki sonuçlar oldu. CHP, bu illeri ve bazı büyük ilçeleri, bazen Cumhur İttifakının iki ortağı AK Parti ve MHP'nin oylarının bölünmesinden yararlanarak bazense sağ partilerden transferle kazandı.

Bunun yanında, CHP, Millet İttifakının dağılmasından sonra İyi Parti'nin oylarının büyük kısmını kendine çekmeyi başardı. DEM Parti de Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri dışında büyük oranda CHP'ye destek verdi. Böylece CHP öncülüğünde gayrı resmî bir koalisyon kuruldu. Kampanya sürecinde CHP, adeta siyaset yapmayarak yalnızca toplumun ekonomik sorunlarına odaklandı. Bir önceki seçimlere damgasını vuran sığınmacı meselesi, dış politika ve terör gibi konulara neredeyse hiç girilmedi. Ayrıca iktidar blokunun kendi seçmen kitlesini konsolide etmesine yarayacak ideolojik bir dil kullanılmasından da ısrarla kaçınıldı. Buna ek olarak CHP içindeki lider değişikliğinin ve pek çok yerde yeni adaylarla seçime girilmesinin de olumlu sonuçlar doğurduğu söylenebilir.

Kuşkusuz bu sonuçların ortaya çıkmasında çok sayıda etmen var. Seçim sonrasında hemen herkesin üzerinde mutabık kaldığı ilk etmen, ekonomik sorunların ve yükselen enflasyonun hayatlarını zorlaştırdığı dar gelirli kesimlerin iktidara tepki göstermesi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın geçen yıl da aynı sorunlara yaşanmasına rağmen cumhurbaşkanlığı seçimlerinde söz konusu toplumsal kesimlerden aldığı destek, bu kez belediye başkan adaylarına yönelmedi. Bir bakıma seçmen, Erdoğan ile AK Parti adayları arasında bir ayrım yaptı. Bu durum, öncelikle Erdoğan'ın kişisel oyunun hâlâ AK Parti'nin genel oranının çok üzerinde olduğuna işaret ediyor. Ülke yönetimi söz konusu olduğunda Erdoğan'a güvenlerini yeniden gösteren seçmenler, bir bakıma içinde bulundukları durumu iktidara hatırlattılar. Burada AK Parti açısından işleri zorlaştıran mevzu, iki seçim arasındaki zamanın oldukça kısa olmasıydı. Yaklaşık dokuz aylık bir süre zarfında dar gelirli kesimlerin hayatlarını kolaylaştırmak konusunda önemli bir mesafe kat edilememesi seçmenlerin tercihlerini etkiledi.

Deprem bölgesindeki sonuçlar da aynı minval üzere değerlendirilebilir. AK Parti, bölgede pek çok ili kazanmasına rağmen oylarında düşüş yaşanması, seçmenlerin kendi durumlarını siyasî iktidara tekrar hatırlatması şeklinde görülmeli. Seçim sonuçlarının gösterdiği ilginç bir gerçek ise emekliler başta olmak üzere dar gelirli kesimlerin muhalefete oy vermenin dışında sandığa gitmemek yönünde bir tepki göstermeleri oldu. AK Parti'nin güçlü olduğu yerlerde katılım oranı 2019 ve 2023 seçimlerine göre yaklaşık sekiz puan düştü. Dolayısıyla AK Parti, bu seçmenleri tümden kaybetmedi. Ancak seçmenlerin içinde bulundukları şartların iyileştirilmesine yönelik bir mesaj verdikleri anlaşılıyor.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp