Top
31/03/2022

Feministler neden Will Smith’i savunuyor

Pazar geceki Oscar töreninde yüzüne tokat yedikten sonra hiç konuşmayan Chris Rock dün Boston’daki gösterisinin başlangıcında “Hala bu olayı kafamda düşünüyorum, bir gün bu konuda açıklama yapacağım ve komik ve ciddi olacak ama şimdilik söyleyecek başka sözüm yok,” dedi. Tokataçı Will Smith tören gecesi hiçbir pişmanlık yaşamadan Vanity Fair partisinde elinde heykelciğiyle dans ediyordu, Pazartesi günü kamuoyu baskısı ve Akademi’nin tepkisi artınca mecburen özür diledi. Ödül alırken adını es geçtiği Chris Rock’tan da bu sefer doğrudan özür diledi. Akademi bir açıklama daha yaparak Will Smith’e kendisini savunması için 15 gün süre verileceğini, her türlü disipline tabi tutulacağını söyledi. Tören sırasında salonu terk etmesini de istemişler, ama reddetmiş. “Tabii ki durumu çok daha farklı idare edebilirdik,” diye bitti Akademi’nin açıklaması. Ama kamuoyunun bölünmesi durmadı. “Her türlü şiddet kınanmalı,” diyenlere rağmen üzerinden dört gün geçtikten sonra Amerika’da siyah kadınlar Will Smith’in arkasında.

Günlerdir süregelen tartışmada en dikkate değer argümanlardan biri ABD’nin en önemli feminist yazarlarından Roxane Gay’den geldi. “Derisi ince olanları,” savunan Gay’e göre hiç kimse, ama özellikle de siyah kadınlar bu gibi şakalara maruz kalmak, katlanmak ya da hoş görmek zorunda değiller. New York Times’daki yazısında Gay kesinlikle Will Smith’i ve attığı tokadı savunmuyor, hatta ilk başta gülmesini de eleştiriyor. Savunduğu Jada Pinkett Smith’in yakışıksız bir espriye bozulabilme hakkı. Argümanı da şöhretli ya da şöhretsiz olsunlar, toplumda siyah kadınların her türlü muameleyi sineye çekmeleri, erkeklerin davranış ve sözlerine katlanmalarının beklenmesi. Bu hissiyat ödül gecesi Will Smith’in eşini savunmasını şövalyelik olarak gören başka kadınlar tarafından da dillendirildi.

ŞAKA KALDIRMAYACAK TİPLER DEĞİL

Milyonlarca dolar serveti olan bir siyah kadınla ünsüz, sıradan birini eşit tutmak ve tecrübelerini eş görmek biraz abartılı gibi. Milyonlarca dolar ve şöhrete sahip olmanın bedellerinden biri kalın derili olmak; şöhret ve para ince deriyle birlikte gelmiyor ne yazık ki.

Oscar gecesi Jada Pinkett Smith’e yapılan ilk espri de Chris Rock’ın saçlarına göndermesi değildi. Daha önce bekar erkekleri skeç icabı test eden Rebecca Hall bir ara Will Smith’i de sahneye çağırdı, “Sen evlisin ama sizde böyle şeylere izin varmış,” diyerek çiftin açık evlilik yaşadıkları ve eş değiştirdikleri iddialarına gönderme yaptı.

Jada Pinkett Smith ve Will Smith evliliklerindeki sorunları Facebook’un kendilerine verdiği cömert bütçeyle yayınladıkları talk-show’larında açık açık tartışıp duruyorlar, hatta Pinkett Smith kocasının yüzüne karşı başka bir erkekle ilişki yaşadığını itiraf etti. Saç dökülme esprisine bozulacak tipler mi bunlar?

Chris Rock’ın esprisinin iyi ya da kötü olup olmaması da önemli değil; ne olursa olsun o salonda oturmanın bir adabı var. Kadın bozularak, adam da kamuoyu gözünde onu yıllardır küçük düşüren, erkeklik egosunu yerle bir eden binlerce espriye maruz bırakan kadını etkilemek için kendince maço bir şov yaptı. Bu hesaplar saniyelik yapılıyor; Jada Pinkett Smith’in gözlerini yuvarlayıp kocasına gaz vermesiyle buradan bir kahramanlık masalı çıkartacaklarını ve gündeme geleceklerini hesapladılar.

Madem Türkiye’de bu konuyu askeri ve siyasi uzmanlar tartışıyor, o zaman onların tabirini ödünç alarak “zamanlamaya dikkat” diyeyim. Çünkü bu zamanlama Jada Pinkett Smith’in etrafında toplanan, onu savunan feministlerin ruh halini açıklıyor.

SİYAH KADINA MUAMELE

Oscar töreninden önce ABD siyasetinde gündem Anayasa Mahkemesi’ne atanması beklenen ilk kadın yargıç olacak Ketanji Brown Jackson’ın Senato’daki oturumuydu. Mahkeme’nin mevcut üyelerinden çok daha kıdemli olan yargıcın karşısına geçen bir sürü beyaz erkek ona ırkçı, kadın düşmanı, küçültücü sorular sordu. Zaman zaman sözünü kestiler, yanıtlarını dinlemediler, hakaret ettiler. Tek sebebi Ketanji Brown Jackson’ın Mahkeme’ye atanacak ilk siyah kadın olmasıydı. Trump’ın aday gösterdiği kadın ve erkek yargıçlar hiç böyle bir muameleye maruz kalmadı. Ama siyah yargıç siyah olmanın bedelini ödedi.

Bu oturumlar 90’ların başında cinsel taciz ifadesini kullanıma sokan bir başka kıdemli kadın Anita Hill’i hatırlattı. O dönem Anayasa Mahkemesi’ne atanması beklenen Clarence Thomas’ın kendisini taciz ettiğini söyleyen Hill beyaz erkek senatörlerin karşısına çıktı, dönemin senatörü Joe Biden’ın bütün beceriksizliğiyle utanç verici bir şekilde yönettiği oturumda küçük düşürülmeye çalışıldı. Zaten siyah kadınların başarıları, kıdemleri, tarihteki rolleri hep küçültülmeye, hafifletilmeye ya da görmezden gelmeye çalışıldı. Ya da karikatürize edildiler. Anita Hill de Ketanji Brown Jackson da herhangi bir erkeğin beşinci sorudan sonra sigortalarının atacağı bu oturumlarda serin kanlılıklarını korudu, duruşlarını bozmadı, saldırıları göğüsledi. Kızsalar, sinileri boşalsa “öfkeli siyah kadın” stereotipine uyacaklardı.

Geçen hafta Ketanji Brown Jackson’ı aday gösteren Biden’ın partisinden senatörler bile ırkçı saldırılar karşısında doğru düzgün savunamadı. Sadece tek bir senatör, Cory Booker, çok duygusal bir konuşma yaptı ve yargıca yalnız olmadığını hatırlattı. Bu aslında Will Smith’e de ders olabilirdi, ama herkesin yoğurt yemesi farklı. Bazıları Will Smith gibi yüzüne gözüne bulaştırıyor ama buna rağmen onu savunan kadılar çıkıyorsa bir nedeni var, altı boş değil.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp