ANKARA yarından itibaren seçim döneminin kapısını aralıyor.
Bundan böyle bütün siyasi partilerin tek uğraşı var; iyi aday tespit etmek.
Çünkü mart yerel seçimi, gelecek iki seçime domino etkisi yapacak.
O nedenle bütün partiler kim daha çok oy getirecekse ona yönelmek istiyor, ince eleyip sık dokuyor.
Hepsi de kaybetmeme üzerine oyun kuruyor; kıran kırana bir seçime hazırlanıyor.

İKTİDARIN ADAYI

İktidar partisinden başlarsak...
Cumhurbaşkanlığı seçimine odaklanan AK Parti, 2009'da karşılaştığı bazı olumsuzlukları bu yerel seçimde de yaşamak istemiyor.
Parti yönetiminde bulunanların 2009'da aday belirleme sürecinde yaptıkları hataların tekrar etmemesi için Genel Başkan Tayyip Erdoğan bütün süreçle en ince ayrıntısına kadar ilgilenme kararı almış.
Bu da partide aday belirleme sürecinin geçmişten çok daha ağır, bir o kadar da titiz davranılması gibi bir zorunluluğu ortaya çıkarmış.
Kendinden sonraki seçimleri doğrudan etkileyecek olmasının yarattığı ağır sorumluluk ile parti kadrolarının beklentileri zaman zaman örtüşmediği için de bazı güçlüklerle karşılaşılmaya başlanılmış.
Örneğin, İstanbul'da Kadir Topbaş ile yola devam konusu büyük oranda netleşmiş olmakla birlikte, dün teamül yoklaması yapılan Ankara için aynı söylem henüz yapılamıyor.
Melih Gökçek ile mi, yoksa Başbakan Yardımcısı Arınç'ın da verdiği sinyal doğrultusunda Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki ile mi yola devam edileceği; yoksa bakanlardan birinin Ankara adayı olarak çıkarılıp çıkarılmayacağını kimse öngöremiyor.
Bu durum CHP'nin yarışa iyi aday adayları ile girdiği Mamak ve Keçiören için de söz konusu.

CHP ALGISI

Sanki İstanbul'dan başka yerde seçim ve Sarıgül'den başka da adayı yokmuş algısı içinde yüzen CHP'deki durum ise farklı.
Şöyle ki...
1989'da belediyecilik anlayışında çağ atlatmış ANAP'ın güçlü ekibini, yetiştirdiği kendi kadrosuyla deviren CHP, bu dönem aynı nitelikteki isimleri yetiştiremediğinden olsa gerek merkez sağdan aday arıyor.
Henüz bulduğu da söylenemez.
Örneğin, Kılıçdaroğlu'nun Ankara Büyükşehir adaylığı için görüştüğü TED Vakfı Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu, CHP kadrolarının davranışından çekinmiş.
Sohbetimizden anladığım şu ki, ilk günler var olan adaylığa soyunma hevesi kaybolmuş.
Bir zamanlar DYP Genel Başkanlığı için yarışan, emekli diplomat Mehmet Ali Bayar'ın da nabzı yoklanmış.
Ancak bir teklif gitmemiş.
Nitekim Bayar da dünkü sohbetimizde esprili bir tonda, "Adaylığa gönüllü olduğumu bir gazeteden öğrenmiş bulunuyorum" dedi ve şu aşamada aday olmayı düşünmediğini söyledi.
CHP'de ilçelerde bulduğu iyi adayları büyükşehir henüz yaratabilmiş değil.
Seçimi kazanmasına katkı verecek ANAP, DYP'nin merkez sağ seçmenini kucaklayacak bir isimi içinden çıkaramıyor; dışarıda da bulamıyor.
Ankara'da adayını ilk belirleyen MHP'nin umudu, mevcut Gölbaşı ve Etimesgut ilçe belediye başkanlarının yanına yenilerini eklemek.
Özetle çevre ilçelerin ilk kez büyükşehir için oy vereceği Başkent'te hiçbir parti de aday da garanti değil...