Top
Muharrem Sarıkaya

Muharrem Sarıkaya

msarikaya@htgazete.com.tr

22/01/2014

OBİPAS'a ne oldu?

ULUDERE felaketine neden olan etkenlerden biri olarak devlet kurumları arasındaki koordinasyon eksikliği gösterilmişti.
Oysa o tarihte, bu gibi sorunların ortadan kaldırılmasına yönelik bir sistemin varlığı da biliniyordu.
İstihbarat birimleri ile kolluk kuvvetleri arasındaki koordinasyonu sağlamayı hedef alan birim 2009 yılında oluşturulmuş, 2011 'de Uludere felaketinin yaşandığı dönemde de faaliyetini sürdürüyordu.
Tabii kâğıt üzerinde...
Genelkurmay, Jandarma, Emniyet, Dışişleri Bakanlığı ve MİT tarafından ortaklaşa kurulan bilgisayar ağı var olmakla birlikte her birim diğerinden bilgi kaçırdığı için çalışmaz duruma gelmişti.
Uludere felaketiyle ortaya çıkan güvenlik birimleri arasındaki koordinasyon eksikliğini gidermek için bu birimin canlandırılmasına karar verildi.
Birimin canlanması için öncülük rolü üstlenen MİT Müsteşarı Hakan Fidan da o dönemde epey sıkıntı çekti.
Kısa adı OBİPAS olan, Operasyonel Bilgi Paylaşım Sistemi sonunda canlandı.
İlk başlarda devletin diğer istihbarat birimleri, MİT'in kontrolünün altına girecekleri kaygısıyla OBİPAS'a soğuk yaklaşsa da bu kısa sürede aşıldı.
Özellikle terör ve uyuşturucuyla mücadelede her birime büyük getiriler sağladığı görülünce sisteme olan inanç ve bağlılık da arttı.
İstihbarat birimlerinin ülke meselelerini masaya yatırıp ortak çözüm aradıkları diğer kurumsal yapıların da devreye girmesiyle etkin sonuç alıcı başarılar da beraberinde geldi.

KOORDİNASYON
Her aşamada sistemden beklenen faydanın da altı çizildi:
"İstihbarat birimleri ile kolluk kuvvetleri arasındaki koordinasyonun hızlı ve verimli bir şekilde kullanılması..."
Bütün bunları yazmamdaki neden, son günlerde Suriye özelinde ortaya çıkan TIR'lar dolayısıyla MİT ile kolluk kuvvetleri arasında yaşanan sorunlar.
Bu gelişmeler akla şu soruyu getiriyor:
"O kadar zahmetle ve ikna yöntemleriyle yeniden canlandırılan OBİPAS çöktü mü? Yoksa OBİPAS çalıştırıldı ama sistem dışı güçler buna mı uymadı?"
Çünkü sistem çalışıyor olsaydı, MİT mensuplarının TIR'lara eskortluk yaparken kolluk güçleri tarafından durdurulup aranmaları söz konusu olmayacaktı.
Baştan kurulmuş koordinasyon içinde polis veya jandarma, önceden o TIR'ın oradan geçeceğinden haberdar olup günlerdir yaşanan gelişmelere meydan vermeyecekti.
Hatta geçmişte de örneklerine rastlandığı gibi emniyet veya jandarma istihbarat birimleri, işi kolaylaştırıcı rol oynayıp, o TIR'ların oradan geçtiğinden kimsenin haberi olmayacağı uygulamaları hayata geçirecekti.
Ya da sistem çalıştı, ama birileri buna uymadı.

SONRASI DA VAR...
Ancak tutanaklar, mülki amirlerin yazılı talimatları sistemin baştan çalıştırılmadığına işaret ediyor.
Çünkü bölgedeki kolluk güçlerinin başında bulunan amir veya komutanların hiçbirinin konudan haberi yok.
Daha ilerisi malzeme taşımasına 2937 Sayılı Kanunu'nun hiçbir yerinde rastlanmayan teşkilat mensupları açısından da sorunlu ve sıkıntılı bir süreç...
Cenevre 2 sonrası yaşanacak süreçte Türkiye'ye dönük oyunlara sunulan zemin de cabası...

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp