Top
Muharrem Sarıkaya

Muharrem Sarıkaya

msarikaya@htgazete.com.tr

21/01/2014

Sarinlemek

ADANA'da durdurulan MİT mensuplarının içinde bulunduğu TIR'lar üzerine sohbet ederken öğrendim.
Anlatan devletin önemli bir ismi...
Sorunun TIR'lardan çok ortaya çıkan Türkiye algısı olduğunu belirterek söze girdi.
Bir süredir yabancı istihbarat birimleri tarafından üretilen senaryolara, bürokratik kadronun bilinçsiz şekilde destek veriyor olmasından yakındı.
Ardından yakın zamanda yaşanmış bir olayı anlattı.
Aktardığına göre olay, vücuttaki sinir sistemlerinin dengesini bozarak felç meydana getirip öldüren, BM tarafından yasaklanmış "sarin gazı"nın Suriye'de kullanıldığı iddialarının ayyuka çıkarıldığı tarihe rastlıyor.
Uyuşturucu ihbarıyla durdurulan TIR'dan çıkan 933 havan topu mermi başlığının ele geçirilmesinin de hemen öncesine denk düşüyor.

SARİN ARAMASI
Bu tarihlerde Adana ve çevresindeki kentlerde bir kişi herhangi bir kaygı gözetmeden sarin gazı yapımında kullanılacak kimyasal madde arayışına giriyor, sağa sola telefonlar ediyor.
Hatta, bazı üniversitelerin kimya bölümlerine telefon edip, öğretim üyelerine hangi maddeleri karıştırması halinde sarin veya eşdeğer gaz elde edebileceğini sorguluyor.
Sorgulamalarından haberdar olan emniyet, şahsı teknik takibe alıyor.
Ancak bu kişi hoyrat davranışını sürdürmekte sakınca görmüyor.
Ne ilginçtir tam da bu tarihlerde Suriye'de kullanılmak üzere aralarında sarin gazının da bulunduğu kimyasal silah sevkıyatının Türkiye'den yapılmakta olduğuna ilişkin bazı ülke yetkililerinden açıklamalar yükseliyor.
Bunlar Dışişleri Bakanlığı tarafından ilgili ülkeler nezdinde sert birer notayla yalanlanıyor.

MÜKEMMEL SENARYO
Sarin gazı üretme veya bulma peşinde olan kişi ise herhangi bir delil oluşmadan yaptığı telefon konuşmalarından yola çıkılarak gözaltına alınıp tutuklanıyor.
Savcı ve mahkeme aceleci davranıyor.
Bu kişi, herhangi bir kimyasal silaha veya yapımında kullanılacak kimyasal maddelere sahip bulunmadığını belirterek tutukluluk durumunun kaldırılmasını istiyor.
Tabii bütün bunlar mahkeme kayıtlarına da olduğu gibi yansıyor.
Bunu fırsat bilen ülkeler de daha önce Dışişleri Bakanlığı'nın gönderdiği ağır vetoya karşılık, mahkeme kayıtlarını koyup karşı nota veriyor.
Bununla kalmıyor, mahkeme tutanaklarını Türkiye'den Suriye'ye sarin gazı sevkıyatı yapılmak üzereyken yakalanan kişiler olarak uluslararası medya ve diplomasiye de yayıyor.
Türkiye'nin adını, BM'nin yasakladığı kimyasal silahı kendi üzerinden bir başka ülkeye sevk eden ülke kategorisine sokmak istiyor.
Sarin gazı arayışında olduğu için tutuklanan kişi de "delil yetersizliğinden" serbest kalıyor.
Senaryosu iyi kurgulanmış, her bir adımı iyi yazılmış tuzağa Türk bürokrasisi sarin gazı almış gibi düşüyor; sinir sistemi felç olmuş halde çöküyor.
Sonrasında istihbarat birimleri "bu tür tuzaklara gelinmemesi" konusunda uyarıda bulunmuş olsa da iş işten geçiyor.
Olan Türkiye'ye oluyor...
Aynen son iki haftadır Suriye'ye doğru gitmekte iken durdurulan TIR'lar gibi...
Siz içinde istediğiniz kadar insani yardım malzemesi var deyin, önemli olan başkasının nasıl anladığıdır...

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp