Top
Muharrem Sarıkaya

Muharrem Sarıkaya

msarikaya@htgazete.com.tr

19/01/2014

Son 4 hafta

“DIŞARIDAN gelen olumsuz dalgalara içeriden de olumsuz dalga eklemememiz lazım...”

Cümle, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e ait...

Müteahhitler Birliği’nin “akıllı” hizmet binasını perşembe günü açarken, müteahhitlik sektörünün olumsuzlukların ilk hissedileceği yer olacağına dikkat çekti.

“Çünkü birden satışlar durur” dedi.

Gül’ün uyarısının ne anlama geldiğini anlamak için büyük kentlerde başımızı yukarı kaldırıp bakmamız yeterli.

Kentlerin hemen her yanı olta gibi dizilmiş vinçlerle dolu.

Bu sektörde başlayacak olumsuzluğun, dövizde yaşananla birleştiğinde, domino etkisiyle nelere mal olacağını görmemek olanaksız.

Bunun için tek çıkış, siyasette yükselen gerilimin ve rejim odaklı komplo teorileriyle dolu iç karartıcı havanın dağılması...

Gül, bunun için yöntem de öneriyor.

Meclis’te krize neden olan, Batı’dan da eleştiri okları atılmaya başlanan komisyondan geçmiş HSYK Yasası’nın genel kurula indirilmeden “yok hükmünde görülmesini” istiyor.

Doğrudan söylemese de eski dostlarına, “Bu yasayı bana göndermeyin” mesajını yolluyor.

Önerdiği çıkış modeli de sonucu “Seçimi 5’te 3 mü, yoksa 3’te 2 ile mi yapalım” tartışmasına kalmış, Anayasa Uzlaşı Komisyonu’nda kabul görmüş HSYK metni...

ZOR SÜREÇ
Nitekim HSYK teklifinin Adalet Komisyonu’ndan geçmesi sonrası yazılan rapora bakıldığında da aynı öneri yer alıyor.

Komisyon Başkanı Ahmet İyimaya da raporunda, çözümü Anayasa değişikliğinde gösterip şöyle diyor:

“Bütün semptomlarıyla gözlenen kriz dönemleri, temel sorunlarda uzlaşma için birer fırsat dönemleridir. HSYK’nın Anayasa seviyesinde ele alınması, sadece telaffuz edilmiş bir siyasal temenni değil, demokratik aklın da bir gereğidir.”

Önerdiği “demokratik akıl” çalışır mı?

AK Parti ve CHP yöneticileriyle dünkü görüşmelerimden çıkardığım sonuca göre zor.

Çünkü CHP, Gül’ün önerisinde olduğu gibi askıya almak bir yana, AK Parti’nin süreci hızlandıracak şekilde kanun için genel kuruldan sıra sayı aldığını anımsatıyor.

AK Parti ise CHP’nin “hazırız demesi halinde bu süreci durdurmaya hazır olduğunu” söylüyor.

Uyarılar sonucu 52 maddelik kanunun 20 maddesi önergelerle komisyonda değişmiş olsa da Anayasa’ya aykırılığının giderilemediği de görülüyor.

Ayrıca bu kanun değişikliğini, Başbakan’ın “Onu bekletin” dediği Danıştay’a 32 üye atayacak yasayla okumak gerekli.

AK Parti bu düzenlemeyi geçirip istediği yapılanmayı sağladıktan sonra Danıştay’a üye seçimini yapmak istiyor.

Dolayısıyla Cumhurbaşkanı Gül’ün, “İyi şeyler olacak” temennisi dünkü havaya bakılırsa gerçekleşecek gibi görünmüyor.

14 ŞUBAT SON
Ayrıca yerel seçimler dolayısıyla en fazla 15 Şubat’a kadar çalışması öngörülen TBMM’den de bundan sonra kapsamlı yasanın çıkması kolay değil...

Ceza yasalarından yeniden yargılamaya, internetten Aile Bakanlığı’na kadar uzanan yasaların büyük bölümü gelecek döneme kalmış gözüküyor.

Çünkü Meclis’in önünde sadece 4 hafta kaldı...

Yerel seçim sonrası Cumhurbaşkanlığı, ardından da genel seçim süreci başlayacağından ne olacaksa 4 haftada olması gerekiyor. Ondandır ki zor...

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp