Top
Muharrem Sarıkaya

Muharrem Sarıkaya

msarikaya@htgazete.com.tr

13/12/2023

Nefesten hastalık, yazıcıdan organ…

TRAFİK çevirmesinde kullanılan alkol metreye benziyor…

Nasıl alkol metre, vücudunuzda bulunan alkol miktarını belirtiyor, bu cihaz da sizde olan hastalıkları gösteriyor…

O an ülser başlangıcı mı var, kolon kanseri veya diyabet sorunu mu baş göstermiş veya akciğerinizde bir ur mu gelişiyor, anında durumunuzu size bildiriyor…

Ya da alınan bir damla kan ile göğüs kanserini anında tespit etmek olası...

Daha ilerisi de var; hastalanan veya zarar gören bir organınızın yerine, 3D yazıcıda aynısını size üretip veriyorlar…

Kendi vücut hücrelerinden çoğaltılıp üretildiği için protezlerin vücut ile uyumunda da problem yok…

Kalp üretimi gerçekleşmiş, bilim insanların şu an uğraşısı, insanoğlunun en fazla ihtiyaç duyduğu böbrek, karaciğer ve akciğer ile pankreas…

Çok değil, 10 yıl içinde bunların da printerdan çıktığını görürseniz şaşmayın…

Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi’nde bilim insanlarını dinlerken, Türkiye’de sağlık alanında bilimsel araştırmaların ne denli önemli gelişme kat ettiğine tanıklık ettim.

Benzer hissi yaşadığım bir diğer merkez de ODTÜ Mikro Elektromekanik Sistemler Merkezi’nde geliştirilen ve iç salyangoza adapte edilen yapay kulak ile kanser teşhis çipini gördüğümdeydi…

Ankara Üniversitesi’nde son dönem kök hücre ve 3D ile organ üretim çalışmalarından ise bilim insanları sitayişle söz ediyor…

Yukarıda sıraladıklarım sadece sağlık alanında olanlar; savunma, elektronik göz, yapay zeka alanlarındaki gelişmeler ise gurur verici…

Akıllı füze ve hava savunma sistemlerindeki gelişmeler ise tıpkı MEMS sensörleri, hidrojen pilleri gibi, dünyanın birçok ülkesinden daha ileri düzeye ulaşmış…

BİR NEFESTE HASTALIK TESPİTİ

Anlaşılan o ki yakın gelecek, özellikle sağlık alanında çok önemli gelişmelerle yüz yüze kalmamıza gebe…

Anlaşılan o ki bugün kullanılan birçok cihaz yakın gelecekte, yerlerine gelen yeni teknolojiler nedeniyle ihtiyaç duyulmayacak hale gelecek…

Girişte de sözünü ettiğim Doç. Dr. Mustafa Kemal Bayazıt’ın geliştirdiği nefesten hastalık teşhisi cihazı da bu yeniliklerden biri…

Görünen o ki yakın gelecekte endoskopi ve kolonoskopi cihazlarının pabucunu dama atacak…

Cihaz, yukarıda da sözünü ettiğim gibi trafik çevirmelerinde kullanılan alkol metreye benziyor.

Doç. Dr. Bayazıt’ın aktardığına göre geliştirdiği cihaza üflendiğinde mide ve ciğerlerden gelen nefesin içindeki azot sensörlere çarpıyor; her hastalığın da kendine özgü bir azot değeri olduğu için anında teşhis koyabiliyor.

Böylece çok kısa sürede ülser, mide veya kolon kanseri, akciğer tümörü, karaciğer rahatsızlığı gibi birçok hastalık tespit edilebiliyor.

Aile hekimlerinin yanlarında bulunan cihazın, özellikle 50 yaş sonrası kişilerde mide ve kolon tetkiki konusunda çok büyük hizmet vermesi kaçınılmaz görünüyor…

KUANTUM İLE MEME KANSERİ TEŞHİSİ…

Manyetik kuantum teknolojisi ile meme kanserinin anında teşhisi de benzer bir kolaylığı sağlayacak, yakın gelecekte mamografi çekilmesi, ELISA testi, doku biyopsisi gibi uygulamalara son verecek gibi görünüyor.

Dr. Javed Kolkar ile Dr. Anjum Qureshi’nin kuantum çalışması bununla kalmamış, terden hastalık teşhisine ilişkin de bir başka cihaz geliştirmiş…

Prof. Dr. Haluk Külah’ın ODTÜ MEMS’te geliştirdiği likit biyopsi ise alınan kan örneğinden kanserin birçok türünü erken tanı, tedavi ve teşhis yöntemiyle ilerlemeden durdurmaya katkı veriyor.

Hangi kemoterapi uygulanırsa, daha faydalı olacağının verisini de sunuyor.

Sağlıklı hücrelere zarar vermeden, doğrudan hastalıklı hücrelere giden akıllı ilaçlar ise birçok üniversitenin araştırma alanına girmiş; hatta bazıları üretilip hastalarda uygulanmaya başlanmış…

ORGAN MARKETLERİ

Son 10 yıl içinde 3D yazıcılarla organ üretilmesi ise bir başka önemli gelişme…

Anlaşılan o ki çok yakın gelecekte kurulacak sağlık marketlerine organ ısmarlamak olası hale gelecek…

Hücrenize ilişkin verileri gönderip, ona uygun bir organ talep etmek sıradan bir hale dönüşecek.

Nitekim yakın geçmişte kafatası, aort damarı, deri, kemik gibi organlar 3D yazıcılar ile üretilmişti.

Bir süre önce de bilim insanları ilk kalp üretimini yine 3D ile yapmıştı…

Türkiye’nin de bu alanda önemli işlere imza attığını görmek öz insanın özgüvenini arttırıyor.

Yığınla kötülüğün yanında, bu ülkede iyi şeyler de oluyor; hatta hızla yayılıyor…

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp