Top
Muharrem Sarıkaya

Muharrem Sarıkaya

msarikaya@htgazete.com.tr

08/12/2023

Elektrikli otomobilin mübadele değeri…

ALDIĞINIZ elektrikli otomobilin ömrü kaç yıldır?

Sorunun yanıtını içten yanmalı, yani benzinli veya mazotlu otomobilleri temel alarak verirseniz yanılırsınız…

Çünkü karşımıza çıkan sadece kullanım değil, değişim ömrünü de temel almamız gerekiyor.

Düşün insanı Adam Smith, değer teorisi üzerinde çalışırken Aristo ve Roma düşüncesinden yola çıkarak bir malın kullanım değeri ile mübadele; yani değişim değerini birbirinden ayırmıştı.

Ona göre su ve hava gibi mallar büyük bir kullanım değerine sahip olmakla birlikte, bir değişim değerine sahip değildi...

Benzer şekilde elmas kullanım değeri bulunmadığı halde, büyük değişim değerine sahipti…

Dolayısıyla malın fiyatı ile değeri birbirinden farklı şeylerdi.

Fiyat, enflasyon dalgalanmasına uğrayıp zaman içinde değişebilirdi…

Ancak değerin değişmesi söz konusu değildi…

Bu görüşler bilginin ve sözün insan tarafından taşındığı döneme aitti…

Nasıl ki elektronik kültürün ilk adımı sayılan 1844’te Samuel Morse, Claude Chappe’nin optik telgrafını elektrikli hale getirip, kendine özgü Morse Alfabesi ile sözü teller üzerinden Washington’dan Baltimora taşıdı, her şey değişti…

Bilgi, uzam, zaman ve insan kavramlarından bağımsız olarak bir yenden başka yere ulaşmayı başardı.

SÖZ TEKNOLOJİLEŞTİ

Ardından da diğer duyuların, en önemlisi de gözün teknolojileşmesi dönemi geldi…

Bugün yapay zeka ile geldiğimiz nokta ise insanoğlunun duyularının teknolojileşmenin ötesine geçip, elektronik çağın araçları arasına girmesi…

Teknolojinin insanın uzantısı haline dönüşmesi; insanlar tarafından üretilen, yazılımı yapılan araçların, insanı şekillendirmesi…

MADDENİN PLAZMA HALİ

Bütün bunları yazmamın nedeni, iki aya yakın süredir Habertürk TV’de hazırlayıp sunduğum Ekosistemlere Yeni Bakışlar programımızı hazırlarken karşılaştırdıklarım.

Bugüne kadar siyasetin yoğun temposu içinde dikkate almadığım teknolojideki gelişmeleri fark etmem…

Şurası açık ki teknolojideki gelişme 19. Yüzyılın başındaki aritmetik hızın, 2000 sonrasında ancak ulaştığı geometrik hızın ötesine geçecek.

Enerjinin depolanması ve aktarımı da bunun başında geliyor.

Ekosistemlere Yeni Bakışlar programımızda dün yayınladığımız bölümde görüşlerine yer verdiğimiz uluslararası üne sahip Prof. Dr. Ali Gencer’in altını çizdiği gibi insanoğlu güneşi yeryüzünde kurmak üzere…

Bunun için süper iletkenler adı verilen malzemeleri ve yeni dönem mıknatıs teknolojisini kullanıyor…

Bizim silikonda kaldığımız, ancak onların çok ötesine geçtiği yeni malzemelerden yararlanıyor.

Peki, güneş gibi kesintisiz enerji kaynağını yeryüzünde kurmak olası mı?

Bunun ilk adımı bugün kanlı bıçaklı olan birçok ülkenin katıldığı ITER projesi adı altında Fransa’da atılmıştı…

Adına da maddenin katı, sıvı, gaz halinin 4’üncü aşaması olan füzyon enerjisi denilmişti.

KESİNTİSİZ ENERJİ

Ancak Çin ve Japonya beklemedi, daha küçük boyutta olanları gerçekleştirdi…

Çin daha önce çalıştırmaya başlamıştı, geçen hafta da Japonya Tokyo’nun kuzeyindeki Naka şehrinde bulunan bir hangarda simit şeklinde bir gemiye yüklenmiş JT-60SA adı verilen füzyon reaktörünü devreye aldı…

Geminin garip şeklinin gerekçesi ise 360 milyon dereceye ulaşan plazmayı süper iletkenler ile manyetik alana hapsedip kontrol altında tutabilmek.

Bugün 6 katlı bir bina yüksekliğinde olan enerji santralini yakın gelecekte çok daha küçük boyuta ulaştırmak.

MİKRO ELEKTOROMEKANİK SİSTEMLER

Bu aşamada da mikro elektromekanik sistemler (MEMS) ve pil teknolojisindeki gelişmeleri sürdürmek…

Hemen belirteyim, Türkiye MEMS teknolojisinde tahmin edilemeyecek bir seviyeye ulaşmış.

Geliştirdiği teknolojiyi geçen hafta yansıttığımız Prof. Dr. Tayfun Akın’ın elektromekanik gözleri ve Prof. Dr. Haluk Külah’ın kanser ve işitme ile ilgili çalışmaları, Prof. Dr. Ekmel Özbay’ın da maddenin süpermoleküler seviyede kullanımına ilişkin çalışmaları oldukça etkileyici…

Baştaki soruya dönersek…

Şurası açık ki bugünkü otomobillerin 2026’daki pil teknolojileri tamamen farklılaşacak.

Daha çabuk şarj olabilen, daha uzun yol götüren pil teknolojileri bugünkülerin yerini alacak…

Çok değil, on yıllar içinde de füzyon veya plazma enerjisini otomobillerin içinde kesintisiz güç kaynağı olarak görürsek de şaşmayalım…

Görünen o ki hem güneş panelleri, hem de örneğini güneşten alan plazma enerjisi gelecekte insanoğlunun en önemli güç kaynağı olacak…

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp